Kent Haberleri

TMMOB: Yapı stokunun yüzde 27'si yıkılmalı!

TMMOB, 17 Ağustos depreminin 17. yıldönümü nedeniyle “İstanbul depreme hazır mı?” başlığıyla rapor yayınladı. Raporu TMMOB İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.

TMMOB, 17 Ağustos depreminin 17. yıldönümü nedeniyle “İstanbul depreme hazır mı?” başlığıyla yayınladığı raporda, İstanbul’da deprem sonrası kullanılması için belirlenen 622 bin kilometrelik acil ulaşım yolunun yüzde 12’sinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSPARK tarafından otopark olarak kullanıldığını söyledi. Raporda ayrıca, yapıların deprem güvenliği olmadığı ve özel firmalar aracılığıyla yapılan yapı denetiminin kamu idaresine alınması gerektiği ifade edildi.  


Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubeleri ortaklaşa olarak “İstanbul depreme hazır mı?” raporu hazırladı. Rapor, Makine Mühendisleri Odası’nda dün gerçekleşen basın toplantısıyla duyuruldu. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy, Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Yüksel Örgün Tutay ve  Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Battal Kılıç’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda raporu TMMOB İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.


Raporda verilen bilgilere göre, İstanbul’da mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 50-60’ı kaçak. İstanbul’da mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 40’ı deprem ömrünü tamamlamış, yüzde 27’sinin ise deprem riskine bağlı olarak acilen yıkılması gerekiyor. 

Rapordan öne çıkan maddeler ise şöyle; 

- Türkiye’de yapı stoku güvenli ve sağlıklı olmaktan uzaktır. Pek çok yapı kaçak üretilmiştir, ruhsatsızdır ve mühendislik hizmeti almamıştır. 20 milyon civarında bulunan yapı stokunun büyük oranda yenilenmesi, güçlendirilmesi gerekmektedir. 

- Ülke nüfusunun büyük kısmını barındıran 11 büyük kentin ve büyük sanayi tesislerimizin yüzde 75’inin deprem tehlikesi altında bulunması, dere yataklarının imara açılması, imar çalışmalarında deprem tehlikesinin hiçbir şekilde gözetilmediğini ortaya çıkarmıştır. 

- Bugün yapı denetimi, özel firmalar aracılığıyla yapılıyor. Yapı denetim firması, denetlemekle yükümlü olduğu işverenle ücret ilişkisi kuruyor. Bu ilişkiden sağlıklı bir denetime ulaşmak mümkün değildir. Dolayısıyla, işveren-yapı denetim firması ilişkisinin yeniden düzenlenmesi, kamu idaresinin ilişkinin belirleyicisi haline getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kamu olanaklarıyla binlerce konut üreten, büyük ölçekli projelere imza atan TOKİ, KİPTAŞ gibi kuruluşların, sistem dışında tutulmasının kabul edilebilir olmadığı açıktır.

- Kentsel dönüşüm projeleri tam bir bilinmeze işaret etmektedir. Ne bütünlüklü ve merkezi planlamadan söz etmek mümkündür ne de mevcut yapı stokunun ne kadarının güçlendirildiği, ne kadarının yıkılıp yeniden yapıldığına ilişkin verilere ulaşılmaktadır. 

- İstanbul’da 562 “Birinci Derecede Acil Ulaşım Yolu” belirlenmişti. Ancak bazı yollar kapatıldı, bazı yollar otopark haline getirildi. İstanbul genelinde yaklaşık 622.000 kilometre acil ulaşım yolu ve ağının yaklaşık 71.640 kilometresinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSPARK tarafından kullanılıyor. Bu da mevcut acil ulaşım yollarının yüzde 12’sine tekabül ediyor. 

- İstanbul’da bugün 470 deprem toplanma alanının 300’ü alışveriş merkezine ve gökdelenlere dönüştürüldü. 

- Maltepe ve Yenikapı’daki dolgu alanları toplanma alanlarına altarnatif olarak sunuldu. Gerek kuvvetli yer hareketi gerekse tsunami yükü altından istikrarsızlaşması muhtemelen olan bu iki dolgu bölgenin, yaşanabilecek doğal afetin boyutunu doğal olmayan nedenlerle çok daha fazla büyütebileceği anlaşılmaktadır. 



Evrensel