Sektörel

TOKİ Başkanı Ergün'den inşaat sektörü eleştirisi!

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, " Şöyle bir noktaya geldik maalesef, bir eleştiriyse bütün herkesin, bütün paydaşların aklını başına alması lazım." dedi..

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, " Şöyle bir noktaya geldik maalesef, bir eleştiriyse bütün herkesin, bütün paydaşların aklını başına alması lazım. Diyoruz ki 'bir felaket gelecek, kentsel dönüşüm yapmamız lazım' diyoruz. Masada oturan paydaşlar şunu konuşuyorlar, 'nasıl zenginleşiriz bu felaketten.'" dedi...


Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, kentsel dönüşüm konusunda daha ideal bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Toplum deprem gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaksa bundan nasıl zenginleşiriz diye değil, nasıl bir fedakarlık yapabiliriz bilinciyle yaklaşılmalı" dedi.

TOKİ başkanlığına 1 yıl önce atanan Turan, konut piyasasına ilişkin açıklamalar yaptı. TOKİ'nin doğrudan 49 binin üzerinde, dolaylı olarak da 250 bin seviyesinde istihdamı bulunduğunu belirten Turan, kurumun kar odaklı çalışmayan "sosyal devletin dost eli" niteliğinde bir yapısı olduğunu söyledi.

İdare'nin 1984'te merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın öncülüğünü yaptığı yasal düzenlemeyle sağlam temeller üzerine kurulduğunu anımsatan Turan, kurumun gelinen noktada dikey değil yatay mimari modelini sahiplendiğini anlattı.


Kurumun inşa ettiği konutlarda 3 milyon vatandaşın yaşadığını hatırlatan Turan, "2023 yılı sonunda Allah izin verirse ülkemizde yaşayan insanların asgari 5 milyonu TOKİ konutlarında yaşayacak. Bizden beklenenin de farkındayız, sorumluluklarımızın da farkındayız" dedi.


TOKİ'nin bu yıl 50 bin konut inşa etmeyi hedeflediğini aktaran Turan, toplamda 655 bine yakın konut inşa eden TOKİ'nin bu yıl 50 bin konut hedefini aşacağını, 55-60 bin bandını içeren stratejileri çalıştıklarını belirterek, "Şu anda 17 bine yakın konutun ihalesini yapmışız ya da ihale aşamasına getirmişiz, inşallah yıl sonunda 50 bini aşmış olacağız" dedi.


Önümüzdeki günlerde TOKİ'nin Esenler'de üstlendiği kentsel dönüşüm projesi için bir tanıtım yapacağını belirten Turan, projenin ortaya çıkmasının bir yıl kadar süreceğini anlattı. TOKİ'nin 81 ilde iş yaptığını hatırlatan Turan, kurumun inşa ettiği değerlerle Türkiye için hayati bir fonksiyonu yerine getirdiğini belirterek, inşa edilen hizmet binalarına ilişkin şunları kaydetti:

"Bugüne kadar, son 13 yılda 987 okul, 600'e yakın cami, 600'e yakın ticaret merkezi, 60 bin kapasiteli yurt inşaatı yapmışız, bunun 30 bin kişilik kapasitesini teslim etmişiz. 18 tane stadyum ihalesi yapmışız, Mersin Stadı ve Arena Stadı. Şu anda 16 büyük stadın inşaatı devam ediyor. Bunların toplam koltuk kapasitesi 450 bine yakın. Bunlar bakanlığımızın bize tevdi ettiği işler. Bunları bu yıl içinde peyderpey teslim edeceğiz. Son 4 yılda Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokoller çerçevesinde 266 hastane ihalesi yapmışız. 266 hastanenin yaklaşık 140'ını teslim ettik, 126 tanesinde çalışmalarımız devam ediyor. Adeta her hafta bir hastaneyi teslim etme noktasına geldik. Bu yazın sonuna kadar da 126 hastanenin inşallah 60-70 tanesini daha teslim etmiş olacağız. Yıl sonuna kadar da 100'e yakınını teslim etmiş olacağız. Şu anda yapılan kamu inşaat yatırımları şu açıdan önemli, bizden sonra gelecek kuşak 10 yıl, 20 yıl sonra gelecek kuşak bir daha böyle işlerle uğraşmayacak. Biz gelecek 20-30 yılın altyapı işlerini yapıyoruz."


