22 / 12 / 2024

TOKİ 9 yılda 500 bin konut inşa edecek!

TOKİ 9 yılda 500 bin konut inşa edecek!

Toki Başkanı Mehmet Ergün Turan: "9 yıllık bir hedefimiz var ve bu hedefimizde 500 bin konut üreteceğiz. Yıllık 60 bin 70 bin konut yapacağız. " dedi.



Toki Başkanı Mehmet Ergün Turan: "9 yıllık bir hedefimiz var ve bu hedefimizde 500 bin konut üreteceğiz. Yıllık 60 bin 70 bin konut yapacağız. " dedi.


Türkiye'de son yıllarda en çok tartışılan kurumların başında gelen TOKİ, kimileri için "devletin yoksula uzanan şefkat eli kimileri için de "betonlaşmayı artıran " bir kurum. 


istanbul Biiyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekilliği yaptığı sırada geçtiğimiz yıl TOKI Başkanlığı görevine atanan Mehmet Ergün Turan ile TOKl'nin geçmişte yaptıklarını ve şu anda uyguladığı projeleri konuştuk. 


Felsefe ve tarihe ilgi duyan M. Ergün Turan, özellikle istanbul başta olmak üzere önemli kentlerin tarihi ve mimari dokusuyla ilgili yabancı yayınları da takip ediyor. 

Kendisini ziyarete gelenlere "Kutadgu Bilig" hediye eden M. Ergiin Turan, halen istanbul Güngören 'de bir apartman dairesinde hayatını sürdürüyor. 

TOKİ Başkanı M. Ergiin Turan ile miilâkat "Yeni dönemde medeniyetimize özgü şehirler inşa ediyoruz" TOKI 'nin asli fonksiyonu nedir? 

Asli fonksiyonumuz, konul edinmekte zorlanan alt gelir grubundaki insanlarımızı ev sahibi yapmaktır. Asıl motivasyonumuz bu. Kurum bu yönde geçmişte çok ciddi işler yapmış. Burası vatandaş için en önemli dost eli kuruluştur. Sosyal devletin en önemli kurumsal yansıması burasıdır. 


650 bin vatandaş şu anda  TOKİ  konutlarında oturuyor, 3-3.5 milyon insana tekabül ediyor. Şimdi bunu görmezden gelip kurumu eleştirmek olmaz. Geçmişteki arkadaşlarımız dünün koşullarında konut üretimi yaptılar. 


Dünün beklentilerine göre, dünün imkanlarıyla, kabiliyetleriyle üretim yaptılar. Bugünkü Türkiye, dünkü Türkiye değil. Biz de bugünün imkan ve kabiliyetlerine göre daha iyisini, daha kalitelisini yapacağız. İnsanlık tarihi boyunca hep daha iyisini yapmak için uğraşmıştır. Bizim de çabamız bu. 'Daha iyisini yapacağız' demek geçmişin kötü olduğu anlamına gelmez. O insanlığın, ülkenin gelişmişliğini tekamülünü gösterir. Devri sabık oluşturmak kötü bir şey. 

Şimdi yöresel mimari diyoruz, yatay mimari diyoruz. Bizden sonra gelecek arkadaşlar da bizden daha iyisini yapacaklar ve bizden daha iyisini yapmaları gerekiyor.

 

TOKİ'nin 2002 öncesi ve sonrasını bize değerlendirebilir misiniz? 


1984 yılında TOKİ kuruldu, 1984-2002 arası 18 yılda toplam 43 bin konut üretildi, 20022015 arası 650 bin konut üretildi. Ölçeğe buradan bakmak lazım, 18 yılda 43 bin konut, 13 yılda 650 bin konut üretildi. Önümüzdeki 9 yılda 500-550 bin konut daha yapacağız. Büyükşehire göçü engelleyecek en büyük etken konuttur. Ev aidiyeti sağlayan en büyük unsurdur. Bunu başarabilirsek, batıya göç olmaz, Anadolu gelişir. 


Betonlaşma konusundaki eleştirilere ne yanıt vereceksiniz? 


İstanbul'dan bakarak Anadolu anlaşılmaz. 

Bir takım seçkin elitin İstanbul için söyledikleri, gerçek Türkiye resmini yansıtmaz. 

Anadolu'da insanların konuta ihtiyacı var. 

