Taşkent Uluslararası Havalimanı’na ‘Gümüş Madalya’ ödülü!
GMW Mimarlık tarafından tasarlanan Taşkent Uluslararası Havalimanı Amerika menşeli mimarlık ödülü International Design Awards 2019’da ‘’Mimari Tasarım’’ kategorisinde “Gümüş Madalya” ödülünü kazandı.
GMW Mimarlık tasarımı Taşkent Uluslararası Havalimanı, Amerika menşeli mimarlık ödülü International Design Awards 2019’da ‘’Mimari Tasarım’’ kategorisinde “Gümüş Madalya” ödülünün sahibi oldu.
Havalimanı projeleri ağırlıklı olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında farklı fonksiyonlarda pek çok nitelikli mimari ve iç mimari projeye imza atan GMW Mimarlık, International Design Awards 2019’da “Mimari Tasarım” ana kategorisi altındaki “Kemerler, Köprüler, Viyadükler ve Giriş Kapıları” alt kategorisinde “Gümüş Madalya” ödülünün sahibi oldu.
Dünya çapında akıllı, sürdürülebilir ve çok disiplinli tasarımların önemini vurgulamak amacıyla bu yıl 13.kez düzenlenen International Design Awards 2019’a dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda proje başvurdu. Yarışma bünyesinde finale kalan projeler, “Mimari Tasarım”, “İç Mimarlık”, “Grafik Tasarım”, “Moda Tasarımı” ve “Ürün Tasarımı” kategorileri atında yarıştı.
International Design Awards 2019, GMW Mimarlık tasarımı “Taşkent Uluslararası Havalimanı” projesinin elde ettiği ilk başarı değil. Proje, Architecture MasterPrize (AMP) 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable Mention” ödülüne layık görülürken aynı zamanda mimarlık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen World Architecture Festival (WAF) Awards’ta da “Future Projects - Infrastructure” kategorisinde finalist olma başarısını gösterdi.
Özbekistan’ın Mimari Kimliğini Çağdaş Yapım Yöntemleriyle Yorumluyor...
GMW Mimarlık’ın mimari proje hizmeti sunduğu Taşkent Uluslararası Havalimanı kapsamında yaklaşık 90,000 metrekare terminal alanı, iki adet 10,000 metrekarelik yönetim ofisleri, 6,000 metrekarelik yeme-içme hizmetleri binası, 20,000 metrekarelik bakım hangarı ile tüm kara ve hava bölgesinin altyapı tasarım hizmetleri bulunuyor.
Gerçekleştirdiği tüm havaalanı terminali projelerinde olduğu gibi bu projede de yolcu konforunu en ön planda tutarak; güvenlik, işletme etkinliği, terminalin ticari başarısı, büyütülebilirlik, esneklik ve sürdürülebilirlik gibi işlevsel kavramları yerine getirmeyi amaçlayan GMW Mimarlık, Taşkent Uluslararası Havalimanı projesi için üç farklı tasarım yaklaşımı hazırlamış, idare tarafından da seçilen alternatif ile yarışmaya katılarak finalist olmuş.
Tasarımda Özbekistan’ın Khiva, Semerkant, Buhara gibi şehirlerindeki mimari mirasından ve yerel bir simge olan Hüma kuşundan yola çıkılarak çağdaş yapım yöntemleri ve teknoloji ile kültürel kimlik öğeleri bir araya getirildi. Kütleden iç mimariye kadar tüm tasarım kararlarında yöreye özgün öğelerle kullanıcıların nerede olduklarını hissettikleri, akılda kalıcı özgün bir dil yaratıldı.
GMW Mimarlık’ın Özbekistan’ın zengin mimari mirasından ve doğasından esinlenerek tasarladığı alternatifler, idare tarafından ilgiyle karşılandı. Semerkant, Buhara ve Hive’de renk ve doku bakımından dünyanın en önemli mimari eserlerini barından bir ülkenin başkentinin kapısını tasarlamanın çok büyük bir sorumluluk ve gurur olduğunu belirten GMW Mimarlık, Taşkent Uluslararası Havalimanı için tasarladıkları tüm alternatif konsept projelerde, özgün ve çağdaş bir mimari tasarım ve yapı - yapım teknolojisi açısından uygulanabilir olma hedeflerini ön planda tutmuş. Bunun yanı sıra yerel mimari mirastan yararlanarak ve kültürel değerlere saygı göstererek toplumsal ihtiyaçlara uygun çözümler üreten ve güncel uluslararası standart ve normlara uyarak çağdaş bir havalimanının tüm ihtiyaçlarını gözeten projeler üretmeye dikkat etti.
GMW Mimarlık’ın proje tasarımında esinlendiği Özbekistan’ın doğal çevresi, ipek yolu, hüma kuşu ve ipek yolu üzerindeki tarihi hanlar projenin iç mekandaki kütlelerinin oluşum sürecine katkı sağlamış. İç mekanda Hive’deki Kalta Minor minaresine, Orta Asya’nın mimari mücevheri sayılan 10. yüzyılda inşa edilmiş İsmail Samani’nin mozolesine ve Uluğ Bey medresesine referanslar bulunuyor. Çatı ışıklıkları ile derin iç mekanlara gün ışığı alınıyor ve ışıklıkların yönleri yolculara içgüdüsel olarak yönlendirme sağlıyor. Geceleri ışıklıklardan gökyüzüne yayılan iç mekan ışığı, form ile kontrast oluşturarak binanın formuna vurgu yapıyor. Havaalanı terminalinin önünde oluşturulan meydanın kafeler ve oturma alanları ile şehrin dokusuna uyum sağlayacak şekilde bol ağaçlı olması; tarihi su kanallarına referanslarla sadece yolcu, karşılayıcı ve uğurlayıcı için değil aynı zamanda tüm şehir halkı için bir çekim merkezi haline dönüşmesi hedefledi.