Sektörel

Türk Lirası'ndaki değer kaybının inşaat sektörüne etkisi!

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Guardian, Türk Lirası'ndaki değer kaybının inşaat sektörüne etkisine dair bir haber yaptı.

İstanbul'da gökyüzüne doğru yükselen gökdelenlerden de anlaşılacağı üzere, son yıllarda gerçekleştirilen büyük projelerle bir inşaat patlamasının yaşandığı, bunun da daha çok döviz cinsinden borçlanmalarla gerçekleştirildiği kaleme alındı.

Türkiye'de ekonomik büyümenin önde gelen sektörlerinden biri olan inşaatın bunu 2008 finansal krizinden sonra döviz cinsinden ucuz kredi alarak gerçekleştirdiği belirtildi.

2016'nın sonu itibariyle Türkiye'deki emlak piyasasının kredilerinin yüzde 90'ının yabancı para biriminden gerçekleştirildiği aktarıldı.

Katma değeri yüzde 9 arttı

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) Gayrimenkul Sektörü 2018 1. Çeyrek Raporu'na göre 2017 yılı sonunda konut kredisi hacmi 191,4 milyar TL'ye ulaştı.

Takipteki kredilerin miktarının toplam konut kredileri içindeki payı ise çok yüksek değil: 2018 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 0,41 olarak gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıllar içinde inşaat sektörünün büyüklüğü bazı dönemlerde Türkiye ekonomisinin yüzde 30'unun üzerine kadar çıkmıştı.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Türkiye ekonomisi 2017 yılında yüzde 7,4 büyüdü.

Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 10,7, sanayi sektörünün yüzde 9,2, inşaat sektörünün yüzde 8,9, tarım sektörünün ise yüzde 4,7 arttı.

İnşaat sektörünün çoğu girdi malzemesinin ithal ediliyor olması ise dövizdeki oynaklığın bu sektöre etki etmesine yol açıyor.

Türk Lirası, bu yılın başından beri Amerikan dolarına karşı yüzde 40 değer kaybetti.

Son günlerde bu değer kaybının hızlanmasına neden olan faktör ise ABD ve Türkiye arasında Pastör Andrew Brunson'ın tutukluluğu yüzünden yaşanan gerilim oldu.

Guardian gazetesi de Türkiye'nin dünyanın en büyük dokuzuncu çelik ithalatçısı olduğunu vurguluyor: 2016'da ithalatın boyutu 8 milyar dolar iken Lira'nın değer kaybetmeye başlamasıyla bunun 2017'de 9 milyar dolara çıktığını aktarıyor.

Düşük faizli kredilerle inşaattaki patlamanın 2013-2014'te hızlandığı, 2008'den bugüne kadar 100 metreden uzun 69 gökdelenin inşa edildiği belirtiliyor.

10 milyar dolar masrafa yol açan yeni havalimanının 5,7 milyar dolar kredisinin 2015'te 18 milyar lira iken bugün 40 milyar lira değerinde olduğu vurgulanıyor.

'Körfez'den ilgi beklendiği kadar değil'

Farklı inşaat şirketlerinde üst düzey görevler almış Kajin Bulut ise gazeteye yaptığı açıklamada, inşaat sektörünün en büyük sorununun uzun süreli planlar yapmaması olduğunu söylüyor.

Bulut, özellikle 2012 yılında yabancıların konut satın almasının kolaylaştırılmasıyla beraber lüks konut projelerinin alıcılarının daha çok Körfez ülkelerinden beklendiğini belirtiyor.

Ancak Bulut'a göre emlak sektörünün umut ettiğinin aksine Körfez'den gelen talebin yüksek olmaması kimi projelerin durmasına yol açtı.

Bu durumun, durdurulan projelerden daha tamamlanmadan ev satın alan Türkleri de etkilediği aktarılıyor.

İnşaat şirketlerinin mağduru olduğunu söyleyen yüzlerce müşterinin avukatlığını yapan Orhan Boran, "Bunu yıllardır görüyoruz, müşterilere hiçbir zaman inşasını tamamlamadıkları evleri satıyorlar" diyor.

Boran, sosyal medyada çok sayıda online olarak organize olup protesto düzenleyen orta sınıf inşaat mağduru olduğunu söylüyor.

BBC Türkçe