Toki

TOKİ Kastamonu Devlet Hastanesi ihalesi 21 Nisan'da yapılacak!

AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, Kastamonulular' ın merakla beklediği 400 Yataklı Devlet Hastanesi Projesi' nin 21 Nisan 2014 Pazartesi günü ihale edileceğini açıkladı...


Milletvekili Gülşen, TOKİ tarafından inşa edilecek olan hastanenin Tıp Fakültesi ile entegre çalışacağını, 528 yatağa çıkarılabilecek şekilde tasarlandığını söyledi. 


150 çift, 100 tek kişilik odalardan oluşacak hastanenin 85 bin 470 metrekare kapalı alana sahip olacağını belirten Mustafa Gökhan Gülşen, 12 ameliyathane, 800 araçlık otopark, Onkoloji Tanı ve Tedavi Merkezi ile Anjiyografi Merkezi’nin de bulunacağını belirttiği hastanenin, tahminen 700 iş günü içerisinde tamamlanacağını, ihale sürecinde bir aksaklık yaşanmadığı takdirde ise 2015 yılı sonunda hizmete gireceğini söyledi. 


“İFTİRA SİYASETİ İFLAS ETTİ”


Hastanenin Kastamonu'nun 60 yıllık ihtiyacına cevap verecek nitelikte olacağını da söyleyen Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, “Hastane konusunda özellikle halkımıza şunu söylüyoruz. 'Lafa değil, icraata bakın.' İş üretemeyen, hizmet üretemeyenler ne yazık ki dedikodu ve fitne üretirler. Son birkaç ay içinde hastane konusunda siyasiler tarafından birçok dedikodu üretildi. 'Hastane programda yok, ödeneği yok, halkı kandırıyorlar, hastaneyi yapmayacaklar' dediler. 'Belediye bir başka partide diye Kastamonu’ya hizmet getirmiyorlar, hastaneyi de bu sebepten dolayı yapmıyorlar' dediler. Seçim kazanmak için, her türlü iftira, dedikodu üretildi. Bugün dedikodu ve iftira siyasetinin iflas ettiği gündür. Biz dedikodu siyasetini, iftira siyasetini çirkinlik olarak addediyoruz. Tanıdığımız bildiğimiz insanların, hizmette yarışmayı düşündüğümüz kişilerin, siyasi rakiplerimizin de bu tür ifadeler kullanmasından son derece üzüntü duyuyoruz. Hizmetlerimizi ve projelerimizi yarıştıralım. Biz Kastamonu’da bu tür çirkin siyasetin yapılmasından, siyasetin seviyesinin düşmesinden son derece rahatsız oluyoruz. Bugüne kadar biz hep hizmetlerimizle konuştuk. Yerelde de biz hizmetlerimizle anılmak, hizmetlerimizle yad edilmek istiyoruz. Kastamonu halkının bu konuda takdirinin ne olacağını az çok biliyoruz” dedi.


“HALK SESİ ÇOK ÇIKANA DEĞİL HİZMETİ YAPANA BAKIYOR”


Seçimi kazanmakla ilgili herhangi bir endişelerinin ve şüphelerinin bulunmadığını da söyleyen Milletvekili Gülşen, “Yerel seçimde ehliyet sahibi bir adayla, belediyeciliği bilen bir adayla yola çıktık. Kastamonu halkının teveccühü, yapılan anketlerdeki oranlar, bizim bu seçimi inşallah kazanacağımızı gösteriyor. Yaptığımız toplantılarda, ziyaret ettiğimiz evlerde bunu çok rahat görebiliyoruz. Halkımız sesi çok çıkana değil, hizmeti çok yapana bakıyor. Bunların belki sesleri çıkar, ama sandıkta bu işlere tenezzül edenler nal toplarlar. Bugüne kadar böyle oldu, bundan sonra da böyle olacaktır. Yeni Türkiye’de, Kastamonu’nun da yerini almasını Kastamonu halkı karar vermiştir. Genel idare eliyle yapılan hizmetlerin yerelde de yapılması Kastamonu halkının tercihi haline gelmiştir, inşallah seçimlerden biz muzafferiyetle çıkacağız” diye konuştu. 


“REDDİ MİRAS YAPIYORLAR”


400 Yataklı Devlet Hastanesi’nin 2011 yılından bu yana gündemlerinde bulunduğunu ve seçim yatırımı olmadığını belirten Mustafa Gökhan Gülşen sözlerini şöyle sürdürdü:

