Terrace Feri projesini mimar Harun Senegör anlatıyor!

Feriköy-Bomonti bölgesi bir dönüşüm içinde. Bu bölgeyi bu kadar özel ve cazip kılan nedir

Son zamanlarda en revaçta olan konu, eski yerleşim bölgelerinin elden geçirilerek yeni yaşam alanları olarak şehir hayatına kazandırılması. Şehir içerisinde zamana bağlı olarak ticaret, sanayi ve yerleşim bölgeleri bir takım değişiklikler gösteriyor. Haliyle eskiden yerleşim alanı olarak alıştığımız alanlar zamanla sanayi bölgelerine, daha sonra yeniden yaşam alanlarına dönüşüyor. Feriköy, geçmişi kuvvetli olan, tarihi bir yerleşim bölgesi. Çevresinde kiliseler, eski yapılar, özellik sahibi binalar var. Bu açıdan ilginç bir alan. Bir dönemden sonra konutların yanı sıra fabrikalar, imalathaneler de türedi. Burada yaşayanlar için yakın çevre, siluet ve nitelik olarak bozuldu. Dolapdere ve Kasımpaşa'ya yakınlığı da tabii ki bu durumu etkiledi. Ama şu anda insanlar şehirden uzaklaşmışken yeniden merkeze gelme özlemi yaşıyorlar. Çünkü yaşamsal ve sosyal aktiviteler hâlâ bu eksende. Mimariye ve şehirciliğe artık daha ciddi yaklaşıldığından, böyle yerlerin hayata kazandırılması mümkün oluyor. Feriköy bu bağlamda çok önemli noktalardan bir tanesi. Bunun de pek çok sebebi var. Çevre yollarına yakın, merkeze yakın, toplu ulaşım açısından cazip. Tarihi özellikleri de işin içine gelince Bomonti'den Dolapdere'ye kadar uzanan arterde yakın gelecekte çok önemli yaşam alanları olacağını düşünüyorum. Etrafında yapılan projelere de baktığımda, oldukça yoğun bir talebin olduğunu görüyorum. Bir de yaşantı profili olarak her kesime, her yaş grubuna hitap edebileceğini düşünüyorum. Şişli, Nişantaşı, Harbiye, Osmanbey yürüme mesafesinde.

Terrace Feri projesine nasıl bir tasarım konsepti hâkim

Projenin çevresindeki binaların yapısal anlamda çok önemli bir özel¬liği yok. Bölgede büyük bir mezarlık var. Onun çevresindeki üç-dört katlı yapılar ise gecekondu niteliğinde. Ana cadde üzerindeki yapılar, eski ve özelliksiz. Bizim projemizin olduğu arsa üzerinde eskiden bir imalathane vardı. Bu projenin kendine has bir mimarisi olmalı. Biraz daha günümüz mimarisini simgeleyen minimal tarzı yansıtmalı. Aynı zamanda geleneklerimize de bağlı olmalı. Bu bağlamda malzeme seçiminde brüt beton, ahşap, doğal taş, çok eskiden kullanılan ve şu anda yeni teknolojilerle yeniden üretilen bir takım cam konstrüksiyonlarını yeğledik. Bunlara tabii ki bir takım teknik unsurları ekledik. Işığı ekledik ve bu ışıkla binamızın geceleri farklı bir çehre kazanması açısından, camı tercih ettik. Ahşap zaten çok kullanılıyor. Biz burada çok yoğun kullanmadık, tadında bıraktık. Bizim binamızın en büyük özelliği aydınlatma. Bu, binanın lokasyonu açısından tanımlayıcı bir unsur olacak. "Feriköy'deki dış cephesi aydınlatılmış bina" dediklerinde adres niteliği taşıyacak. Bu durum, çevresel açıdan da bir artı sağlayacak. Yatırımcının da bir takım istekleri doğrultusunda maksimum faydayı sağlayacak şekilde, ufak bir alanda 45 farklı tipten oluşan 96 daire planladık.

Projenin diğer birimleri ve ortak alanlara yönelik planlarınız neler

Artık yaşantımız evden işe, işten eve şeklinde geçiyor. Biraz nefes almamızı sağlayacak birtakım olanakların, yaşadığımız binanın içine kombine edilmiş olmasını tercih ediyoruz. Binamız bu açıdan çok cazip. Yazın üstü açılabilen, kışın kapanabilen yarı olimpik bir performans havuzumuz var. Kapalı spor salonumuz var, ama tam tadında. Kullanılmayacak cinsten bir salon değil. Kapalı bir sinema ve televizyon salonumuzun yanı sıra bir de çocuk odamız var. Bir de kabul odası olarak adlandırdığımız özel bir alan var. Buranın özelliği şu: Diyelim 40-45 metrekarelik bir dairede oturuyorsunuz ve bir misafiriniz geldi.

