Turizm

Turizmcilerden kayıt dışı kiralamalar için acil yasa çağrısı!

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), günlük kayıt dışı olarak kiralanan yerlerin yasal statüye kavuşturulması için başlattığı çalışmaları hızlandırarak sürdürüyor.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), günlük kayıt dışı olarak kiralanan yerlerin yasal statüye kavuşturulması için başlattığı çalışmaları hızlandırarak sürdürüyor. Günlük kayıtdışı kiralamayla ilgili raporunu güncelleyen TÜROB, söz konusu raporu Başbakan Binali Yıldırım’a sunarken, İçişleri, Maliye ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile İstanbul Valiliği’ne de iletti. Terör örgütleri ve kanun dışı kişilerin ağırlıklı olarak kullandığı bu tip yerlerin güvenlik için büyük riskler barındırdığı ifade edilen raporda acil bir yasal düzenleme yapılması istendi. TÜROB, turizmde rakip ülkelerin bu tip yerleri kayıt aldığına da işaret etti. 


Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), günlük kayıt dışı olarak kiralanan yerlerin yasal statüye kavuşturulması için başlattığı çalışmaları hızlandırarak sürdürüyor. Hem devletin hem de sektörün maddi ve manevi büyük zararlara yol açan sorunun çözüme kavuşturulması yönünde kamu nezdinde girişimlerde bulunan TÜROB, konuyla ilgili acil bir yasal düzenleme yapılması çağrısında bulundu. Günlük kayıtdışı kiralamayla ilgili raporunu güncelleyen TÜROB, söz konusu raporu Başbakan Binali Yıldırım’a sunarken, İçişleri, Maliye ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile İstanbul Valiliği’ne de iletti. Terör örgütleri ve kanun dışı kişilerin ağırlıklı olarak kullandığı bu tip yerlerin güvenlik için büyük riskler barındırdığı ifade edilen raporda acil bir yasal düzenleme yapılması çağrısı yapıldı.


Turist sayısında önemli oranda düşüş yaşanan bugünlerde devletin maddi kayıplara uğradığı, sektörün de maddi kayıpların yanı sıra büyük bir haksız rekabet ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen raporda, kalıcı bir önlem alınamadığına işaret edildi. Raporda bu tip yerlerin kayıt dışı günlük veya kısa süreli olarak, özellikle yabancı ziyaretçilere kiraya verilmesinin turizm sektörünün zaten zor günler yaşadığı bu dönemde, sağlık, hijyen, güvenlik, ekonomi vs açılardan yaşanacak olumsuzlukların önüne geçilemeyeceği vurgulandı.


Rakip ülkeler önlem aldı 

Dünyadaki uygulamalara da yer verilen raporda, dünyada bu tür kullanımların yasaklanmasının değil, bu kiralamalara yeni yükümlülükler getirilmesinin ve kayıt içine alınmasının söz konusu olduğu belirtildi. Raporda, Fransa, Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, ABD gibi ülkelerde bu tip faaliyetlerin devlet otoritelerince özellikle kayıt içine alınarak kontrol altına alındığı kaydedildi. “Günlük/kısa süreli bu konaklama sağlama/kiralama faaliyetleri nedeniyle her yıl yüksek miktarda vergi kaybı ortaya çıktığı, vergisiz yüksek kazanç imkanının, büyük bir rant ortamının oluşmasına sebebiyet verdiği” vurgulanan raporda, “Bu denetim dışı faaliyetlerin ilan sayısı göz önünde bulundurulduğunda, konaklama sektörüne olumsuz etkilerinin anımsanamayacak derecede olduğu görülüyor. Maliyetlerin düşüklüğüne bağlı olarak geceleme ücretlerinin otellere kıyasla daha düşük olması nedeniyle, oteller bu faaliyetle rekabet edemeyecek duruma geliyor” ifadelerine yer verildi. 