Mesela Gaziantep'te; geçtiğimiz günlerde 1154 konut satışa sunduk, 20 bin insan müracaat etli. Kim bu insanlar? Bu insanlar bugüne kadar hiç konul sahibi olmayan insanlardı. Biz bu insanların ihtiyaçlarını karşılamak için konut yapacağız, birisi de diyecek ki 'siz betonlaşma yapıyorsunuz'. Bu yaşadığı topluma üstten bakış, yabancı olma durumudur. Haklı eleştirilere tamam, ancak yaşadığı toplumun gerçeklerini bilmeden üstten aşağı yapılan eleştirileri dikkate almıyoruz. 

İstanbul bizim Kaşıkçı Elmasımızdır "İstanbul bizim medeniyetimiz açısından Kaşıkçı Elmasımızdır. İstanbul'un her bir dilimine metrekaresine sıradan davranamlıyız. 

Öyle de bakıyoruz, hassasiyetle bakıyoruz. 


Anadolu da hakikaten öyle. Aynı mantıkla her tarafa bakmamız lazım. Çünkü tarihsel bir süreçten geçip bugünlere kadar gelmiş yerler. İmbik imbik kadim medeniyetlerden süzülüp bugünlere gelmiş yerler. Şimdi bu süreçleri yok sayarak hiçbir felsefesi olmayan "TOKI olarak yeni dönemde yöreye değer katarak, barınma alaıu değil de bir yaşam alanı yapmayı hedefliyoruz. Bir mahalle dokusu olsun istiyoruz. Yeni Projelerimizde meydan, mahalle havası olacak. Meydan olacak, esnaf olacak, çarşı olacak. Bunun olması lazım. " konutlar inşa edemezsiniz. Hepsini belki çözemeyiz ama bu felsefeyle baktığımız için bunu geliştireceğimiz kanısındayım. Ancak daha iyi nasıl yapabiliriz yönünde fikirlere de açığız, önerileri bekliyoruz. 

Şu çok kolay, "bu olmaz, bu olmaz". Eleştiri iyi bir şey, olması da lazım. Ancak yaptığımız işte akut bir problem var, konul ihtiyacı var. Nasıl olması lazım? Efendim başlıyorlar estetik olması lazım, çevreyle uyumlu olması, içerisinde şunlar şunlar olması lazım... 


Böyle dediğinizde bu evlerin aylık taksidi 2 bin liraya çıkar. Bizim bu şekilde hitap elliğimiz vatandaşımız yok. Bizim hitap ettiğimiz vatandaş aylık 400-500 lira vermek de bile zorlanıyor. Sen ona bin liraya iki bin liraya ev sunamazsın, o fiyatlarda bir kısım azınlığa hizmet sunarsın. Bizim hedef kitlemiz evi olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşlardır. 


Toplumun ne kadar konut ihtiyacı var? 


Türkiye'de önümüzdeki 20 yılda sadece 6 milyona yakın konutun yenilenmesi lazım. 

Bunlar ya deprem riski taşıyor, ya da artık sağlıksız sıhhatsiz konutlar, işlevsel değiller. 


Onun için TOKİ'nin yapacağı çok iş var. 

Mesela bizim şu anda yaptığımız konutların yüzde 15'ini kentsel dönüşümler oluşturuyor. Yani 50 bin konut yaparsak bunun 7500'ü kentsel dönüşüm ağırlıklı. Biz şimdi yeni dönemde bunu yüzde 40'lara çıkarmak istiyoruz. Yani 50 bin konut yapıyorsak, 20 bini kentsel dönüşüm olmalı. Türkiye'de özellikle alt gelir grubu kesimin ihtiyacı daha uzun yıllar bitmez. 


Mahalle dokusu olacak projeleri yapacağınızı söylemiştiniz. Bu konuyu biraz anlatabilir misiniz? 


TOKİ olarak yeni dönemde yöreye değer katarak, barınma alanı değil de bir yaşam alanı yapmayı hedefliyoruz. Bir mahalle dokusu olsun isliyoruz. Yeni Projelerimizde meydan, mahalle havası olacak. Meydan olacak, esnaf olacak, çarşı olacak. Bunun olması lazım. Mimari olarak yansıtıyoruz, ancak bir de bunun sosyolojik boyutu var. Akşam eve geldik, canımız sıkıldı dışarı çıktık. Nereye gideceğiz? Caddesi, meydanı yoksa, çarşısı esnafı yoksa... İşle bunların olması lazım, insanın stresini atması lazım. Genelde site mantığı sosyalleşmeyi öldürüyor. Biz yeni dönemde TOKİ olarak etrafı çevrili siteler inşa etmeyeceğiz diye söylüyoruz. Güvenlik konusu ise geçmişte insanlar nasıl oturuyorduysalar bugün de öyle. Ben mesela sitede oturmuyorum, bir mahallede oturuyorum. 

