Genel

Törkiş Donald Trump, Ali Ağaoğlu!

Son dönemin 'star' işadamı Ali Ağaoğlu Amerikalı emlak milyarderi Donald Trump'a benzetiliyor. Ortada iş yapma tarzından lüks düşkünlüğüne kadar pek çok benzerlik var. Fakat onlarınki daha çok aynı rüyayı farklı dillerde gören iki insanın hikayesine benzi

Bu günlerde evimizin yeni bir misafiri var. Ne zaman televizyonu açsak, ya da gazeteye şöyle bir göz atsak onunla karşılaşıyoruz. Bir haftadır Türkiye'nin ekran yüzü. Öyle ki siyasetçilerden bile rol çalarak gündeme oturmayı başarıyor.
Kendi şirketinin reklamında boy gösteren Ali Ağaoğlu, Türkiye'nin yeni nesil 'star' işadamı profilini oluşturuyor.
Son dönemde Amerikalı emlak milyarderi Donald Trump'la kıyaslanıyor. Malum, Amerikalı meslektaşı Trump da Ağaoğlu gibi reklamlarda oynuyor. Dahası televizyonda yaptığı programlarla kendi şöhretinden ayrı bir ˜business' yaratmayı da başarıyor.
 
İki göçmenin hikayesi
İki işadamının hayat hikayeleri şaşırtıcı derecede benzer. Dedesi bir Alman göçmeni olan Donald Trump, New York doğumlu ve New York'u yeniden inşa eden adam olarak tanınıyor.

Karadeniz kökenli bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da doğan Ağaoğlu da çoktan İstanbul'un emlak kralı olarak takdis edilmiş durumda. Ağaoğlu, 70'lerin sonunda varlıklı babasından ayrılıp kendi deyimiyle işe 'sıfırdan' başlamasıyla şeytanın bacağını kırdığını söylüyor.

Trump ise bugün geldiği noktayı Amerikan ekonomisini 1989'da vuran krizle dibe vurup tekrar yükselmesine borçlu.
İki işadamı da işlerini aşan şöhrete sahip, Amerikalıların deyimiyle ikisi de birer 'celebrity'. Kadınlardan, şaşaadan ve pahalı arabalardan hoşlanıyorlar.
 
İki dil bir rüya

Bu benzerliklere rağmen iki işadamının profilinde, aynı rüyayı farklı dillerde gören iki insanı bulmak mümkün. şžöyle de denebilir, Trump ne kadar 'Amerikan Rüyası'nı temsil ediyorsa, Ağaoğlu da Türk Rüyası'nın ete kemiğe bürünmüş halidir.
Dünyaya bir takım elbise içinde ve bugünkü saç modeliyle geldiği izlenimi veren Donald Trump, Amerikan tarzı ticaretin ve yaşam stilinin simgesi sayılabilir. Yüzü hiçbir koşulda düşmeyen bir işadamı olarak reklamlarda üzerine basa basa söylediği bir kelimeyi şiar edinmiştir: 'Başarı!'.

Başarılı olmak isteyen de onun gibi giyinmeli, onun gibi düşünmeli, onun gibi hareket etmelidir.
Başarısından asla şüphe etmeyen Ağaoğlu ise başkalarının başarısı için model olmaktan çok kendisinin ne kadar başarılı olduğunu ispatlamak peşindedir.

Başarısızlığa tahammülü olmayan Trump'ın ikinci ünlü kelimesi 'çırak' isimli televizyon programının sloganı haline gelen 'Kovuldun!'dur. Onun anlayışında tam rekabet şartlarında oyunu kuralına göre oynayan ayakta kalır. Başarısız adamın onun meclisinde yeri yoktur.

İş yapma biçimini 'hızlı karar alma, hızlı harekete geçme' olarak tanımlayan Ağaoğlu'nun da iş hayatındaki başarı anlayışı Trump'tan çok uzak olmasa gerek. Ama Trump'tan farklı biçimde Türk Rüyası'nı gerçekleştiren bir iş adamı olarak Ağaoğlu, müşfik baba rolünü de üstlenmektedir.

Başarısızları kapısından kovan Trump'ın aksine Anadolu'daki akrabalarını Uludağ'da kendi otelinde ağırlayan Ağaoğlu, yufka yüreklilikten, kapısına gelenleri geri çevirememekten yakınmaktadır.
Bu yüzden Trump kendi reklamında animasyon bir koyunla rol arkadaşlığı yaparken, Ağaoğlu reklamında kendi çalışanlarıyla kahkaha atmaktadır.
 
İstanbulluluk meşruiyeti

New York stilini taşıdığından şüphesi olmayan Trump, bu stili geliştirmenin kendi elinde olduğunu düşünür. Tüm ihtişamlı yaşamına karşı Ağaoğlu ise İstanbullu olduğunu, gençliğinde sürekli batı müziği dinlediğini, varlıklı bir aileden geldiğini üstüne basa basa tekrarlar. Bu bakımdan İstanbulluluk onun için bir meşruiyet kaygısı gibidir.
Ama halk tipi davranmanın bu topraklarda geçer akçe olduğunu bilen Ağaoğlu, 'Sinemaya gitmeye hiç vaktim yok. Bir kız arkadaşım kolumdan tuttu, ˜Issız Adam'a götürdü. Ne mesaj vermek istedi anlamadım' diyecek kadar da dürüsttür.
Trump'ın kadınları bir hayat stili olarak gördüğü izleniminin aksine Ağaoğlu 'skor' odaklı yaklaşmaktan gurur duyan bir Türk erkeği profili çizmektedir. Ve burada, sonradan görme olmadığını anlatırken güttüğü meşruiyet kaygısından eser yoktur. Evliliğinin diğer kadınlara karşı bir sigorta olduğunu rahatça söyleyebilmektedir.
Amerikan Rüyası'nı gerçekleştiren Trump'a karşılık Ağaoğlu her haliyle bu toprakların rüyasını gerçekleştirdiği izlenimini vermektedir.

Reklamlarda boy gösterip son dönemde kıyaslanan bu iki işadamının işlerini tanıtma biçiminin de kendi tarzlarında olduğu söylenebilir.

Trump'ın profesyonel bir ekip tarafından kusursuzca hazırlanan kampanyalarına karşılık, müşfik baba rolündeki Ağaoğlu, basketbolculara başarılarından dolayı daire armağan edip tanıtım yapmayı akıl eder. Üstelik daire satışlarında bu tanıtımın etkisi olduğunu da açıklıkla kabul eder. Tıpkı 70'li yıllarda yaptığı inşaatlarda deniz kumu kullandığını kabul ettiği gibi.
Sonuç itibarıyla Amerikan tarzıyla iş yapıp rüyasını gerçekleştiren Trump, tek başına New York sayılabilir. Türkiye tarzında iş yapıp, kendi rüyasını gerçekleştiren Ağaoğlu ise her şeye rağmen İstanbul'daki Anadolu'dur.

Bu günlerde evimizin yeni bir misafiri var. Ne zaman televizyonu açsak, ya da gazeteye şöyle bir göz atsak onunla karşılaşıyoruz. Bir haftadır Türkiye...
Referans/Gökçe AYTULU