Mesken olarak görünüyor

Raporda, söz konusu evlerin aslen imar planlarında konut bölgelerinde bulunduğunu ve tapu  kayıtlarında  da ‘mesken’ olarak gözüktüğü ifade edildi. Konut dokunulmazlığı gerekçesiyle belediyelerin ve emniyet birimlerinin işlem yapmakta sorun yaşadığını kaydedilen raporda, özellikle kimlik bildirimi yapılmaması nedeniyle tercih sebebi olan bu tür faaliyetlerin, ne yazık ki tatsız olayların yaşanmasına davetiye çıkardığına da dikkat çekildi. Raporda sorunun çözümü için ise şu öneri yer aldı:

“Bilindiği üzere otel yatırımcısı gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında bir çok ruhsat ve izin almak durumunda. Ancak ve ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da son yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Özellikle turizm bölgelerinde işyeri veya apartman dairesi olarak kiralanan-satın alınan gayrimenkuller, otel odası gibi pazarlanıyor. Bir mekanın konaklama için aynı kişiye 6 aya kadar tahsisi (ister 1 saat, ister 3 gün, ister 3 ay) kira değildir. Devamlılık arzeden bu faaliyet, ticari faaliyettir. Ticari kazancın tabii olduğu koşullar vergilendirilir. Gerek haksız rekabet, gerek komşuluk hakları gerekse güvenlik açısından bugüne kadar yaşanan sayısız olayın önüne geçilebilmesi için acilen borçlar kanununda düzenlemeye gidilerek kira sürelerinin belirlenmesi, üç aydan kısa süreli kiralamaların ticari faaliyet sayılarak işyeri açma ruhsatına tabi tutulması gerekiyor.”


Birçok acı olay yaşandı

Bu tip evler pek çok olumsuzlukla birlikte anılıyor. Son dönemde yaşanan acı olaylardan bazıları şöyle:  

- Özellikle canlı bomba eylemi yapanların genellikle günlük kiralık evlerde kaldığı biliniyor. Ankara’da meydana gelen terörist saldırıda adı geçen üç kişinin de kayıt dışı günlük kiralık evlerde konakladığı ortaya çıktı. 

- Geçen yıl yaşanan bir olayda, iki kişi, Beşiktaş’taki bir rezidanstan günlük daire kiralamış ve uyuşturucu kullanmış, şahıslardan biri hayatını kaybetmişti.

- Bir diğer olayda ise bir genç kızın Esenyurt’ta günlük kiralanan bir evde uyuşturucu partisinde can verdiği anlaşılmıştı.

- 3 ay kadar önce genç bir kız, erkek arkadaşıyla gittiği günlük kiralanan dairede, daireyi kiralayanın cinsel saldırısına maruz kalmış ve 10’ncu kattan atlayarak intihar etmişti.

-Üç kişiyi öldürdüğü iddia edilen Atalay Filiz adlı şahsın günlük kiralık bir evde gizlendiği belirlendi. 

-Kadıköy’de doğumgünün kutlamak için günlük ev kiralayan bir kadın tecavüze uğradı.

-Bu tip evler fuhuş için de en çok tercih edilen yerlerin başında geliyor.

-Yakın geçmişte İstanbul’da öldürülen ABD’li Sarai Sierra’nın da bu tür bir yerde konaklamış olmasından dolayı emniyet güçleri olayın izini sürmekte güçlük çekmişti. 



Haber Anadolu Ajansı'nda şu şekilde yer aldı...



Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), günlük kayıt dışı olarak kiralanan yerlerin yasal statüye kavuşturulması için başlattığı çalışmaları hızlandırarak sürdürüyor. Birlik, bu tip yerlerin kayıt altına alınması çağrısında bulundu.


TÜROB'dan yapılan açıklamada, hem devletin hem de sektörün maddi ve manevi büyük zarar görmesine yol açan sorunun çözüme kavuşturulması yönünde kamu nezdinde girişimlerde bulunulduğunu belirtilerek, birliğin günlük kayıt dışı kiralamayla ilgili raporunu güncellediğinden bahsedildi.


