23 / 11 / 2024
fuzul

Turgay Kıran: Dursun Özbek'e otelciliği ben öğrettim!

Turgay Kıran: Dursun Özbek'e otelciliği ben öğrettim!

Galatasaray'da iki dönem yöneticilik yapan ve dört kez de başkanlığa aday olan Turgay Kıran, kulübün mali durumundan yönetime uzanan dobra açıklamalarda ve iddialarda bulundu.




İnan Kıraç ismi ülke sanayisinin lokomotif kuruluşlarından Koç Grubu'ndaki yeri kadar sanat, eğitim ve spor alanında da etkili bir marka. Galatasaray camiasının iktidar çekişmelerinde sık sık ismi geçiyor. Başında bulunduğu Eğitim Vakfı'nın bu anlamda payı büyük. Spor medyasının yanı sıra kulüp içinden pekçok insan İnan Kıraç'ın kulübü yöneten gizli el olduğuna dair görüşlere sahip. Turgay Kıran için de durum farklı değil. İnan Kıraç beyefendi çıkıp da Adnan Polat'ı atmasını, satmasını biliyor. Hatırla o günleri. Televizyona çıkıp Adnan gitmeli diyerek yerine Ali'yi (Dürüst), Faruk'u (Süren) bir torbaya doldurdu. Turgay Kıran Turgay Kıran artık bu tablonun ortadan kalkması gerektiğini belirterek İnan Kıraç'ın arkadaşlarını bir araya toplayarak Galatasaray'ı kurtarma operasyonuna girmesi gerektiğinin altını çiziyor. İnan Kıraç'ın etrafında düzenli olarak beraber yemek yiyen bir ekipten bahsediyor.


Galatasaray'ı bu hâle getiren 15-20 yıllık birikimde kendisini başrole oturtuyor.- Bunun vebalini, sorumluluğunu ben Ünal'a bağlamıyorum, inanın ki Dursun'a da bağlamıyorum; tamamıyla İnan Kıraç beyefendidir. O ve arkadaşları onları getirmiş ve seçmişlerdir. O sözleri vermiştir. 100 milyon dolar gireriz demiştir, hâlâ koyamamışlardır. Kendisi vakfın başkanı, para konusunda sıkıntısı olmayan bir ağabeyimiz. Galatasaray'ın ciddi borcu var, o borcu ifa etsin. Biz de destek olalım ağabeyimize." demekten kendini alıkoyamıyor.


Dursun'a otelciliği ben öğrettim

Galatasaray ve yöneticilerini mevcut durum üzerinden eleştirmek çok kolay. Yanlış bir şey söylemek neredeyse imkânsız. Peki vaziyet nasıl düzelir ?Turgay Kıran'ın takım için reçetesi yabancı bir danışman ve yerli teknik adam önderliğinde, altyapı kaynaklarını kullanan bir sportif yapılanma. Teknik kadrodaki isimlerin de genç olması gerekliliğini vurguluyor ve şimdiden bu isimlerin bulunması gerektiğini belirtiyor. Adaylık sürecinde vadettiği Juande Ramos gibi isimlerle anlaşmak Kıran'a göre zor değil. Kendisi senelik 1.5 milyon € karşılığında anlaşmış.Söze girip, Sevilla'nın transfer ve altyapı sürekliliğinde Juande Ramos'tan ziyade 16 yıldır göreve bulunan Monchi'nin etkin olduğunu belirtiyorum. Üstelik bu sportif direktör modelinin, yerli veya yabancı farketmeksizin, Ünal Karaman, Ujfalusi, Terraneo, Aykut Kocaman ve Önder Özen gibi isimlerle Türkiye'de istenen başarıya ulaşmadığını ekliyorum. Oysa Turgay Bey isimlerden ziyade modelde ısrarcı olmayı sürdürüyor. 


"Selahattin Beyazıt ağabeyimiz size hasbelkader inanılmaz bir arazi bırakmış. Bu arazi de her geçen gün kıymetleniyor. Bunu bile göz ardı ediyorlar. Herhangi bir şey konuştu mu Dursun orasıyla ilgili ? Bunun projeleri var. Özhan Canaydın zamanında başlamıştı; Adnan ile devam etmişti. Sonra yok oldu." 


