Yeni Şirketler

Tarım arazileri yabancıların yakın markajında

Yabancılar, verimli tarım arazileri olan Türkiye'yi yakın markaja aldı...

ABD'den Almanya, Hollanda'dan Fransa'ya kadar pek çok yabancı sermayeli şirket Türkiye'nin yolunu tuttu.

Küresel ısınma ve gıda fiyatlarındaki artış son dönemlerin en çok konuşulan iki konusu. Dünyada kuraklığa bağlı olarak tarım yapılacak araziler giderek azalırken gıda ihtiyacı ise hızla artıyor. Bu durum tarım arazilerinin değerine değer kattı. Özellikle tarıma uygun arazisi olmayan ya da yetersiz gelen ABD, Suudi Arabistan, Çin gibi birçok ülke kendi sınırları dışında toprak satın alma veya kiralamaya yoluna gidiyor. Tarım arazilerinin cazibesine kapılan büyük finans kuruluşu ve fonlar da yatırıma yöneliyor.

GAP yabancıların gözdesi

Türkiye topraklarıyla ilgilenen ülkelerin başında Suudiler geliyor. Geçen hafta Suudi Arabistan'dan gelerek GAP bölgesi ve Ankara'da incelemelerde bulunan bir heyet bunun en canlı örneği. Suudiler'in, tarım arazi satın alarak meyve ve tahıl üretimine yönelik talepleri var. GAP'a ilgi gösterenler sadece Suudiler değil, ABD'den Almanya, Fransa'dan İngiltere'ye kadar birçok ülkeden şirket GAP bölgesinde tarım arazisi satın almak, kiralamak ya da birlikte üretim yapmak için ortak arıyor. Bunlar arasında özellikle ABD'lilerin bölgeye yoğun ilgisi var. Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, "ABD'den iki firma bölgede ciddi yatırım düşünüyor. Bu yatırımların büyüklüğünün 3 milyar dolardan fazla olduğu söyleniyor" diyor.

ABD'liler ortak arıyor...

ABD'li firmaların ikinci durağı ise Antalya... Bölgede uzun zamandır Hollandalılarla birlikte fide üretimi yapan Growfide'nin ortağı Hasan Ünal, ABD'li firmaların Türkiye'de sözleşmeli tarım yapmak için ortak aradıklerini belirtiyor. Ünal, yaklaşık altı ay önce ABD Tarım Bakanlığı'nın bu amaçla kendilerinin de aralarında bulunduğu beş firmayı ABD'ye davet ettiğini ve orada özel sektörden firmalarla bir araya getirdiğini anlatıyor. Görüşmelerin devam ettiğini söyleyen Ünal, "ABD'de büyük tarım alanları olmasına rağmen buğday, soya, mısır gibi ürünlerin üretimi konusunda sıkıntı var. Bu ürünlerin üretimini yapmak için kendilerine ortak arıyorlar" diyor.

Ege'ye de göz kırpıyorlar

Ege Bölgesi de yabancı yatırımcıların yakın markajında. Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulisi Tanman da son dönemlerde Türkiye'de tarım arazi satın almak ya da kiralamak isteyen yabancı şirketlerin sayısında artış olduğunu fikrinde. Tanman, "Tarla arayan çok fazla yabancı var. Derneğimize haftada en az birkaç başvuru oluyor. Özellikle Almanya ve İngiltere'den firmalar geliyorlar. En az bin-bin 500 dönümlük yerler arıyorlar" diyor. Yabancıların genelde ovaların olduğu bölgelere rağbet gösterdiğini söyleyen Tanman, özellikle Manisa, İzmir-Menemen, Aydın-Söke'ye talep olduğunu belirtiyor.

Kanola üretimi isteniyor

Tarım arazisi satın almanın yanı sıra sözleşmeyle üretim yapmak isteyen yabancı firmalar da var. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Başkanı Tamer Afacan da bunu doğruluyor. "Yabancıların bir kısmı sözleşmeli ekim yapmak istiyorlar" diyor. Afacan'ın söylediğine göre yabancılar, yağlı tohum üretimiyle ilgili özellikle de kanola üretimiyle ilgili sözleşmeli tarım yapmak istiyorlar. Afacan, son bir yıldır Almanya, Fransa, Avusturya ve Hollanda'dan 10'un üzerinde firmanın birliği ve büyük çiftlikleri ziyaret ederek,  "Kanolanızı alalım, bizim için üretim yapın" teklifinde bulunduklarını aktarıyor.