Raporun Başbakan Binali Yıldırım'ın yanı sıra, İçişleri, Maliye ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarına, İstanbul Valiliğine iletildiği aktarılan açıklamada, terör örgütleri ve kanun dışı kişilerin ağırlıklı olarak kullandığı bu tip yerlerin güvenlik için büyük riskler barındırdığı vurgulandı.


Turist sayısında önemli oranda düşüş yaşanan bugünlerde devletin maddi kayıplara uğradığı, sektörün de maddi kayıpların yanı sıra büyük bir haksız rekabet ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen açıklamada, kalıcı bir önlem alınamadığına işaret edildi.


Açıklamada, bu tip yerlerde sağlık, hijyen, güvenlik, ekonomi ve benzeri açılardan yaşanacak olumsuzlukların önüne geçilemeyeceği kaydedilerek, şu ifadeler kullanıldı.


"Dünyada bu tür kullanımların yasaklanması değil, bu kiralamalara yeni yükümlülükler getirilmesi ve kayıt altına alınması söz konusu. Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, ABD gibi ülkelerde bu tip faaliyetler devlet otoritelerince özellikle kayıt içine alınarak kontrol altına alınıyor. Günlük/kısa süreli bu konaklama sağlama/kiralama faaliyetleri nedeniyle her yıl yüksek miktarda vergi kaybı ortaya çıkıyor. Vergisiz yüksek kazanç imkanı büyük bir rant ortamının oluşmasına sebebiyet veriyor. Bu denetim dışı faaliyetlerin ilan sayısı göz önünde bulundurulduğunda, konaklama sektörüne olumsuz etkilerinin anımsanamayacak derecede olduğu görülüyor."


- Çözüm önerisi


Açıklamada, söz konusu evlerin aslen imar planlarında konut bölgelerinde bulunduğu ve tapu kayıtlarında da "mesken" olarak gözüktüğü belirtilirken, sorunun çözümü için ise şu öneriler yer aldı: 


"Bilindiği üzere otel yatırımcısı gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında birçok ruhsat ve izin almak durumunda. Ancak ve ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da son yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Özellikle turizm bölgelerinde iş yeri veya apartman dairesi olarak kiralanan-satın alınan gayrimenkuller, otel odası gibi pazarlanıyor. Bir mekanın konaklama için aynı kişiye 6 aya kadar tahsisi (ister 1 saat, ister 3 gün, ister 3 ay) kira değildir. Devamlılık arzeden bu faaliyet, ticari faaliyettir. Ticari kazancın tabii olduğu koşullar vergilendirilir.


Gerek haksız rekabet, gerek komşuluk hakları gerekse güvenlik açısından bugüne kadar yaşanan sayısız olayın önüne geçilebilmesi için acilen borçlar kanununda düzenlemeye gidilerek kira sürelerinin belirlenmesi, üç aydan kısa süreli kiralamaların ticari faaliyet sayılarak iş yeri açma ruhsatına tabi tutulması gerekiyor."


Açıklamada, bu tip evlerde çok sayıda acı olay yaşandığına da yer verildi.





AA


Haber Milliyet'te şöyle yer aldı


Terör suçluları ve katil zanlılarının sıkça tercih ettiği günlük kiralık evlere ilişkin Başbakan Yıldırım’a rapor sunuldu. Bu tip evlerin güvenlik için risk taşıdığı belirtilerek yasal düzenleme talep edildi


Son dönemde terör saldırılarının failleri ile daha pek çok olaydaki suçlunun yanı sıra son olarak 3 kişinin katil zanlısı Atalay Filiz’in de aralarında bulunduğu pek çok suçlunun izlerini kaybetttirmek için tercih ettikleri günlük kiralık evler, yeniden tartışma konusu oldu. Türkiye’de sadece sahibinden.com’da bile 15 binin üzerinde günlük kiraya verilmek üzere daire ilanı bulunurken, bu evlerle ilgili hiçbir yasal düzenleme bulunmuyor. Evlerle ilgili en büyük sorun, kimlerin kaldığının tespit edilememesi. İmar planlarında konut bölgelerinde yer alan evler, tapu kayıtlarında da ‘mesken’ olarak geçiyor. Hal böyle olunca da, konut dokunulmazlığı gerekçesiyle belediyeler ve emniyet birimleri bu evlere işlem yapmakta ciddi sorunlar yaşıyor. Kalanlara yönelik ev sahiplerince kimlik bildirimi yapılmaması da bir diğer önemli sorun. 