“400 Yataklı Devlet Hastanesi belediye ile ilgili bir hizmet değildir. Belediye ile bağımlı bir hizmet de değil. Biz bu işi çok uzun zamandır takip ediyoruz. 2011 yılından bu yana peşinde koşturduğumuz bir projedir. Bu noktaya gelmesi için de çok uğraştık. 21 Nisan bir emeğin sonucudur. 21 Nisan öyle kendiliğinden doğmuş, işin kendi gelişimi sonucunda, suyun akışında meydana gelmiş bir tarih değildir. 21 Nisan uğraş sonucunda geri çekilmiş bir tarihtir. Neden 21 Nisan diye sorulacak olursa resmi prosedürler ancak tamamlanabildi ve 45 günlük bir yasal süre var. Bu nedenle 21 Nisan ihale tarihi olarak belirlenmiştir. 2009 seçimleri öncesi biz Emniyet Müdürlüğü binamızın temelini atmıştık. O zamanda seçim yatırımı yapmakla suçlandık. Seçimi kazanamazlarsa yapmayacaklar dediler. Biz 2009 yılında bildiğiniz gibi seçimi kaybettik. Ama hızlı bir şekilde emniyet binamızı yaptık, tamamladık ve teslim ettik. Bizim hizmet anlayışımız böyle. Herkes kendi hizmet anlayışına göre konuşur. Biz hem hizmetlerimize, hem projelerimize hem de adayımıza güveniyoruz. Tabi ki bu Kastamonu’nun teveccühüdür. Yeni çıkan projeler kopyala yapıştır tarzında projelerdir, bunu Kastamonu’da biliyor. AVM konusunu gündeme getiren ekip kendisi AVM yapmış ekiptir. Yani o zaman reddi miras yapıyor. İşlerine gelince mirasçılar, işlerine gelmeyince reddi mirasçılar. Kentsel dönüşüm projelerimizle ilgili vatandaşlara “sizin evlerinizi yıkacaklar, parayı vereceksiniz, veremezseniz eviniz köyünüz kalmayacak” diyorlar. İnsanları mağdur edecek bir kentsel dönüşüm yapılması söz konusu olabilir mi? Biz bu noktada vatandaşlarımızla oturacağız, istişare edeceğiz, ondan sonra bir karara varacağız. Seçim sürecinde bizim hakkımızda çok fazla dedikodu ve iftira üretildi. TOKİ’de de aynı iftira ve dedikodular çıkarıldı. Bu çok büyük bir ahlaksızlıkdır. Bunu biz söylüyorsak ahlaksız olan biziz, biz söylemiyorsak bizim söylediğimizi ifade edenler ahlaksızdır. Bizim bunu söylemeyeceğimizi herkes bilir. Biz garip fukara için yaptık o evleri. Kimmiş onları evlerinden çıkaracak? Biz buradayken hiçbir güç onları oradan çıkaramaz. Seçim sürecinde kimlerin baskı yaptığı, kimin ne yaptığı çok net ortadadır. Belediye çalışanlarının toplantılara katılmaları mecburi tutuluyor. Bu konuda belediye yetkililerinin imzaladığı yazılar gönderiliyor. Bunlardır tehdit. Bu halk hiçbir zaman tehditlere, şantajlara boyun eğmedi. Kendisine hizmet edeni de kimseye yedirmedi. Bu belediyeye biz geliyoruz ve bunların hesabını soracağız. O gariban işçilere eziyet edenlere de hesabını soracağız. O gariban işçilere zorla araba süsletenlere de hesabını sorarız. Kimsenin kimseye baskı yapma, şantaj yapma lüksü yoktur. Ne TOKİ’dekilere, ne belediyede çalışan taşeronlara. Ayıptır günahtır. Bu işlerin hepsi bitecek. Çay boyunda yarın o taşeronlarla, TOKİ’de oturanlarla yüz yüze geleceğiz. Dolayısıyla yarın insanların yüzüne bakamayacağınız işleri yapmayın.”


“İNSANLARA ZORLA ARABA SÜSLETTİRME”


Gülşen eleştiri oklarını Belediye Başkan Vekili Muzaffer Berber’e de yöneltti ve şunları söyledi:

“Ben bugün belediyede şu anda emanetçi olan vekil arkadaşımıza sesleniyorum. Sakın gaza gelme, sakın kimseye tehditle şantajla iş yapmaya kalkma. Zorla baskıyla insanlara araba süslettirme. Bunların hesabını veremezsin. Yarın bu çay boyunda gezeceksin, başını öne eğecek işler yapma. Biz inanıyoruz ki Kastamonu halkı kendisine hizmet edene sahip çıkacaktır. Tahsin Babaş’ın Kastamonu’nun her köşesinde izi var. Biz bu seçimlerden galip çıkacağımıza inanıyoruz.” 


“ARSA TAKASI YÜZÜNDEN GECİKTİ”


AK Parti İl Başkanı Av. Metin Çelik ise “Milletvekillerimiz uzun bir süredir bu yatırımın Kastamonu’ya kazandırılması için çaba ve gayret sarf ettiler. Muhalefet partileri hastane ile ilgili sürecin uzamasını fırsat bilip bizi halk nezdinde zor duruma düşürmeye çalıştılar. Fakat bu bizim seçime dönük yaptığımız bir yatırım değildi. Bu yatırımın bir evveliyatı vardı. Bu proje bir arsa takası konusu nedeniyle bugünlere sarktı. Bu yatırımın yapılması noktasında çok önce verilmiş bir siyasi karar zaten vardı. Bundan sonraki süreci de bundan sonra takip edeceğiz ” ifadelerini kullandı.



Kastamonu Gazetesi