Toki

TOKİ mahalle kültürünü geleceğe taşıyacak!

7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışmasının Jüri Başkanı İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Gül, "Mahalle" kültürünü geleceğe taşımayı amaçlayan yarışmayla ilgili düşüncelerini paylaştı.

7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışmasının Jüri Başkanı İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Gül, "Mahalle" kültürünü geleceğe taşımayı amaçlayan yarışmayla ilgili düşüncelerini paylaştı. İşte, Prof. Dr. Murat Gül'ün TOKİ Haber Dergisi'ne verdiği röportaj.. 


1) Bu yıl İkincisi düzenlenen 7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışmasının teması “Mahalle". Binlerce yıllık birikimin yansıması olan mahalle dokusunu ve kültürünü yaşatmayı öncelikli gündem maddesi yapan TOKİ’nin “Mahalle” konseptli yarışma fikrini nasıl değerlendiriyorsunuz?


İçerik ve zamanlama olarak çok doğru bir girişim olarak değerlendiriyorum. Malum son yetmiş yıldır yaşamakta olduğumuz hızlı şehirleşme ve her zaman layıkıyla kontrol edilemeyen yapılaşma, şehirlerimizde baş edilmesi zor sorunları da beraberinde getirdi. Özellikle konut sektöründe son yıllarda yaşadığımız tecrübe, artık bu konuda bazı özgün çözümler üretmemiz gerektiği konusunda toplumun her kesiminde paylaşılan bir kanaat oluşumuna sebep oldu. Bir yandan kapalı sitelerde kent ile bütünleşmeyen yapı grupları, öte yandan artık uçsuz bucaksız çok katlı apartman yığınları haline gelen gecekondu bölgeleri, toplumda kültürümüzün önemli bir bileşeni olan mahalle kavramına karşı bir özlem duygusunun oluşumuna neden oldu. Dolayısıyla TOKİ’nin bu yarışmasını son derece yerinde, tüm bu tartışmalara ciddi bir arayış oluşturacak şekilde doğru zamanda yapılmış stratejik bir hamle olarak görüyorum. Mahalle olgusunun hepimizin dimağında yer eden nostaljik bir öge olmasının ötesinde, günümüz koşullarında nasıl tesis edilebileceğini, salt geçmişi taklit etmek yerine değerlerimizin özünü kavrayıp bunları günümüze nasıl taşıyabileceğimiz konusunda bir çaba içerisinde olmamız gerektiği kanaatindeyim.


2) Yarışmaya katılan projelerin niteliklerinden biraz bahseder misiniz? Projelerin, mahalle temasını ‘ne kadar yansıttığı’ konusunda neler söylersiniz? TOKİ’nin üretim felsefesini hayata geçiren projeler miydi?


Projeler genel anlamda yarışmada arzu edilen temel prensipleri karşılar nitelikteydi. Bu, jüri olarak bizleri sevindiren bir sonuçtu. Bazı projelerde ise mahalle konseptinin gerektirdiği bazı kritik noktaların göz ardı edildiğini gözlemledik. Önerilen ulaşım şeması, konut tipolojileri ve arazilerin dengeli kullanımı konularına, bazı projelerde yeterince yer verilmediğini değerlendirdik.


3) Yarışmaya katılım ve ekip oluşumu yoğunluğu nasıldı?


Beklentimiz ölçüsünde, yarışmaya yoğun bir ilgi vardı. Bazı bölgelerde katılımcı sayısı yüksek bazı bölgelerde ise düşüktü, ama neticede toplam sayı beklentilerimizi karşılar nitelikteydi diyebilirim. Yarışma şartnamesinde de belirtildiği üzere bu yarışmaya değişik mesleklerden uzmanların birlikte oluşturduğu ekiplerin katılımını arzuladık. Dolayısıyla mimar, şehir plancısı, peyzaj mimarı, mühendis ve sosyolog gibi birçok disiplinden oluşan ekipler yarışmalara katıldılar.

 

4) Yarışmada konut projesinin dışında hangi projeler vardı?


Bu yarışma kentsel tasarım fikir yarışması olduğu için, yarışmacılardan konutların yanı sıra bir mahallede olması arzu edilen birçok öğenin tasarımı istenildi. Örnek vermek gerekirse, ticari alanlar, kültürel tesisler, eğitim yapıları, cami, sosyal donatılar ve rekreasyon alanlarının da bir kentsel tasarım projesi kapsamında önerilmesi istenildi.


