Sektörel

Türk markalar yurt dışına 553 şube açacak!

Büyüme rotasını yurtdışına çeviren Türk şirketleri, masterfranchise vererek hızla şubeleşiyor. Halihazırda yurtdışında şubesi olanların yanında henüz yurtdışı şubesi bulunmayan markalar da bu yıl farklı ülkelerde toplamda 553 şube açmaya hazırlanıyor.

Türkiye'nin son yıllarda politik düzeyde yeni pazarlar oluşturmak için yaptığı atılımlar, Türk iş adamlarının daha vizyoner bakış açısı geliştirmesini destekledi. Artık Türk markaları için bütün dünya potansiyel bir pazar, iletişim kanallarının gelişmesi, Türk dizilerinin dünyada büyük ilgi görmesi ve bu diziler üzerinden yapılan pazarlama çalışmaları ve dijitalleşme de markalarımızın yurtdışında daha etkin faaliyet göstermesini kolaylaştırdı.

Ekonomist Dergisi’nde yer alan haberde, özellikle İngiltere'de Türk markalarının son bir yılda hızlandıkları gözlemleniyor. Yurtiçinde belirli bir pazar olgunluğuna erişen markalarımız büyümek için artık yurtdışı pazarlarını değerlendirmeyi tercih ediyor. Ayrıca Türk şirketleri, ürün ve hizmetler konusunda yurtdışı piyasalar ile rekabet edebilir durumda.

Türk ürünlerinin yurtdışında talep görmesi de yurtdışına odaklanmada önemli nedenlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Turist etkisi

Tüm bunların yanında hızla büyüyen yerli yeme-içme zincirlerinin tek müşterileri Türkler değil. Pek çok marka Türkiye'ye gelen yabancıların uğrak noktası haline geldi. Gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının gün geçtikçe artması, yerli yeme-içme markalarının büyüme stratejileri içine yurtdışında şubeleşmeyi eklemelerini de beraberinde getirdi. Eskiden yurt-dışında şube açan tek tük marka duyarken, artık pek çok yerli zincirin yurtdışında birbiri ardına açtığı şubelerin haberlerini duyar olduk.

Bu anlamda master franchise vererek yurtdışında hızla şubeleşen Türk şirketleri, 2019 yılında da farklı pazarlara açılma planları yapıyor. Peki yurtdışına açılırken hangi konulara dikkat etmek gerekiyor?

Uzmanlara göre, yeni mağazalar açmadan önce mağaza portföyünü gözden geçirip verimliliği artırmak doğru bir yaklaşım. Kârlılığı artırmak için ele alınabilecek birçok parametre var. Mağaza ürün gamı, mağaza büyüklüğü, pazarlama stratejisi, rekabet durumu analizi, tedarik zinciri ve kiralama stratejisine kadar birçok faktörün kârlılığa önemli etkisi olabiliyor.

"Markanızı koruyun"

Devletin yurtdışı destek programlarından restoran ve kafeler de yararlanabiliyor. Yabancı bir ülkede franchising sistemiyle şube açarken kuruluş maliyetinden kira desteğine kadar birçok faklı konuda hibe desteği almanız mümkün. Devlet desteklerinden yararlanabilmek için öncelikle müracaat eden markanın Türkiye'de tescilinin yapılmış olması gerekiyor. Ardından hedef pazarların en az birinde markanızın tescil edilmesi şartı var. "Markamı yurtdışında nasıl koruma altına alabilirim" sorusuna verilecek cevap, onu hangi ülkelerde tescil ettirmek istediğinize bağlı olarak değişebiliyor. Marka koruması "tescil" ile sağlanabiliyor.

Franchise Company Ortağı Aycan Helvacıoğlu, markalara, gitmek istedikleri pazarlarla ilgili hazırlıklarını önceden tamamlamalarını, "Hangi ülkede markam ya da ürünlerim için nasıl bir potansiyel var? Rakiplerim kimler? Benim nasıl bir büyüme stratejim olmalı? Master franchise'da aradığım nitelikler ne? Hangi koşullarla iş birliği yapacağım?" gibi soruların yanıtlarını aramalarını tavsiye ediyor. Bu soruların yanıtlarının o pazarda bir masterfranchise görüşmesi yapmadan önce masada hazır olması gerektiğine dikkat çeken Helvacıoğlu, bu konuda firmaların profesyonel destek almalarını öneriyor.

En büyük ilgi körfeze

Ayçan Helvacıoğlu, en büyük ilgiyi GCC yani Körfez ve Arap ülkelerinin gördüğünü belirtiyor. Helvacıoğlu, bu bölge ile uzun yıllardır süren ticari ilişkiler, bölgede Türk algısının güçlü olması, kültürel ortaklıklar gibi etkenlerle bölge insanının Türk markalarına ilgisinin yüksek olduğunu ifade ediyor. Her pazarın ayrı dinamiklerinin olduğunu ve bunlar incelenerek ona göre bir iş planı yapılması gerektiğinin de altını çiziyor. Helvacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Alıcının yönettiği müzakereler maalesef en sık karşılaştığımız hata oluyor. 'Yeter ki franchise vermiş olalım' yaklaşımıyla, yanlış adaylara, marka için dezavantajlı franchise sözleşmeleriyle marka teslim ediliyor. Sonra yaşanan pişmanlıklar ise kimi zaman telafi edilemiyor. Tam tersi, hazırlıksız olma hali, profesyonel alıcılar tarafından amatör bulunabildiği için, belki de marka için büyük bir fırsat olabilecek işbirliği şansları kaçırılıyor."

