Kent Haberleri

Tekirova Tabiat Parkı Türkiye'nin 206'ıncı tabiat parkı oldu!

Koruma statüsü getirilen Tekirova Tabiat Parkı, kızılçam ormanı, maki bitki örtüsü, zengin flora ve faunasıyla sportif olta balıkçılığı, çadırlı kamp, tabiat yürüyüşü, tabiat fotoğrafçılığı gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor

Antalya'nın Kemer ilçesindeki Tekirova Tabiat Parkı, Türkiye'nin 206'ncı, Antalya'nın 4'üncü tabiat parkı oldu. 


Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılan açıklamaya göre, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğünün çalışmalarıyla Türkiye'de korunan alanlar hem sayı olarak hem de alan olarak artırmaya devam ediyor.


Bu çerçevede, Türkiye'nin 206'ncı tabiat parkı olan Antalya'nın Kemer ilçesindeki Tekirova Tabiat Parkı'na koruma statüsü de getirildi. Böylece Antalya'daki tabiat parkı sayısı 4'e yükseldi.


Antalya'da ilan edilen Tekirova Tabiat Parkı Kemer'e 15 kilometre uzaklıkta ve 120 dekar alana sahip olma özelliğini taşıyor.


Akdeniz'e kıyı konumunda bulunan, kızılçam ormanı ve maki bitki örtüsüne sahip park, flora ve fauna yönünden oldukça zengin konumda bulunuyor.


- Korunaklı bir koya sahip

Akdeniz kıyısında Karaburun ile Tatlısu arasında 390 metre uzunluğunda bir kıyı bandına, korunaklı bir koya sahip tabiat parkının, kıyıdan 3 bin 700 metre ilerisinde dünyanın her yanından çok sayıda turistin dalış için geldiği Üç Adalar görülüyor. 


Tekirova Tabiat Parkı'nda, sportif olta balıkçılığı, çadırlı kamp, tabiat yürüyüşü, tabiat fotoğrafçılığı açık hava etkinlikleri de yapılabiliyor.


- "Korunan alanlarımızı artırıyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bakanlığın Türkiye'nin tabii, kültürel ve rekreasyonel kaynak değerlerine sahip yörelerini, milli park, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve tabiat anıtı olarak ayırıp koruma altına aldıklarını belirtti.


Bakan Eroğlu, "Korunan alanlarımızı hem adet hem de alan olarak sürekli artırıyoruz. Yeni ilan ettiğimiz bu tabiat parkımızla da korunan alanlarımıza yeni bir halka ekledik" ifadesini kullandı.


Türkiye'nin ulusal düzeyde öneme sahip müstesna köşelerini koruyarak sürdürülebilirliğini sağladıklarına dikkati çeken Eroğlu, şunları kaydetti:


"Bu alanlara olan farklı kullanım taleplerini kontrollü ve planlı bir şekilde karşılayabilmek ve buraların koruma-kullanma dengesini gözeterek, gelecek nesillere milli bir miras olarak aktarmayı hedefliyoruz. Korunan alanların, geçmişte yalnızca insan faaliyetlerinin yasaklandığı ya da sınırlandığı alanlar olarak algılanıyordu. Günümüzde artık bilimsel değeri yanında estetik değeriyle de koruma altına alınan, sahip oldukları kaynak değerleri ile rekreasyonel kullanımlara imkan tanıyan, toplumun gelişimine katkıda bulunan alanlar olarak da algılanıyor."




AA