Güvenlik problemi de yaşamıyorum. 


Gazi İsabev'in kurduğu şehirleri örnek alıyoruz. 

Balkanlaı'da Saraybosna'yı, Üsküp'ü, Prizren'i kuran Gazi İsabey'in kurduğu şehirleri örnek alıyoruz. Yeni projelerimiz hayata geçtiği zaman göreceksiniz. Ecdadımızın geçmişteki şehir ve medeniyet kültürünü yeni dönemde dikkate alıyoruz. 

Bizim şehir kültürünün en önemli unsuru mesela esnaftır. Küçük esnaftır. Bir mahalle kurmuşsan, o mahallede berber, tuhafiyeci, fırın, bakkal, kasap lazım. Şu anda yaptığımız birçok projede esnafımız için dükkanlar yapılıyor. Bu dükkanlar büyük değil küçük. 


Çünkü büyük yaptığımız zaman büyük markalar geldiği an küçük esnafı öldürüyor. 

Çünkü onlarda kırtasiye de oluyor, kasap da oluyor. Biz bunu istemiyoruz. Büyük, ciddi alımlarını insanlar gidip büyük yerlerden alabilir. Ancak mahallenin esnafı olması lazım. Mesela çok acı bir şey bir, mahallede yaşıyorsun ve büyük bir yerden alışveriş yapıyorsun. 100 lira 25 kuruş tutuyor; kim olursan ol, kasiyer senden yüz lirayı da istiyor 25 kuruşu da istiyor. Bu nedenle aldığından bir şey eksiltmek zorundasın. Ancak şimdi orada esnaf olsa bırak 25 kuruşu, 103 lira olsa, esnaf tamam der 100 lira yeter ve "helal olsun' diye ekler. Bu bir kültürdü işte yok oldu, mekanik ilişkiler çıktı. Biz şimdi yeni projelerimizle yeniden esnaf kültürünü, mahalle kültürünü hareketlendirmek istiyoruz. 


Projelerinizi neyi baz alarak yapıyorsunuz? 


Yaptığımız bütün projelerde şu anda yöreye gidiliyor, helikopter çekimleri yapılıyor. O arazinin etrafını görüyoruz. Şu anda proje aşamasında yerinde görmediğimiz, çevresiyle ilişkisini gözden geçirmediğimiz hiç bir projeyi ihaleye göndermiyoruz. Bu önemli bir disiplin değişikliği TOKi için. 


Çılgın projeniz var mı? 


9 yıllık bir hedefimiz var ve bu hedefimizde 500 bin konut üreteceğiz. Yıllık 60 bin 70 bin konut yapacağız. Gelişmiş ülkeler TOKİ'nin yaptığı kadar inşaat yapmıyor. 

Gelişmekte olan ülkelerin de böyle bir disiplini, işi yok. Bizim zaten yaptığımız bu iş, başlı başına çılgın bir konu. Biz yabancı heyetlerle görüştüğümüzde 50-60 bin konut yaptığımızı söylediğimiz zaman onlar inanamıyor ve rakamları check ediyor. Bizim yaptığımız çok büyük bir hadise. Biz bunu yapıyoruz. 


İnşaat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? 


Benim kanaatim bizim uğraştığımız ilgilendiğimiz kesim alt gelir ve orta gelir grubu. 

Bizim hitap ettiğimiz segmentte bir balon falan söz konusu değil. Hatta yüksek bir talep var. Balon var mı kriz var mı sorularına ben talep patlaması var diyorum. 

İndirim kampanyası düzenledik, 1 milyar 400 milyon lira net para geldi. Bu parayla insanlar borcunu kapattı, daha önemli veri bu paranın içerisinde 700 milyonu direk yastık altından geldi, alt gelir grubu insan yastık altından parasını çıkardı, borcunu kapattı. Bu Türkiye açısından çok önemli bir sosyolojik gerçek. 


TOKİ'nin müteahhitlere ödemesinde bir problem var mı? 


TOKİ'yle çalışan müteahhit hak edişini sabah versin, akşam parasını alıyor. Asla ve kata TOKİ'den hiçbir müteahhitin alacağı bir delikli kuruşu bile yoktur. Türkiye'nin belkide en sağlam kuruluşlarından birisiyiz. 

Kendi finansman argümanlarımızı kendimizi oluşturuyoruz. 100 liraya mal ettiğimizi, 101 liraya satmıyoruz. 


Diriliş Postası/Ömer Çetres 



Geri Dön