"Haram sınırlarına dikkat ediyoruz"

Arsa üretiminin TOKİ'nin önemli avantajlarından biri olduğunu belirten Turan, arsa üretirken hakkaniyete bağlı kaldıklarını, dev yaşam alanları inşa edilebilecek arsa stoğunun kısıtlı olduğunu anlattı.

Mehmet Ergün Turan, şöyle devam etti:


"Artık İstanbul konut konusunda başka bir başlıkta konuşulması gereken bir şehirdir. Artık İstanbul için arazi konusu kolay bir hadise değildir. Şöyle söyleyeyim Tekirdağ sınırından Gebze sınırına kadar ben ve arkadaşlarım neredeyse nokta nokta tüm arsaları, kamu parsellerini, nerenin tarım arazisi olduğunu, nerenin orman arazisi olduğunu, nerenin havza olduğunu biliyoruz. Çünkü bunlar şehrin tabir yerindeyse 'haram sınırları'dır. Bunlara girmememiz, dikkat etmemiz gerekir. Çünkü İstanbul tarih boyunca bu çerçevede yükselmiş bir şehirdir. Bunlara dikkat ettiğimizde İstanbul'da bundan sonra arazi konusunda elimizde çok da büyük imkanlar yok. Bunlardan bir tanesi Kayaşehir ve civarındaki bölgedir, bir tanesi Tuzla ve civarındaki bölgedir. İstanbul için bir başlık sorulacak olsa bana derim ki, 'İstanbul'da aslolan rezerv konut, dönüşüm konutu imal etmektir' derim. Dayanıksız konut stoğu hala duruyor. Ürettiğimiz konutlar şehir merkezindeki kalitesiz yapıların dönüşmesine vesile olmalı."

TOKİ'nin yerel yönetimlerle beraber yerinde kentsel dönüşüm hamlesi başlatacağını bildiren Ergün Turan, bu yaz kentsel dönüşüm için çok farklı bir aktivasyonu başlatacaklarını, 5 farklı belediyeyle çalışmaları olduğunu aktardı.


Turan, "Bu konuda en önemli aktörlerden bir tanesi şüphesiz TOKİ'dir. Çünkü biz kar amacı gütmüyoruz ama bir müteahhit doğal olarak bir yere yatırım yapacaksa kar edebileceği bir imar gerekir o adama. Bu da şehri yaşanmaz hale getiriyor bu sefer. İstanbul'un artık her bir metrekaresi kıymetle değerlendirilmesi, üzerinde ince düşünülmesi gereken yerlerdir" dedi. Kayaşehir'de satışa sunulan bin 500 konutun yanında yaklaşık 4 bin 500 konutun daha ihalesini yaptıklarını anlatan Turan, şöyle devam etti:


"Yıl sonuna kadar da 2 bin 500-3 bin tane daha ihale yapacağız. Yıl sonuna kadar 7 bin 500 civarında sosyal konutun ihalesini yapmış olacağız. Üst gelir grubuna değil alt ve orta gelir grubuna bizim yaptığımız konutlar bunlar. Önümüzdeki süreçte de yine bizim Kayaşehir bölgesi için arazi üretimlerimiz devam ediyor. Biz bir taraftan kamulaştırmalar yapıyoruz, yeni imar alanları oluşturuyoruz. Tuzla tarafında pendik civarında yine konut geliştirme alanlarımız var. Buralarda da yine sosyal konut alanları yapmayı planlıyoruz."


Kayaşehir'deki 7 bin 500 sosyal konutun ödeme sistemine ilişkin bilgi veren Turan, "Rakamları Gaziantep'te yaptığımız projeden örneklerle anlatayım isterseniz. Bin 154 konutluk, 888 tanesi alt gelir grubuna yönelik konutlar, 2 1 olarak inşa edilmiş güzel konutlardı. Bunları 8 bin 230 lira civarı peşinat 407 lira da taksit ödeyerek aldı vatandaşlarımız. Taksitleri ödemeye eve oturduktan sonra başladılar. Bizim alt gelir grubu bütün projelerimiz böyledir. Kira öder gibi evinizi alıyorsunuz. Bazı yerlerde kiradan bile ucuz" diye konuştu.