5) Bu projeleri puanlarken nelere dikkat ettiniz?


Şartnamede istenilen tüm hususların eksiksiz teslimi, seçilen bölge ve arazinin gerektirdiği tasarım yaklaşımının olup olmadığı, yerel girdilerin ne şekilde değerlendirildiği, özgünlük, uygulanabilirlik ve mahalle kavramını bir bütünlük içerisinde ele alınıp alınmadığı gibi kriterler belirleyici oldu.


6) Sizi heyecanlandıran, ‘Bu proje ödüle hak kazanır’ dediğiniz projeler oldu mu?


Tabii ki oldu ve jüri üyeleri olarak aramızda uzun değerlendirmeler yaparak bazı projeleri diğerlerine göre daha başarılı bulduk. Yarışmaların kanımca en verimli ve deyim yerindeyse eğlenceli kısmı da bu süreç. Sonuçlar da bu durumu gösteriyor ama benim kişisel olarak herhangi bir projeyi şu anda zikretmem doğru olmaz sanırım.

 

7) TOKİ’nin bundan üç yıl önce ‘yatay mimari’ yaklaşımıyla hayata geçirdiği konut projelerini ele alacak olursak, sosyal dokuyu koruyan ve mahalle kültürünü geleceğe aktaran uygulamalarında, şu an gelinen durumu nasıl değerlendirirsiniz?

 


Genel olarak şehirleşmede özelde de konut üretiminde, geçmişte yapılan, bazı hataların farkına varılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Ben genel anlamda hayata olumlu bakan bir kişiyim ve hep bardağın dolu tarafını görmeyi yeğlerim. Bu pencereden bakıldığında, hem TOKİ’nin hem de toplumun büyük çoğunluğunun yapılaşma konusunda ne yapılmaması gerektiği konusunu artık net bir şekilde anladığını düşünüyorum. Son birkaç yıldır TOKİ’nin hem hayata geçirdiği bazı konut projelerinde hem de açmış olduğu yarışmalarda, bu sorunlara karşı bir arayış içerisinde olduğunu gözlemlemek çok sevindirici. Ancak sorunu tespit etmek kolay, ama cevap bulmak o kadar da basit değil maalesef. Çünkü bu sorunun tek, genel geçer bir cevabı yok. Ama bu arayışların bizleri bir bütün olarak her adımda daha iyiye götüreceği de şüphesiz. Dolayısıyla TOKİ’nin hem değişik fikirlerden oluşan bazı projeleri uygulaması hem de konu ile ilgili yarışmalar düzenlemesi gibi faaliyetlerine kesintisiz devam etmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu süreçte üniversitelerle iş birliğinin, toplumun değişik katmanlarıyla olan ilişkinin dç faydalı olacağını düşünmekteyim. Her ne kadar güncel talep ve ihtiyaçların karşılanması açısından zaman darlığı bir gerçeklik olsa da yeni fikirlerin gelişimi, uygulama şansı bulması sindire sindire oluyor. Zaman yönetimi açısından bu iki olguyu dengeli bir şekilde yönetmek lazım.

 


8) Yarışmanın sonucuyla ilgili düşünceleriniz neler?


Malum yarışma yurdumuzun yedi ayrı bölgesinde TOKÎ tarafından belirlenen gerçek araziler verilerek açıldı. Dolayısıyla jüri olarak her bölgenin kendine has koşullarını ve özgün tasarım çözümlemelerini barındırdığını düşündüğümüz projeleri ödüllendirdik. Seçilen projelere bakıldığında da görüleceği üzere ve mimarinin doğası gereği, genel geçer, tüm bölgeleri kapsayan niteliklerden bahsetmek zor. TOKİ’nin bu yarışmaları açması, ödül alan projeleri mümkün olduğunca uygulamaya alması, sektörün tüm bileşenleri gibi genç mimarları,' plancıları ve peyzaj mimarlarını cesaretlendiriyor ve toplumun geleceğe daha ümitle bakmasına imkân veriyor. Bu çerçevede tüm jüri üyesi arkadaşlarım adına TOKİ yönetimine teşekkürlerimizi sunarım.