TİKA projelerinin toplu açılış töreni düzenlendi!
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından farklı ülkelerde yapılan tesis ve eserler, "Ayrı coğrafyalarda aynı imza" başlığıyla ATO Congresium'da düzenlenen toplu açılış töreniyle hizmete açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ana muhalefetle bölücü örgütün güdümündeki parti el ele vermiş, inanç hassasiyetlerini, etnik hassasiyetleri, ideolojik hassasiyetleri tahrik ederek seçimde sonuç almanın peşine düşmüş durumdalar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) "Ayrı coğrafyalarda aynı imza" ismiyle 6 farklı noktada düzenlediği proje açılış töreninde konuştu.
Erdoğan, "Belki ibret alırlar, belki utanırlar" diye Fatih'in emanetinin ihyasına karşı çıkanlara, TİKA'nın dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği restorasyon faaliyetlerinden bir kısmını örnek vermek istediğini belirtti.
Kudüs Harem-i Şerif'teki Kubbet-üs-Sahra'nın hilalini beşinci defa Türkiye olarak yenilediklerini, Cenin'de Osmanlı Kışlası El Hansa okulunu onardıklarını, Ramallah'daki Osmanlı eserini sergi ve kültür merkezi haline dönüştürdüklerini anlatan Erdoğan, Kırım Bahçesaray'daki Doğu Avrupa'nın en eski eğitim kurumlarından olan Zincirli Medrese'yi dünya kültürüne kazandırdıklarını, aynı şekilde Kırım'ın ünlü Hanı Hacı Giray Han'ın ünlü türbesini restore ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Makedonya'daki Mustafa Paşa Camisi, Kosova Prizren'deki Sinan Paşa Camisi, Priştine'deki Fatih Camisi'nin bizzat açılışını yaptığını anımsatarak, Karadağ'da Podgorisa'daki Nizam Camisi'ni, Sofya'daki Kadı Seyfullah Efendi Camisi, Cezayir'de Keçiova Camisi, Şam'daki Süleymaniye Camisi ve külliyesini yeniden ayağa kaldırdıklarını belirtti.
Sudan Sevakin'deki Osmanlı yadigarı Hanefi ve Şafi camilerinin yanı sıra gümrük binası, Somali Zeyla'daki Osmanlı döneminden kalma hükümet binasını, cami ve türbesini, Etiyopya'ya Harar'da Osmanlı Konsolosluk binasını restore ettiklerini ifade eden Erdoğan, İslam'ın ilk yıllarında kendisine sığınan Müslümanlara sahip çıkan Habeş Kralı Necaşi'nin mezarıyla aynı bölgedeki 30'a yakın sahabenin türbelerine de Türkiye olarak sahip çıktıklarını açıkladı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar'daki türbesini ve kaleyi aslına uygun şekilde inşa ettiklerini, bunlar gibi yüzlerce örnek verilebileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ibadet mekanları ile kalmadıklarını, ecdadın tüm hatırasına sahip çıktıklarını söyledi.
Erdoğan, Makedonya'nın Kocacık köyünde Gazi Mustafa Kemal'in babasının doğduğu ve yaşadığı evi yeniden inşa ettiklerini, Gazi Mustafa Kemal'in Manastır'da eğitim gördüğü Askeri İdadi'nin restorasyonunu yaptıklarını anlattı.
"Tarihimizi iyi öğreneceğiz"
Erdoğan, bugün de İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un babası Tahir Efendi'nin görev yapması için inşa edilen ancak buraya dönemeyince akrabaları tarafından yaşatılan caminin de açılışını gerçekleştirdikleri bilgisini paylaşarak, 1861'de yapılan caminin Kosova'daki savaş sırasında harap edildiğini anımsattı.
TİKA'nın bu camiyi yeniden ayağa kaldırdığını ve Mehmet Akif Ersoy'un akrabaları ve hemşehrilerinin hizmetine sunduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"O Akif ki; 'Medeniyet size çoktan beridir diş biliyor. Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor' diyerek o dönemde yaşadığımız ve bugün halen devam ettiğini gördüğümüz sıkıntılara dikkat çeken bir münevverimizdi. Yine Akif, hepimize ibret olmak üzere diyor ki; 'Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey. Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?' Tarihimizi iyi öğreneceğiz. Tarihimizin bize bıraktığı mirasa iyi sahip çıkacağız ki yanlışların tekerrürüne mani olabilelim."
