Tatilciler, otellerde dini hassasiyet istiyor!
Gazi ve Osmangazi Üniversitesi öğretim görevlileri otel seçiminde dinî inancın etkisinin incelendiği bir çalışma yaptı. Otellerde konaklayanların dinî inancının gereklerini yerine getirmekte zorlandığı tespit edilirken, otellere bu konuda bir dizi önerile
Türkiye'de son 10 yıldır turizm sektöründe dinî hassasiyeti olan otel ve konaklama sayısı artıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda bu tanıma giren 37 otel ve tatil köyü bulunduğu ve bu otellerin toplam 22 bin 675 yatak kapasitesine sahip olduğu tespit edildi. Bu otellere termal-kaplıca otelleri ve şehir otelleri dâhil edilmedi. Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet Yeşiltaş, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Rahman Temizkan ile yüksek lisans öğrencisi Duran Cankul tarafından yapılan araştırmada, otel seçiminde dinî hayat tarzlarının etkisi araştırıldı. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi'nin 2012 kış sayısında yayımlanan araştırma sonuçlarına göre dini emirlerin yerli turistlerin, turistik ürünü seçme ve satın alma davranışlarını etkilediğini ortaya çıkardı. Dinî hassasiyetlerini dikkate alan kesimin tatil ihtiyacına cevap veren bu tarz otellerin yüzde 47'si Ege, yüzde 39'u Akdeniz ve yüzde 14'ü de Marmara bölgesinde yer almakta ve standartları 3 ve 5 yıldız arasında değişmekte. Farklı otellerde kalan 600 kişiye uygulanan ankete göre Türkiye'deki oteller, dinin gereklerini yaşamak isteyen müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Otellerde konaklayan yerli turistler, dininin gereklerini yerine getirmek için odalarda uygun materyaller olmamasından şikâyetçi. Örneğin müşteriler; helal gıdada hassasiyet, kıble yönünü gösteren bir uyarı, seccade, Kur'an-ı Kerim gibi ihtiyaçların karşılanmasını istiyor. Araştırmaya göre, dinî inanış, insanların yaşam biçimi üzerinde önemli derecede etkili. Türk halkının önemli bir kısmının dini emirlere uyma noktasında hassas davrandığı, bu hassasiyetini tatil sürecinde de devam ettirmek istediği görülüyor. "Dinî emirlere uyma konusunda kararlılık gösteren insanların oranına bakıldığında önemli bir turizm pazarı oluşuyor." diyen Mehmet Yeşiltaş, otellerin bu ihtiyacı karşılama noktasında yetersiz kaldığını vurguluyor. Yatırımcıların dikkatini bu pazara çekerek ekonomik kazanımlar elde edilebileceğini belirten öğretim görevlisi, "Yerli turistlerle birlikte yabancı Müslüman turistlere de hitap edilmelidir." diyor. Araştırmaya katılan İslamî hassasiyeti olan otellerdeki yerli turistlerle diğer klasik otellerde kalanların meslek, yaş, evlilik durumu gibi detaylar hemen hemen aynı çıkmakta. İki farklı otel müşterisini birbirinden ayıran nokta ve öncelikler ise şöyle: İslamî hassasiyeti olan otellerin seçimine etki eden faktörlerin başında; yiyeceklerde domuz eti olmaması, hijyen açısından bayanlar ve erkekler için ayrı havuz bulunması, güvenlik ve emniyetin sağlanması geliyor. Klasik otel seçimine etki eden faktörler ise, güvenlik ve emniyet, hijyen, güler yüzlü personel, hizmet kalitesi, marka ve otelin imajı en önemli unsurlar arasında. Dinî emirlere uyma konusunda kararlılık gösterenlerin çoğunun İslamî hassasiyeti olan otelleri tercih ettikleri, dinî emirlere uyma konusunda kararlı bir tutum sergilemeyenlerin ise klasik otelleri tercih ettikleri araştırma sonuçlarından bir diğeri. Ankete katılan müşterilerin bazıları, kalite olarak İslamî hassasiyeti olan otellerin, klasik otellerden daha düşük olmasına rağmen fiyat olarak daha pahalı olduğunu söylüyor. Klasik otellerde konaklayan müşterilerden birkaçı ise odasında Kur'an-ı Kerim olsaydı okuyacağını belirtiyor. İslamî hassasiyeti olan otelde konaklayan yerli turistlerin yarısından fazlası (yüzde 59,7'si) düzenli olarak namaz kıldıklarını, yüzde 26,0'sı ise ara sıra namaz kıldığını belirtiyor. Oruç tutma durumlarına bakıldığında, İslamî hassasiyeti olan otel işletmesinde konaklayan yerli turistlerin yüzde 97,7'si, klasik otel isletmesinde konaklayan yerli turistlerin ise yüzde 73,7'si oruç tuttuklarını belirtiyor. Araştırmada otellere öneriler de var Yapılan araştırma sonunda bir dizi öneriler yer alıyor. Araştırmaya göre; Mevcut turistik yerler, dini hassasiyeti olan insanların tatil ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde düzenlenmeli. Namaz takkesi, başörtüsü, tesbih, Kur'an-ı Kerim, İncil, Tevrat, Zebur gibi dinî materyallerin olduğu bir dolap yasal düzenlemeyi beklemeden temin edilebilmeli. Karma havuzlar olduğu gibi kadın ve erkekler için de ayrı havuzlar olmalı. Alkollü içecek sunan restoranlar kadar alkolsüz içecek sunan restoranlar da olmalı. İslamî hassasiyeti olan oteller de dinin emirlerine göre hareket eden müşterilerin dikkatini çekecek düzenlemeler yapabilir. Klasik oteller ise uygun bir odayı mescit olarak düzenleyebilir. Zaman