Turizmciler Balçova Termal Tesisi'nin sektörde kalmasını istiyor!
Bütünşehir Yasası ile kapatılacak İzmir İl Özel İdaresi' nin yaklaşık 3.5 milyar liralık gayrimenkullerinin paylaşılması konusu hakkında bir açıklama da turizm sektöründen geldi...
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik işletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK)Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler, aralarında Balçova Termal Otel, Kaya Termal Otel, Bozdağ Kayak Tesisleri, Sümerbank arazisinin bir bölümü, Selçuk Havaalanı gibi mülklerin de yer aldığı Özel Idare'nin gayrimenkul ve mal paylaşımının dikkatli yapılmasını, tesislerin siyaset ve bürokrasiye kurban edilmemesini istedi. Özellikle termal ve sağlık turizminde sadece izmir değil Türkiye'nin önemli markalarından olan Balçova Termal Tesisleri'nin, Kültür ve Turizm Bakanhğı'na, Sağlık Bakanlığı'na ya da Büyükşehir Belediyesi'ne verilme si olasılığının çeşitli kesimlerce dile getirildiğini belirten İşler şu ifadelerde bulundu: Başarı hikayesi "Ülkemizde turizm çeşitliliği olarak 30 yıldır gelişmeye çalışan sağlık turizminin ilk tohumlarını sektör olarak biz Balçova Termal'de attık. 176 dönüme sahip Balçova Termal, bu anlamda Türkiye'deki ilk sağlık turizmi tatil köyüdür. Büyük bir deneyim, birikim ve mücadele sonucunda önce Sayın Mehmet Ali Çalkaya, ardından Sayın Turabi Çelebi'nin büyük emek ve birikimleri üe ileriye taşıdığı ve bir başarı hikayesi olan Balçova Termal Tesislerinin aynı konseptteki sürdürebilirliğini sağlamalıyız. Her sene ortalama yüzde 90-95 dolulukla hizmet veren, termal ve sağlık turizminde önemli bir marka haline gelmiş olan Balçova Termal tesisimiz, özellikle Nordik ülkelerindeki turisti şehrimize kazandırmıştır. Bu yönüyle ülkemize tanıtım, vergi, istihdam ve katma değer sağlayan tesisin akıbeti onu yaratan ve bu noktaya getiren sektöre teslim edilmelidir. Bugün Balçova Termal gibi bir sağlık turizmi markası yaratan sektör, adeta bu ürünü yoktan var etmiştir. Daha da önemlisi izmir'in hatta Türkiye'nin turizm çeşitliliğini artırarak, ülkemizin satılabilir turizm çeşitliliği ürünü hususunda bir marka yaratmıştır. Biz diyoruz ki tesisin kime verileceği bizi çok ilgilendirmiyor.
Ancak yeter ki siyasete, bürokrasiye ve erklerin kısır çatışmalarına kurban gitmesin. Türkiye'nin Sağlık turizmindeki lider ve öncüsü olan Balçova Termal Oteli'ni geldiği noktadan geri düşürmeyelim. Bunun vebali büyük olur." "Club Med olmasın!" TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Etik Başkanı Mehmet işler, Türkiye'nin sağlık ve tennal turizmindeki en önemli markalarından biri olan Balçova Termal Tesisleri'nin de yıllardır atıl durumda kalan Foça'daki tatil köyü Club Med gibi olmamasını istedi. Turizm sektörünün elinden alınan Club Med'in kaderine terk edildiğini belirten İşler, 'Türk turizm tarihinde önemli bir mihenk taşı olan Club Med, yaklaşık 6 yıl önce özel sektörün elinden alınmış ve şu an bu tesis kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bu ayıp zaten İzmir'e yeter, izmir turizminin ikinci bir Club Med vakası yaşamaya tahammıillü bulunmaktadır. Turizmin bağrından koparılan bu tesis bir beton yığını ve doğanın kontrolsüz istilasına terk edilmiştir. Club Med vergi, istihdam, döviz deposu iken bugün bu tesis üzücü bir şekilde atıl hale gelmiştir. Korkumuz o ki; aynı şekilde bugün tartıştığımız Balçova Termal'in de kaderi siyasi kısır döngü ve çekişmeler içerisinde kalarak bir Club Med vakasına dönüşmemesidir" dedi İşler şöyle devam etti: "Balçova Tennal, bugünkü parlak başarısının gerisinde kalmamalıdır.
Hatta daha parlak bir geleceğe doğru yelken açmalıdır. 4 yıldızlı Balçova Termal, konseptini koruyarak 5 yıldızlı tesis kalitesine çıkarılmalı, hizmet çıtası yükseltilmelidir. Bu tesisi kısır çekişme İere kurban etmemeliyiz. Bu tesisi emin ellere, yani onu yaratan turizm sektörüne tekrar teslim etmeliyiz. Bunu yaparken en önemli kırmızı çizgimiz tesisin mevcut sağlık konseptinin korunması olmalıdır. Tesis kime devredilirse devredilsin kesinlikle yeşil alanlan korunmalıdır, be tonlaşmanın önüne geçilmelidir. Balçova Termal, turizm yapıyoruz kisvesi altında ikinci konut ve rezidanslan diken rant düşkünlerine verilmemelidir. Bu başan ve çeşitlilik rant sahiplerine kurban edilme melidir. Balçova Termal ve diğer tesisler, kime verilecekse verilsin, şartnameye yeşil alanın korunması, betonlaşmanın önüne geçilmesi gibi kırmızı çizgileri olan bir sınırlama getirilmelidir. Bu markayı yaratmak kolay olmamıştır. Hele hele uluslar arası arenada bu markayı sürdürülebilir hale getirmek çok daha zordur.
Balçova Termal Oteli, turizm sektörüne ait olmayan yaban ellere değil, bizzat sektörün yaratıp ülkemize sunduğu turizm sektörünün paydaşlarına ve profesyonellerine bırakılmalıdır.'
Didem KARAVELLİ/Yenigün (İzmir)