‘Ekonomiye zarar’


Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), geçtiğimiz günlerde günlük kiralık evlerle ilgili Başbakan Binali Yıldırım ile İçişleri, Maliye ve Kültür ve Turizm bakanlıklarına bir rapor sundu. TÜROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, “Raporda, turistlerin ve gezginlerin yanı sıra teröristlerle suçluların da sıklıkla kullandığı yaklaşık 25 bin evin olduğu belirtildi. Otel yatırımcıları gerek inşaat, gerekse de işletme aşamasında birçok ruhsat ve izin almak durumunda. Ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da son yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Bir mekanın konaklama için aynı kişiye 6 aya kadar tahsisi, ister 1 saat, ister 3 gün, ister 3 ay olsun kira değildir. Devamlılık arz eden bu faaliyet, ticari faaliyettir. Ticari kazancın tabi olduğu koşullar vergilendirilir” diye konuştu. Bayındır, bu tip evlerin güvenlik için büyük riskler barındırdığını belirterek, “Acil bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Bu tip evlerin kayıt dışı günlük veya kısa süreli olarak, özellikle yabancı ziyaretçilere kiraya verilmesi güvenlik ve ekonomik açıdan da olumsuzluklar taşıyor” dedi. Ev Turizmi Derneği Başkanı Ali Danış, “Amacına uygun kullanım sunan işletmeciler olarak biz, saatlik kiralamanın turistik amaçlı olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle en az 2 günlüğüne evleri kiraya veriyoruz. Belediye nezdinde başlattığımız görüşmeleri, İl Turizm Müdürlüğü ve ilgili bakanlıklar nezdinde sürdüreceğiz. Ancak muhattap bulmakta sıkıntı yaşıyoruz” dedi.


Dünyada nasıl?


Dünyada Fransa, Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, ABD gibi ülkelerde bu tip ‘turistik’ statüde. Ülkelerin turizm bakanlıklarının kontrolünde olan bu evlerin bir çeşit mesleki ruhsata sahip olması da zorunlu. Ev sahipleri bazı teknik koşullarla konut kalite gerekliliklerini de yerine getirmek zorunda. Ev sahipleri gelen konukların kaydını düzenli olarak güvenlik birimlerine iletmekle de yükümlü kılınıyor. 


İntihar, cinayet, terör, uyuşturucu kullanımı...


TÜROB’un Başbakan Yıldırım’a sunduğu raporda, günlük kiralık evlerde yaşanan bazı olaylara da yer verildi. Bu olaylar şöyle: 

Ankara’da meydana gelen terörist saldırıda adı geçen üç kişi kayıt dışı günlük kiralık evlerde konakladı. 

2015’te iki kişi, Beşiktaş’taki bir rezidanstan günlük daire kiraladı ve uyuşturucu kullandı. Şahıslardan biri öldü.

Esenyurt’ta bir genç kadın günlük kiralanan bir evde uyuşturucu partisinde can verdi. 

2016’da genç bir kız, erkek arkadaşıyla gittiği günlük kiralanan dairede, daireyi kiralayanın cinsel saldırısına uğradı ve 10’ncu kattan atlayarak intihar etti.

Üç kişiyi öldürdüğü iddia edilen Atalay Filiz günlük kiralık bir evde gizlendi. 

Yakın geçmişte İstanbul’da öldürülen ABD’li Sarai Sierra’nın da bu tür bir yerde konaklamış olmasından dolayı emniyet güçleri olayın izini sürmekte güçlük çekmişti.


Milliyet