Turgay Kıran Finansal açıdan ise durumun zorluğunun farkında ama umutsuz değil. Galatasaray'ın mevcut yönetimin liderliğinde düzelme şansının gün geçtikçe azaldığına dikkat çeken Kıran, birkaç milyon dolarlık işlere bel bağlamanın çözüm olmadığını düşünüyor.


Sarı kırmızılı camia için tek çıkar yolun ya gayrımenkul satışı ya da etrafında birleşilecek bir yönetimle proje üretmek olduğunu belirtiyor. "Tek bilek tek yürek" gibi projelerin fark yaratmayacağı görüşünde. 50-60 adamı çıkarmanın, 100 tane arabadan tasarruf yapmanın bakkal hesabı olduğunu iddia ediyor. Çareyi fon ve sponsorluklarda görüyor. Bir yandan da Galatasaray'ın mevcut yönetiminin bu anlamda güven vermemesine hayıflanıyor. Sözü otel projesine getiriyor. Çarpıcı iddiaları var:- Siz diyorsunuz ki, bir otel yapıyorum. Yılda 5 milyon gelecek. Pardon ya ! 400-500 milyon dolar borçtan bahsediyoruz, senede 5 milyon diyor. O da doğru değil. Ben de otelciyim. Dursun'a otelciliği öğreten benim. Onun otelini de yapan benim. Açık söylüyorum. Dursun otelci miydi ? Google amcaya sorun. Bir bana bakın bir ona bakın; ne iş yapıyormuşuz daha evvel diye. Ben otelciyim. Bir otelin ne kadar kazanıp kazanmayacağını çok iyi bilirim. Söylediğinin yarısını bile kazanamaz o otel.Galatasaray'ın zorla bir forma reklamı bulduğunu ve onun da yerli bir firmanın reklamı olduğuna vurgu yapıyor. Kıran'a göre sponsorluk anlaşmalarında geçmiş dönemle arada çok fark var. Bunun sebebi olarak da Galatasaray'ın değerinin eritildiğini ve bu değere ortak olmak isteyen kimsenin bulunmamasını gösteriyor. 


Tüzük değişimi ve geçici ara yönetim

Turgay Kıran bu değeri arttırmanın yolunun Galatasaray'ı halka açmak olduğuna inanıyor. Hisse satışı değil elbette kastettiği. Galatasaray'ın liseye fazlasıyla bağımlı üye profilinin değişmesi. Tüzük değişimi olmadan bu mümkün değil. Galatasaray'ın mevcut tüzüğüne göre alınacak toplam üye sayısı bir önceki yıl sonu (31 Aralık) itibarı ile kulübün kaydı açık üye sayısının %3'ünden fazlası olamıyor. İstisnai hallerde bile yıllık maksimum 400 kayıt yapılabiliyor.  Galatasaray'ı büyütelim. Galatasaray halkın. Liselilerin kotası gene dursun ama kapıları açalım. Tüzüğün değişmesi lazım. Turgay Kıran Kendisi de bir liseli olan Turgay Kıran artık bu zincirin kırılması düşüncesinde. Kulüp yönetiminde de futbolcularla ilişki kurması gereken isimlerin "monşerler" olmaması gerektiğini kendinden emin bir tavırla belirtiyor. Abdürrahim Albayrak'ın hakkını veriyor. Tüzük değişikliğinden sonra ise Dursun Özbek'in taraftar nezdinde antipatik ve kredisini kaybetmiş bir lider olduğunu belirterek, 5-6 seneliğine herkesin liderliğine güvendiği ortak bir ara yönetim öneriyor.Galatasaray'da artık demokrasinin olmadığın görüşünde. Biat kültürüne inanmış, menfaat birlikteliğiyle yönetilmiş ve yönetilmekte olan bir gruplaşmaya dikkat çeken Turgay Kıran bundan böyle yönetimlerde yer almayacağını belirtiriyor. Kişisel bir kırgınlıktan mı olduğunu merak ederek soruyorum ve çok sert bir cevap geliyor:"Galatasaray'ın biat ve menfaat kültürüne olan bir kırgınlığım var. Küçük entrikalarla, yalancılıkla, sahtekarlıkla birçok şeyi değiştirmeye çalışan bir grup var. Onlara kırgınım ama bu kırgınlık benim çalışmalarımı engellemez. İstiyorum ki bütün bu sorumlulukları bugüne kadar alan, herkesi değiştirip kese kâğıdına koyan İnan Beyefendi gelsin Galatasaray'ı kurtarsın."


Habertürk


Geri Dön