Ya da bir davet vermek istiyorsunuz ama konuklarınız nasıl sığacak diye düşünüyorsunuz. Onu hesaba katarak bir davet salonu, kabul odası olarak kullanılabilecek bir tesis de dahil ettik projemize. Bu açıdan bakıldığında çok kompakt ama yaşanabilir bir proje ürettik. Bu anlamda inanlar inşaat'la da çok güzel bir sinerji oluşturduk. Onlar da ayrıntılara çok önem verdikleri için, yatırımcı ve tasarımcı uyumu mükemmeldi.
 
Şahsi tasarım anlayışınız projeye neler kattı

Bizim bireysel tasarım anlayışımıza uygun bulduğumuz malzemeleri bu projede de kullanıyoruz. Projelerimizin en ayrılmaz parçası, onları tanımlayan en büyük unsur doğal aydınlatma. Gün ışığını maksimum seviyede kullanabilme öğesi bu projede de ağır basıyor. Kapalı yüzme havuzunun ve diğer kapalı alanların doğal ışıktan faydalanabilmesi bunun bir örneği. Çok sevdiğimiz
 
yüksek pencere, yüksek doğrama, mekân algısını derinleştiren birtakım dış cephe elemanlarını bu projede de yoğun olarak kullandık. Tasarımlarımızda daha küt ve maskülen bir yaklaşım vardır; bu yaklaşım Terrace Feri'de de sürüyor. Yatay ve dikey çizgiler yoğun. Projelerimizin ortak paydaları var tabii ama yine de yer, ışık, arsa konumu gibi faktörler mimariyi çok etkilediğinden, her projeye yansıyan kesin bir tarzdan bahsetmek mümkün değil.

Konut projelerinde çok katlı binalara yönelik bir eğilim sürüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz

Bu tip projeler yapılırken belediye zaten tüm çerçeveyi çiziyor. Biz de bu çerçeveye sığıyoruz. Ama Terrace Feri'nin arazisi köşe parsel olduğu için hem ana caddeye, hem ön sokağa, hem de arka sokağa bakıyor, iki farklı yüksekliğimiz var. Ön ve arka blokların yükseklik oranı farklı. Yüksek konutların da şehrin siluetine faydası var aslında. Zincirlikuyu-Maslak hattındaki yapılaşma istenen bir şeydi. Bu açıdan kabul edilebilir. Ama yaklaşım sadece yüksek bina yapma üzerine olunca işler değişiyor. Mimari anlamda çok büyük gelişme gösterdik ama aynı gelişmeyi henüz şehircilikte yakalayamadık. Çok .heyecanlıyız, hep yapalım istiyoruz. Ama bunun artıları ve eskilerini fazla düşünmüyoruz. Ticari kaygılar da bu durumu şekillendiriyor. Dikeyde gelişen binaların insan hayatını zorlaştırdığını düşünüyorum. Bir otele yüksek binayı yakıştırabiliyorum. Yatay bi-nalarda daha rahat sirkülasyon sağlıyorsunuz, daha kolay iletişim kurabiliyorsunuz. Şehir merkezindeki eski binaların ele alınıp, yatay gelişebilen sistemlerle yeniden restore edilmesi mümkün.

Projenin mimarisi ileride burada yaşayacaklara ne gibi faydalar sağlayacak

Bizim projemizde çok farklı aile tiplerinin yaşaması mümkün. Yeni evli bir çiftten yalnız yaşayan birine, bir çocuklu aileden dört çocuklusuna kadar herkes Terrace Feri'de yaşayabilir. Bu, insanların buluşması bizim için kıymetli. Sosyal tesislerde, havuzda bir araya gelmelerini, komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını yaşamalarını istiyoruz. Ayrıca doğal ışığın maksimum oranda içeri alınıyor olması, içeridekilerin dış ortamla da bütünleşmesini sağlıyor. Bu bina küçük bir parselde kurulu ve yoğun bir mimari yapıya sahip. Buna rağmen insanların ortak kullanabileceği bir peyzaj alanı yarattık. Tüm bunları düşündüğüm zaman buradaki yaşantının kendine has olacağını düşünüyorum. Bunda yatırımcımızın mimari kökenli olmasının payı çok büyük, inanlar inşaat'ın diğer projelerinden de belli olduğu üzere, tasarımda ticari kaygılardan ziyade insanlara güzel yaşam alanları sağlama isteği ağır basıyor.
İn Center Life/Elif EREN

www.inanlarinsaat.com.tr

 0.212.291 2860