Tarihi eserlere vakıf bürokrasisi uygulanıyor!
Kaderine terk edilen sayısız eserin vakıflar tarafından işletilmesi, eserleri canlandırmak için umut anlamına geliyor
Ancak vakıf kurmak için ağır işleyen bürokrasi yanında mahkemelerin 'görev alanı' karmaşası da vakıf kurmanın önünde engel oluşturuyor. Ecdat yadigârı birçok eser, vakıfçılık sayesinde kurtarılmış ve günümüzde de eğitim ve kültürel amaçlı olarak işlevini sürdürüyor. Günümüzde vakıf kurarak bu ihtiyaçların karşılanması, bazı bürokratik işlemlerin yerine getirilmesi anlamına geliyor. Kurulacak vakfın mal varlığı, işleyişi ve mali yapısı gibi konular bu işlemlerin birer parçasını oluşturuyor. Ancak bu işlemlerin uzun ve dağınık şekilde yapılması hem başvuru yapacak kişiler hem de vakıf olarak kullanılacak tarihî eserler açısından dezavantaj oluşturuyor. Çünkü işlemlerin çok uzun zaman alması, başvuru sahiplerinin vazgeçmesine sebep olabiliyor.
Tarihî mirasın bir parçası olan bir eseri kullanmak için ilk iş olarak vakıf kurmak gerekiyor. Ancak bu vakfın kurulabilmesi için çok sayıda merhaleden geçiliyor. Öncelikle vakıf senedi oluşturulması ve bu senedin noterde tasdik edilmesi gerekiyor. Sonrasında ise sırayı senedin ilgili birimler tarafından usul ve diğer yönleriyle incelenmesi alıyor. Ardından mahkemeye sevk edilen senet, uygun bulunursa tescil edilip Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderiliyor. Bundan sonraki aşamada genel müdürlük, Vakıflar Merkezi Sicil Defteri'ne vakfı kaydediyor. Sonrasında ise vakfın kuruluşu Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giriyor.
ORHAN FIRAT /Zaman