Tekstilci Journey inşaat sektörüne giriyor
14 yılda 80 mağazaya ulaşan Ankaralı kadın giyim markası Journey, inşaat sektörüne de girmeyi planlıyor. Şirket, inşaat sektöründe ticari gayrimenkul alanında faaliyet göstermeyi planlıyor.
Kriz dönemlerini fırsata çevirmeyi bilen ve 14 yılda Türkiye genelinde 80 mağazaya ulaşarak kadın giyimin önde gelen markalarından olmayı başaran Journey, inşaat sektörüne de göz dikti. Firma, inşaat sektöründe konuttan ziyade iş merkezleriyle yer almayı planlıyor.
Şu an öncelikli hedeflerinin tekstil sektöründe daha bilinir marka haline gelmek ve Journey tabelalı mağaza sayısını hızla artırmak olduğunu belirten Journey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Görür, birkaç yıl içinde inşaat alanında da önemli projeler gerçekleştireceklerini söyledi. İnşaat sektöründe öncelikle ticari gayrimenkul alanında faaliyet göstereceklerini anlatan Görür, bu alanda taşeron firma veya müteahhitlik şirketleriyle ortak hareket edebileceklerini belirtti. Şirket olarak kriz dönemlerini sevdiklerini ifade eden Görür, "Biz bu dönemleri fırsata çevirmeyi biliyoruz. Çünkü zorlu şartları aşıp bugünlere geldik. Tekstile girdiğimizde 'sektör bitti' deniyordu ama biz Journey gibi bir marka yarattık ve 14 yılda ciddi satış yapan bir şirket haline getirdik. Şimdi de 'inşaat bitti' deniyor ama bu dönemde yeni fırsatlar yaratılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Hedef 100 milyon TL'lik ciro
14 yıl önce günlük 50 adet olan üretimi bugün 3 bin 500 adetlere çıkardıklarını dile getiren Görür, mağazacılıkta da iddialı olduklarını kaydetti. Kadın giyiminde artık Journey markasının da adının geçtiğini ve bugün 80 olan mağaza sayısını 2 yıl içinde 100'e çıkaracaklarını ifade eden Görür, 55 milyon TL'lik cirolarında ise hedeflerinin 100 milyon TL olduğunu söyledi.
İki yıl sonra artık Journey markasının ilk etabı geçmiş olacağını ve büyüme yolunda daha sağlam adımlarla ilerleyeceğini ifade eden Görür, "Henüz daha yeni yeni tanınmaya başlayan Journey markasına satın alma teklifleri de aldık. 2008 yılında markayı almak üzere birkaç istek oldu, ancak verilen fiyatlar bizim kazandığımızın gerisindeydi. Neticede o dönem marka satın almak veya nabız yoklamak moda olmuştu. Satılan markalar da cirosu ve satışları düşmüş, ancak marka bilinirliği yüksek markalardı. Bizim ise ciromuz ve satışlarımız daha yeni yükselmeye başlamış, marka daha yeni bilinir olmaya başlamıştı. Markanın potansiyelini bildiğim için ve gelecekte daha da güçlenmek için satmayı istemedik" dedi.
İşe Dört Makine ile Başladı
İş hayatına 14 yıl önce işlerin kötüye gitmeye başladığı tekstil sektörüyle adım attıklarını belirten Ercan Görür, o dönem 80 mağazaya ulaşan ve 55 milyon TL'lik ciroya sahip bir markanın başında olmayı hayal bile etmemiş. 1996 yılında kardeşi Erkan ile bu işe girdiklerinde küçük bir sermayeleri olduğunu anlatan Görür, şunları söyledi: "Bu sermaye ile 4 dikiş makinesi ve biraz da kumaş alabildik. 80 metrekarelik bir atölye tuttuk. Üzerinde 'gömlekten şorta kadar her türlü giysi üretilir' yazan bin adet kart bastırıp dağıttık. Şort ürettirmek isteyen bir kişi geldi. Böylece üretim çarkları dönmeye başladı." 2000 yılında üretimin yanında mağazacılığa da el attıklarını anlatan Görür, "Hedefimiz 10 makine alabilecek noktaya gelip rahat bir şekilde geçimimizi sağlamaktı. Geçen 14 yılda geldiğimiz noktaya baktığımda doğru kararlarla bugünlere geldiğimizi düşünüyorum" dedi.
Sibel Atik/Referans