Seçim yaklaşırken bazı siyasilerin seçim beyannamelerinde şu anda zaten yapılmakta olan konut satış modellerini vadettiğini anlatan Turan, "Şu anda Osmaniye'de, Gaziantep'te, Bozüyük'te internet sitemizde olan rakamlarla satışlar var. Bunları görmek isteyen inceleyebilir" dedi.


"Bir felaket gelecek, acaba nasıl zenginleşiriz diyenler var"

Olası bir İstanbul depreminde geçmişten kalan mühendislik disiplini görmemiş binaların büyük yıkımlara yol açabileceğine işaret eden Turan, "Nepal'de bir deprem oldu gördük. Allah esirgesin yarın öbür gün ne olacağı, hangi felaketin geleceği belli değil" ifadelerini kullandı.

2B arazilerinin yoğun olduğu ilçelerden Sultanbeyli adına yasa çıktığını anımsatan Turan, "Cumhurbaşkanı düzeyinde ilçenin 100 yıllık sorunu çözülmeye çalışılmaktadır. Benim bildiğim kadarıyla şu anda da çözüm aşamasına çok yakın durumda çalışmalar. O sorun çözülecek ki orada, kentsel dönüşüm için bir yatırımcı gelsin" dedi.


Turan, şöyle devam etti:

"Kentsel dönüşümün Türkiye gündemine gelmesinin asli sebebi ne? Burası deprem kuşağında bir yer. Biz ülkemizin geleceğini ve nesillerimizi gelecek bir tehlikeden korumak zorundayız. Şöyle bir noktaya geldik maalesef, bir eleştiriyse bütün herkesin, bütün paydaşların aklını başına alması lazım. Diyoruz ki 'bir felaket gelecek, kentsel dönüşüm yapmamız lazım' diyoruz. Masada oturan paydaşlar şunu konuşuyorlar, 'nasıl zenginleşiriz bu felaketten.' Bir toplum deprem gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaksa bundan nasıl zenginleşiriz diye değil, nasıl bir fedakarlık yaparız da biz kendimizi, gelecek neslimizi ve ülkemizi bu felaketten koruruz bilinciyle yaklaşması lazım. Ben kentsel dönüşümün artık daha farklı bir mantığa geçmesi gerektiği kanaatindeyim."


Yıkılan niteliksiz konutun kentsel dönüşümle yapılan yeni binada kat malikine aynı genişlikte sunulamayacağını anlatan Turan, dönüşüm için tarafların fedakar davranmaları gerektiğini anlattı. Turan şöyle konuştu:


"Bu felaketin önüne geçmek için burada bir bedel var, bunu birisinin ödemesi lazım. Kentsel dönüşümde ya vatandaş olarak ben fedakarlık edeceğim ya müteahhit fedakarlık edecek. Bunlar feda etmezse şehrin de hukukunu birilerinin koruması lazım. Bunu koruyacak olanlar da hem şehrin kültüründen gelmiş insanlar hem de kamu idarecileridir. Ben dolayısıyla bu bilincin oturması halinde kentsel dönüşümün hızlanacağını, kolaylaşacağını düşünüyorum. İnşallah bunun için de mücadele ediyoruz."


Hükümetin açıkladığı imar gelirlerinden elde edilen kazançların kentsel dönüşüme aktarılması düzenlemesinin gelecek vadettiğini belirten Turan, seçim sonrasında kentsel dönüşümde yeni bir evreye geçileceği kanaatini taşıdığını vurguladı.


TOKİ Başkanı Turan, sözlerini, "Hükümetimiz de bu konuda daha proaktif bir noktaya geçecek kanaatindeyim. Biz de bu noktada zaten aktifiz, bundan sonraki hedefimiz şu, bu yıldan itibaren ürettiğimiz konutların yüzde 40'ının kentsel dönüşüm kapsamında olmasını hedefliyoruz. Yani 50 bin konut üreteceksek bunun 15-20 bini deprem dönüşümüne odaklı olmalı" diye tamamladı.


Yeni Şafak