Rumeli Hisarı'nda, Boğazkesen Mescidini ihya etmenin de tarihe sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun ihyasına karşı çıkmanın ise bizim parçalanmamıza ve yutulmamıza sebebiyet veren yanlışları tekerrür etmektir" dedi.
"Kendi halkını katleden bir zalimin ülkesi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Tarihlerinden ve medeniyetlerinden bihaber olanlar öyle çok ki hangi birini teşhir edeceğimizi doğrusu şu anda anlayamıyor ve şaşıyoruz. Ana muhalefetin genel başkanı geçtiğimiz hafta çıkmış, bizim dört büyük başkentte büyükelçimiz yok diyor. Peki bu başkentler nereler ve büyükelçilerimiz niye yok? Biri İsrail. Burada büyükelçimiz yok. Hani şu bizim yüreğimizin sızısı Filistin'e sürekli saldıran, Filistinlileri öldüren, onları hayatı zindan eden İsrail. Buraya bir tavır koymayacak mıyız? İyi yaptın, hayırlı olsun mu diyeceğiz? Diğeri Suriye. Hani bugüne kadar 350 bine yakın insanı, sivili öldüren, kendi halkını katleden bir zalimin ülkesi. Burada hala büyükelçi mi tutacağız? Bir diğeri Mısır. Seçimle yüzde 52 oy alarak iş başına gelmiş hükümeti askeri darbeyle indiren, siyasetçileri idamla yargılayan bir ülke. Burada mı büyükelçi tutacağız? Ötekinde neyin ne olduğunu kendisi de bilmiyor."
"Bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar kendi tarihine ve kendi coğrafyasına yabancı bir bakış açışı olabilir mi" diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Filistinlilerin değil, İsrail'in yanında yer almayı, Suriye halkının değil, Esed'in safında durmayı, demokrasinin değil, darbecilerin Mısır'ını yüceltmeyi dış politika zannediyor. Mısır halkı bizim kardeşimiz, ama bu yönetim asla değil. Yoksa bizim Mısır halkıyla alıp veremediğimiz yok, ama onların tercihlerine saygı duymayanlara bizde saygı duyamayız.
Irak'ta mezhepçilik yapıp ülkeyi bölenlerin yanında yer almayı tercih ediyor. Libya'da ise olup bitenden hiç haberi olmadığı öyle belli ki. Sonra da çıkmış, arkasına bölücü örgütün desteklediği partiyi ve paralel örgütü de alıp eski Türkiye koalisyonu kurmaya çalışıyor. Bunları zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminde de gördük. Biliyorsunuz. 14 parti bir araya geldiler.
Önce bunların kendi milletinin tarihiyle barış, kültürüyle barış, medeniyetle barış noktasına gelmesi lazım. Sen önce bu milletin bağrından çıkan kurumlara, imam hatiplere, Diyanet'e saygı duymayı bir öğren.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine ilişkin eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bakın şimdi Kayseri'de konuşma yapıyor. Benim imam hatiplerin kapatılmasıyla ilgili bir açıklamam yok diyor. Seçim bildirisi diye bir şey açıkladın. Onun içinde yer alıyor. Yazılı olarak orada var. Hangisine inanacağız. Ağzından çıkana mı, yayınladığın o bildiriye, beyannameye mi? Orada ne diyor? 1+8+4 diyor. Bu ne anlama geliyor? İmam hatiplerin orta kısmının tekrar kapatılması anlamına geliyor. Müslüman bir sokulduğu yerden, bir daha sokulmaz. Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Bu konuda kararlı şekilde yürüyüşümüz devam edecektir. 8 yıllık eğitim faciasını diriltme sözünü vereceğine, bu ülkenin, bu milletin, inancı için ne yapacaksın önce onu söyle. Sen önce bu milletin tamamının partisi olmayı bir öğren" diye konuştu.
"Bunlar istikrarı ve güven iklimini bozmanın peşinde"
Erdoğan, "Ana muhalefetle bölücü örgütün güdümündeki parti el ele vermiş, inanç hassasiyetlerini, etnik hassasiyetleri, ideolojik hassasiyetleri tahrik ederek seçimde sonuç almanın peşine düşmüş durumdalar" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın "Taksim bizim Kabemiz" dediğini de hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunu geçmişte ana muhalefet Milli Şef'i de söylüyordu. O dönemde onlar aynı anlayıştaydılar. O zihniyet, aynı anlayıştaydı. Ne diyordu? 'Kabe, Arap'ın olsun, bize Çankaya yeter' diyordu. Şimdi de bunlar aynısını söylüyor. 'Kabe, Arap'ın olsun, bize Taksim yeter' diyorlar. Var mı farkları? Al birini, vur öbürüne. Benim Kürt kardeşlerim, dindar Kürt kardeşlerim, ben inanıyorum ki, bu yaklaşıma gereken dersi, gereken cevabı verecektir. Hiç şüphem yok, verecektir çünkü bizim kutsallarımıza saldıranları, inanıyorum ki bunlar ayakta bırakmayacaktır."
