Dekorasyon

Tet aydınlatma sektörünün aktörlerini bir araya getirdi!

İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET), Aydınlatma, Pano, Anahtar - Priz alt gruplarında yer alan firmaların katıldığı toplantıda sektörü masaya yatırdı...



Enerjinin verimli kullanılması amacıyla yürütülen çalışmalar ve bu amaçla devreye giren yönetmelikler aydınlatma sektöründe değişimi de beraberinde getirdi. Aydınlatmada yeni trend ise LED teknolojisi. Geleneksel aydınlatma elemanlarına göre daha az enerji harcayan LED lambalar, sektörün geleceğine de ışık tutuyor. 2020 yılında LED tabanlı ürünler pazarının 64 milyar Euro büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilirken, pazarın yüzde 60’ının bu ürünlerden oluşması bekleniyor. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin LED çöplüğüne dönmemesi için, Çin’den gelen kalitesiz ürünlere karşı uyarılarda bulundu. Yerli üreticinin Ar-Ge ve mühendislik olarak gelişmesindeki en büyük engel olarak da haksız rekabet oluşturan yüksek ithalat oranları gösterildi. 



İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET), Aydınlatma, Pano, Anahtar - Priz alt gruplarında yer alan firmaların katıldığı toplantıda sektörü masaya yatırdı. Elektrik, elektronik ve kablo sektöründe faaliyet gösteren şirketler, toplantıya büyük ilgi gösterdi. TET Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Güven Uçkan, TET Yönetim Kurulu Üyesi Sami Yılmaz, TET Yönetim Kurulu Üyesi ve Kablo İletken Derneği Başkanı Mehmet Kavaklıoğlu, Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) Başkan Yardımcısı Kevork Benlioğlu ve Elektrikli Pano Üreticileri Derneği Başkanı Yalçın Yıldırım’ın konuşma yaptığı toplantıda sektör firmaları da söz alarak beklentilerini ve sorunlarını dile getirdi.  


TET’in faaliyetleri ve sektörün gelişimi amacıyla yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Dr. Güven Uçkan, Elektrik-Elektronik Üretim ve Dağıtım Ekipmanları üst grubunda yer alan Aydınlatma, Pano ve Anahtar- Priz alt sektörlerinin 2012 yılında 1,05 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşarak, bu gruptaki ihracatın yüzde 32’sini gerçekleştirdiğini söyledi.


Dünyadaki pazar büyüklüğü 2010 yılında 69 milyar Euro olan aydınlatma sektörünün 2020 yılında 108 milyar Euro’luk bir hacme ulaşacağını belirten AGİD Başkan Yardımcısı Kevork Benlioğlu, Kyoto Protokolü sonrası enerjiyi verimli olarak ışığa dönüştürmeyen lambaların birer birer yasaklandığını, bir kısmının ise 2016 yılına kadar kademeli olarak yasaklanacağını söyledi. Bu değişimin kaynağındaki LED tabanlı lambaların ise 2020 yılında pazarın yüzde 60’ını oluşturacağını dile getirdi. Türkiye’nin inşaat ve müteahhitlikte dünyada ikinci sırada bulunduğunu, bu durumun aydınlatma sektörüne olumlu katkı yaptığını ifade eden Benlioğlu,  AB’nin diğer ülkelere göre yapmış olduğu STA’lara Türkiye’nin geç dahil olması veya hiç dahil olmaması nedeniyle sıkıntılar yaşandığını belirtti. Ayrıca kamu yatırımlarında yerli malı kullanımının artırılmasının önemine dikkat çekti.


Elektrikli Pano Üreticileri Derneği Başkanı Yalçın Yıldırım ise enerjinin korunması, kontrolü ve dağıtımını sağlayan elektrik panolarının başlı başına bir üretim ve yatırım alanı olduğunu dile getirdi. Yerel üretimin, uluslararası üretimle aynı düzeyde olduğunu belirten Yıldırım, iç pazarda rekabet koşullarında zorluk yaşandığını, bunun da sektörü taşeronlaşmaya götürdüğünü söyledi. Yerli üretimin ve ihracatın, gelişmek yerine tam tersi geriye gittiğini ifade eden Yalçın Yıldırım, Türkiye’deki büyük sanayi kuruluşlarının yerli pano yerine ithal ürünleri tercih etmesinin de önemli bir sıkıntı olduğunu, kalite standartlarının tanımlanması ve yerli üreticinin de bu standartlara uyması gerektiğini vurguladı.


Aydınlatma, Pano, Anahtar ve Priz üreticisi firmaların temsilcileri, sektörde kalite standartları konusunda yaşanan sorunlarına dikkat çekerek, bu durumun haksız rekabet oluşturduğu söylediler. ABD ve Kanada’ya ihracat için gerekli olan UL Sertifikasının halen Türkiye’den alınamamasından ve TSE’nin geçerli olmamasından dolayı sertifikasyon maliyetlerinin yüksekliğinden şikâyet ettiler. LED lamba üreticisi firmalar ise ithalatın yüksekliğini vurgulayarak, Çin’den gelen kalitesiz ürünlerin yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini belirttiler.