TOKİ'den Ataköy hamlesi!
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun satışını iptal ettiği Ataköy sahilindeki arazı için TOKİ'den son bir hamle geldi. Karar düzeltme isteyen TOKİ, bundan sonuç alamazsa ihaleyi yenilemek zorunda kalacak.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Ataköy sahildeki arazilerden bir kısmını içeren 2010 yılındaki satış ihalesinin iptali yönündeki kararına Başbakanlık Toplu Konut İdaresi itiraz etti. TOKİ kararın tashihini isteyerek yerel mahkemenin ehliyet yönünden davanın reddine kararının onanmasını istedi. Ataköy sahilde inşaatlar bitmesine rağmen arazinin satışına yönelik ihaleyi Danıştay’ın iptal etmesi ortalığı karıştırdı. Perdeleri bile takılan konutlarla ilgili Danıştay arazide betonlaşma tehlikesi olur gerekçesi ile mahkemenin yetkisizlik kararını bozmuştu. Ancak davalı arazide 16 katlı 5 blok inşa edildi ve konutların satışları bile tamamlandı.
PERDELER BİLE TAKILDI
Ataköy sahilde toplam 77 bin metrekare yüzölçümlü 564 ada 161 -162 parsel arsa karşılığı gelir paylaşım yöntemiyle 31 Ağustos 2010’da TOKİ tarafından ihaleye çıkıldı. Özyazıcı İnşaat – Karadeniz Örme ortaklığı 447 milyon 150 bin lira bedelle ihaleyi aldı. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği satışın iptalini isteyerek İstanbul 4. İdare Mahkemesinde dava açtı. Arazinin yeşil alan konumunda olduğu, satılması durumunda yerini betonlaşmanın alacağı, kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesi gerektiği gerekçe gösterildi. Mahkeme ise “satış işleminin mülkiyet hakkının doğal sonucu olduğunu, ihale ve satış işleminin yapılmasının taşınmazların doğrudan yapılaşmaya açılması sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine” karar verdi.
5 YIL SONRA GELEN ADALET
Temyiz edilen davayı önce Danıştay davacının ehliyet yönünden yetkili olduğunu kabul ederek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Ancak mahkeme kararında direnince dava Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na geldi. 5 yıl sonra Kurul , “yasa koyucu iptal davaları için menfaat ilişkisini sübjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yolu ile denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir. Nitekim çevre, tarik, kültürel değerlerin korunması imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda sübjektif ehliyet koşulunun bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır. Davalıya ait yeşil alan niteliğindeki taşınmazın yapılaşmaya açılacağı açık olduğundan dava konusu işlemin taşınmazın bulunduğu bölgenin çevre ve imar durumunu etkileyecek nitelikte olduğu dolayısıyla kamu yararını yakından ilgilendirdiği bu itibarla dava konusu işlem ile davacıların menfaat ilişkisi bulunduğu sonucuna varıldığından davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
‘’İŞGALDİ BİZ KURTARDIK’’ KOMEDİSİ
TOKİ bu karara tashih yapılmasını ve yerel mahkeme kararına uyulması yönünde itiraz etti. İtirazda, ‘’Davacıların parseller üzerinde hukuken 3. Şahıslara karşı ileri sürülebilecek hiçbir hakkı ve menfaati bulunmamaktadır. Dolayısıyla müvekkil idarenin mülkiyete dayalı tasarruf hakkını kullanmasına yönelik işlemler bakımından iddia edebilecek hiçbir meşru ve güncel hukuki menfaati olmadığından iş bu davayı açma yönündeki aktif dava ehliyeti de bulunmadığından dairenizin kararının tashihi ile yerel mahkeme kararı onanmalıdır’’ deniliyor. İtirazda ayrıca arazinin TOKİ’ye devredilmeden önce işgal altında olduğunu ve davayı açan çevre sakinlerinin taşınmazların sahilinden hiç istifade şansları olmadığı ileri sürülerek arazinin TOKİ’ye devri ve söz konusu ihaleden sonra kıyıların kamuya açıldığı savunuldu.
YA TUTARSA MANTIĞI
Son hukuki yolu deneyen TOKİ buradan da bir sonuç alamadığı takdirde ihaleyi yenilemek zorunda kalacak. Hukukçular, ‘bu durumun sadece son bir düzeltme talebi olduğu ancak bunun sadece karar yazılırken oluşan maddi hataların düzeltilmesi için kullanılan bir yol olduğu, esasa yönelik bir düzeltmenin yapılmadığı’ belirtiliyor.
KONUTLAR HUKUKSUZ OLACAK
Bu yolda tükendiğinde Ataköy sahildeki Ataköy Marine projesindeki binalar yasa dışı duruma düşecek. Yeniden ihaleye çıkılması – kaldı ki yeni ihalenin de yargı aşaması olacak – halinde arazi ile ilgili nasıl bir sonuç çıkacağı belirsiz olduğu gibi, büyük bir karmaşa Ataköy sahilini bekliyor. Ataköy Marine’den konut sahibi olanların başları çok uzun yıllar daha ağrıyacağa benziyor; ibretle duyurulur.
Radikal