Almanlar kornişon üretiyor

Taleplerin somut olarak yatırıma dönüştüğü örnekler de var. Adana'da sözleşmeli olarak turşuluk kornişon üretimi yapan Seres Tarım ve Almanyalı Apimex'te olduğu gibi'85 İzmir kökenli olan Seres Tarım'ın sahibi Serdar Canbaz, şubat ayından bu yana, Adana-Karataş ve Misis'te iki ayrı bölgede yaklaşık 3 bin dönüm üzerinde üretim yaptıklarını belirtiyor. Canbaz'ın söylediğine göre, ortaklar 20 üreticiyle çalışıyor. Almanya'da tarım ürünlerini ithal eden Apimex 50 milyon euro cirosu olan bir şirket. 8 yıldır Apimex'in Türkiye temsilciliğini yürüten Canbaz, İzmir'de biber, turşuluk kornişon ve salatalık üretimi yapıp, Avrupa'ya ihraç ediyormuş. Yaklaşık üç ay önce Apimex'in yöneticileri, Türkiye'de birlikte yatırım yapmaya ikna etmiş. 9 bin ton üretim yaptıklarını söyleyen Canbaz,  "Bunun yüzde 70'ini ihraç edeceğiz" diyor. Adana'yı, geniş tarım alanları olması nedeniyle tercih ettikleri dile getiren Canbaz'ın söylediklerine göre, ortaklığın devamı gelecek. "Türkiye'nin başka bölgelerinde de sözleşmeli olarak biber, salatalık, karnabahar, brokoli üretip ihraç etmeyi planlıyoruz. Biraz daha güney taraflarına kayacağız" diyor Canbaz.

İkna edince gerisi geliyor

Peki, çiftçiler yabancı firmalar için üretim yapmaya nasıl yaklaşıyor? Canbaz'ın deneyimleri çiftçileri ilk başlarda ikna etmenin zor olduğu yönünde. "Bizi tanımadıkların için biraz tereddüt ettiler. Şimdi ise o kadar çok talep geliyor ki, artık karşılayamıyoruz" diyor Canbaz. Çiftçilere sulama borularından fidelere kadar her türlü desteği sağladıklarını anlatan Canbaz, "Burada genelde pamuk ve mısır üretimi yapılıyor. Çiftçiler bu ürünlerin bedeli geç alıyorlar. Oysa biz ürün hasat edildikten sonra parası nakit olarak ödüyoruz. Bu nedenle bizimle çalışmak daha cazip geliyor" diye konuşuyor. Canbaz, yabancı yatırımcıların çiftçilerle direkt ortaklık kurmak yerine daha çok tarımla uğraşan büyük firmalarla anlaşıp onlar aracılığıyla sözleşmeli tarım yapmayı tercih ettiklerini söylüyor.

İbrahim Yetkin Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı

Verimli araziler ve ucuz işgücü cezbedici

İbrahim Yetkin Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı: "Yabancılar daha çok işlenmiş gıda ürünleri alanında yatırım yapmak istiyorlar. Özellikle yabancı sermaye ve ortaklıklar GAP bölgesine kaymış durumda. Türkiye'de ucuz işgücünün, verimli tarım arazilerinin olması talebin en büyük nedeni. Yabancılar hem ürünü, hem de araziyi kendi ülkelerinden çok daha ucuza alabiliyorlar. Rekabet edemeyen küçük üreticiler de yabancılarla ortaklığa gitmenin yolunu arıyorlar. Hayvancılık alanında entegre tesis kurma yönünde talep var. GAP yatırımın tamamlanmasıyla birlikte o bölgede büyük ölçüde hayvancılığa ilişkin entegre tesislerin çoğalacağını düşünüyorum." diye konuştu.

Kezban GEBETAŞ / Tekborsa