26 / 11 / 2024

TOKİ Ev ve Şehir Seminerleri'nin 24’üncüsü gerçekleştirildi!

TOKİ Ev ve Şehir Seminerleri'nin 24’üncüsü gerçekleştirildi!

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alidost Ertuğrul, İstanbul’un her dönem dinamik bir tamirat ve restorasyon eylemine sahne olduğunu söyleyerek entin yenilenme süreçlerini değerlendirdi. 





TOKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nca gerçekleştirilen Ev ve Şehir Seminerleri’nin 24’üncüsü yapıldı. “Türkiye’de Korumanın Serüveni” konulu seminerde açıklamalar yapan Yrd. Doç. Dr. Alidost Ertuğrul, İstanbul’un restorasyon tarihini Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri başlığı altında değerlendirdi. Fener, Balat, Üsküdar ve Sultanahmet gibi eski sokak dokusunun korunduğu yerleri örnek veren Ertuğrul, Soğukçeşme Sokağı, Üsküdar Selimiye Mahallesi, Zeyrek ve Süleymaniye’nin önceki ve sonraki hallerini kıyaslayarak, doku bütünlüğünü belli oranda yitirdiğini anlattı.

Osmanlı’da korumayı öncelikli hale getiren yaklaşımları; dinsel değer yargıları, yapıların ecdat yadigârı olması ve kullanım değerleri şeklinde belirten Ertuğrul, “Osmanlı, idaresine geçen kiliseleri, yapıya zarar vermeden onarımdan geçirdikten sonra camiye çeviriyor. O dönemin dünyası, bir yapıyı ayakta tutarak kullanmayı önceliyor ve bunun için eklemeler ve çıkarmalar yapıyor” diye konuştu.


 
“TAMİRATLAR ANIT ESER DÜZEYİNDE”
 


Osmanlı dönemi İstanbul’undaki tamiratların, bütüncül olmadığını, anıt eser düzeyinde kaldığını söyleyen Ertuğrul, “Bu dönemde anıt eserlere yakın evlerin, mahallelerin yıkılarak anıt meydanların yapılması koruma anlamında yeterli görülmüş” diye konuştu. Devletin, eski yapılara zarar veren müdahalelere karşı önlemler aldığını da belirten Ertuğrul, sur duvarları üzerine inşa edilen evlerin, camilere bitişik yapılan yapıların fermanla yasaklandığını belirtti. Ertuğrul, korumada Batı etkisinin görüldüğü 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise yabancı uzmanların restorasyon yaptığını söyledi.        
 


“İMAR ETMEK, YENİLEMEK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”

 
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında ekonomik nedenlerden dolayı eski eserleri korumanın öncelikler arasında olmadığını belirten Ertuğrul, yeni yapıların öncelendiğini belirtti. İmar etme, yenileme bizim için önemli” diye konuşan Ertuğrul, ilerleyen dönemlerde eski eserlerin etrafındaki yapıların yıkılması, yolların genişletilmesi ve yeni yolların açılması zihniyetiyle koruma yapıldığını söyleyerek, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nı buna örnek gösterdi.


Geri Dön