İtalya'nın "koalisyonlardan çok çektiği için" koalisyonu yasaklayan ve tek parti iktidarını zorunlu kılan bir yasa çıkarttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunların millete sözü ne? Eski Türkiye koalisyonu. Dünya istikrarı arıyor, bunlar istikrarı ve güven iklimini bozmanın peşinde koşuyor. Diğer ülkeler daha güçlü demokrasi için, istikrar ve güven için başkanlık sistemini seçiyor, bunlar monarşinin gölgesindeki parlamenter sisteme dört elle sarılıyor. Milletimiz, bu oyuna gelmez. Milletimiz, eski Türkiye'nin tekerrürüne izin vermez. İnanıyorum ki milletimizin tercihi, aynı coğrafyalara atılan aynı imzaları çoğaltmaktan yana olacak."
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, dombıra sürprizi-
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da TİKA'nın yeni Türkiye'nin yükselen kurumlarından biri olduğunu vurgulayarak, "TİKA'nın her geçen gün biraz daha gelişiyor olması, dünyanın her tarafında Türkiye'nin eli kulağı haline gelmesi her türlü takdirin, övgünün üzerindedir" dedi.
TİKA'nın kalkınma yardımları ve kültürel faaliyetler yürüttüğünü belirten Kurtulmuş, "TİKA'yı faaliyetleri dolayısıyla tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemde nerede bizden yardım isteyen, yardım elini uzatmasını isteyen kim olursa olsun hangi mazlum, mağdur millet olursa olsun, yardım etmeye devam edeceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun, nerede bizim medeniyetimizin bir izi varsa o izi sürmeye devam edeceğiz, nerede yıkılmış, yok olmaya yüz tutmuş eserlerimiz varsa, Allah bu millete güç verdiği sürece o eserleri ihya etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
TİKA Başkanı Serdar Çam da törende yaptığı konuşmada, TİKA'nın merkez ve 50 ülkede görev yapan yaklaşık 700 yerli ve yabancı çalışanıyla yılda 200'e yakın proje tamamladığını ifade ederek, TİKA'nın çalışmalarına destek veren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili bakan ve bürokratlara teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bişkek'te yapımı tamamlanan ekmek fabrikasının, Pakistan'ın Şencap eyaletinde açılan Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi'nin, Filistin Nablus'taki Reşadiye Okulu'nun ve Kosova'da Mehmet Akif Ersoy'un baba ocağındaki Mehmet Akif Ersoy Camisi'nin açılış törenlerine canlı bağlantı ile katıldı.
Canlı bağlantıda, Pakistan Pençap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif, Türkiye ve Pakistan'ın kardeşlikten öte ilişkilere sahip iki ülke olduğunu ifade ederek, "Biz, tek bir ruh, iki kalp gibiyiz" sözlerini kullandı.
TİKA'nın Pakistan'a teknolojinin son imkanlarına sahip hastaneyi hediye etmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirten Şerif, Pençap'ın güneyindeki bu hastanenin ülkenin en modern sağlık tesislerinden biri olduğunu vurguladı.
Kosova'daki cami açılışında yer alan Kosovalı bakanlar da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'nin Kosova'ya yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür ederek, açılışı yapılan Mehmet Akif Ersoy Camisi'nin iki ülke ilişkilerini daha da güçlendireceğine olan inançlarını ifade etti. Cami Kur'an-ı Kerim okunması ve dua edilmesinin ardından törenle ibadete açıldı.
Törene katılan, dombıra şarkısının bestecisi Aslanbek Sultanbekov da sahnede eserini seslendirerek, Erdoğan'a sürpriz yaptı. Sultanbekov'a katılımcılar da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle Myanmar'daki Türk şehitliği ile Moğolistan'daki Bilgehan ve Tonyukuk Karayolu'nun açılışını kurdele keserek gerçekleştirdi.
TİKA Başkanı Serdar Çam'ın hediye takdiminin ardından Erdoğan, törene katılan yabancı uyruklu öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Törene, eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı ile çok sayıda davetli katıldı.
AA