Genel

Torun Center inşaatında ölen işçiler şehit midir?

Torun Center inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçinin şehit sayılıp sayılmayacağı konusu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklaması ile netleşti. Peki Torunlar GYO'nun Mecidiyeköy'deki inşaatında ölen işçiler şehit midir

Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalar yaptı, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Arınç, bir gazetecinin "Şişli'deki asansör kazasıyla ilgili, Başbakan hayatını kaybedenlerin şehit sayılacağını ifade etmişti. Buna ilişkin bir düzenleme yapılacak mı? Bundan sonra muhtemel kazalarda iş kazalarında hayatını kaybedenler artık şehit mi sayılacak" şeklindeki soru üzerine, Başbakan Davutoğlu'nun Konya ziyareti sırasında olayla ilgili bir açıklaması olduğunu anımsattı. 


Başbakan Davutoğlu'nun öncelikle üzüntülerini ifade ettiğini, olayın herkesi derinden üzdüğünü dile getiren Arınç, "Ancak her olayın arkasından bu olayda vefat edenlerin şehit sayılması gibi ne bir düşüncemiz var, ne de bunun doğru olduğuna inanırız" diye konuştu.


Şehitliğin dini bir kavram olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:


"Biz işin hukuk yanındayız. Evet terörle mücadelede hayatlarını kaybedenler için veya buna bağlantılı olarak bazı olaylarda hayatını kaybedenler için veya maluliyete düşen yani gazi olduğuna inandığımız için düzenlemeler yapılmıştır. Ancak son zamanlarda yine bazı olaylarda hayatını kaybedenlerin şehitlere ve gazilere vazife malullerine tanıdığımız haklardan istifade etmesi gündeme gelmiştir. Bu başka bir şey. Yani şunu söylemek istiyorum: Şehitlik kavramını şüphesiz hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu kavramın neleri kapsadığını da çok iyi biliyoruz. Vatan mücadelesinde hayatını kaybeden insanların, elbette başka sebeplerle de hayatını kaybetmiş insanların hükmen şehit sayılabileceği, Peygamberimizin hadislerinde de İslam alimlerinin sözlerinde de yer almıştır. Kanunun tanıdığı şehitlik kavramı farklı bir şeydir, İslam'ın, Kuran'ın Peygamber'in 'onlar da hükmen şehittirler' demesi farklı bir şeydir. Mesela yanarak boğularak ölenler için şehit olabileceği konuşulmuştur. Ekmek parası kazanırken helal rızık peşindeyken ölenler için şehit olabileceği konuşulmuştur. Kendi malını muhafaza ederken zorla ve zulmen öldürülen insanların da şehit olabileceği peygamberin pek çok hadislerinde geçmektedir. Sayın Başbakanımız da zannediyorum ki işin dini boyutuna, manevi boyutuna dikkati çekmek için, 20,22, 24 yaşındaki kardeşiyle beraber, hatta babasıyla beraber aynı işyerinde çalışan, kimi Gümüşhane'den gelmiş, kimi bir başka yerden gelmiş, İstanbul'da hatta 'aile bütçesine katkısı olur, nişanım var, düğünüm var biraz daha fazla para biriktireyim' diye çalışan insanların tek amacı helal rızık ise, helal rızık peşinde koşarken de hayatını kaybedenin bize göre, İslam'a göre, Kur'an'a göre, Peygamber'imizin hadisine göre şehit sayılabileceğini söylemiştir. Bunu biz de bunu zaman zaman kullanıyoruz." 


Elimizdeki kanunları en esnek bir şekilde bu yurttaşlarımız için kullanacağız


Arınç, Asansör kazasında yaşamını yitiren yurttaşların karşılığının mutlaka Sosyal Güvenlik Kanunu'nda bulunduğunun, bunu tekrar tekrar söylemeye gerek olmadığının altını çizerek, "Hatta iş kazası olduğu içi aynı gün göreve başlamış olsa bile, girişi yapılsa bile, sosyal güvenlik bağlantısı kurulsa bile ölüm geliri veya ölüm aylığının bağlanması mümkündür. Bazıları için ikisinin birden sağlanması mümkündür. Bazıları için de anne babası varsa eğer bekar ölmüşse onların da muhtaç olmak kaydıyla elbette bazı imkanlara kavuşması mümkündür. Biz idare olarak elimizdeki kanunları en esnek bir şekilde bu yurttaşlarımız için kullanacağız. Hepsine şüphesiz yardımlar karşılıksız da yapılacaktır ama bunların da hukuken kanun ve şehit sayılması düşünülmemiştir, düşünülmesi de mümkün değildir" açıklamasında bulundu.


A.A.