Destek vermek önemli

Diğer bir hata ise yurtdışında franchise'lara yeterli destek verilmemesi. Merkez bu konuda bir yapılanma içine girmediğinde, franchise'ın başarısı ihtimallere kalıyor. Ayçan Helvacıoğlu, "Maalesef bu durum o kadar sık görülüyor ki, özellikle Körfez ülkesi yatırımcıları bu konuda yaşadıkları kötü deneyimlerden ötürü Türk markalarına biraz çekinceyle yaklaşıyorlar ve Avrupalı markaları bu anlamda daha güvenilir buluyorlar" diye konuşuyor.

Kapak haberimizde yurtdışında franchise vererek büyüme planları yapan 56 markanın hedeflerini araştırdık. Yeme-içme sektörünün ağırlıklı olduğu bu 56 marka 2019 yılında yurt-dışında master franchise yöntemiyle 553 şube açacak. Bu markaların şu ana kadar toplamda yurtdışında 718 mağazasının olduğu düşünüldüğünde, 2019 yılı global atak yılı olacak gibi görünüyor.

ABD VE Çin’i hedefliyor

Bu markalar arasında 15'i ilk defa bu yıl yurtdışına açılacak. Bu 15 şirket, 2019'da yurtdışında 69 noktada olacak, ilk defa bu yıl yurtdışına açılacak olan markalardan Etiler Marmaris, ABD, Dubai ve Romanya'da master franchise sözleşmeleri imzaladı. Etiler Marmaris Yönetim Kurulu Başkanı Mehmed Nureddin Çevik, "Yine Almanya'nın Frankfurt,Düsseldorf, Köln şehirlerinde ise bölgesel master franchise sözleşmeleri yaptık. Operasyonel süreçlerin tamamlanmasının ardından ilk şubeleri açacağız" diye konuşuyor.

Artık yerli pizza zincirleri de yurtdışında marka olmayı hedefliyor. Pizza Bulls, bu markalardan biri. Şirket ilk yurtdışı açılımını 2018 yılında İngiltere ile yapmıştı. Pizza Bulls Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Can Kırbeyi, 2019 yılında İngiltere pazarında dört şube daha açmayı hedeflediklerini belirtiyor. Kırbeyi, 2023 yılında ise ABD ve Çin'e açılacakları bilgisini veriyor.

Atasay Kamer/Atasay CEO’su

"Koleksiyonla farklılaşıyoruz”

"Şu anda yurtiçi ve yurtdışında toplam 170 mağazamız var. 2019 yılı sonuna kadar sekizi yurtiçinde ve sekizi yurtdışında olmak 16 mağaza açmayı planlıyoruz. 2019 yılı için Ortadoğu, Asya ve Avrupa pazarlarında yayılmak ve büyümek üzere yeni mağaza projelerimiz devam ediyor. Uluslararası arenada farklılaştığımız en önemli özellik ise 5 bin yıllık Anadolu coğrafyasının kültürel mücevher mirasının ve tüketim alışkanlıklarının harmanlanmasından doğmuş olan Myras koleksiyonumuz. Her biri bir yöreden, yörenin kültür ve sanatından esinlenerek ortaya çıkan koleksiyonların en önemli özelliği hikayeleri. Neredeyse 20 yıla yakın zamandır sahiplendiğimiz hikayesi olan zamansız ürünler kategorisindeki Myras koleksiyonu Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada büyük ilgi görüyor."

Abdullah Kavukcu/ Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı

"Piyasa araştırması yapılmalı"

"Piyasa araştırması, müşteri talepleri, lokasyon, yatırımcıların gücü gibi konularda en çok dikkat ettiğimiz konulardır. Simit Sarayı'nın yurtiçinde ve yurtdışında toplam 11 bin 250 çalışanı var. Franchise taleplerini fizibilite çalışmalarıyla bu işe gönülden bağlı ekiplerimiz değerlendiriyor. Hem yatırımcıyı hem de markamızın değerlerini koruyarak master franchise dahil tüm talepleri değerlendiriyoruz. Bu yılın ilk dört ayında beş ülkede, Irak, Cezayir, Fas, Tunus ve Slovenya'da master franchise anlaşması yaptık. Dünya genelinden çok sık talep gelmekle beraber, mümkün olduğunca seçici davranarak ilerlemeyi tercih ediyoruz. Benim her zaman söylediğim ve yurtdışına açılmak isteyen şirketlere tavsiye olarak nitelendirdiğim bir şey var. Biz geleneksel lezzetimiz simit ile bu işi başardıysak, birçok değerimizi ve ürünümüzü yurtdışına açabiliriz. Dünyanın 25 ülkesine ürünlerimiz Türkiye'deki fabrikalarımızdan ulaştırılıyor. Kilogram ihracatımız Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde. Simit dışında 200'e yakın ürünümüz mevcut. Dolayısıyla oldukça katma değerli bir ihracattan bahsediyoruz."

Cenk Akın/ Big Chef’s CEO’su

"Standartlar bizim için çok önemli"

"Yeni coğrafyalara açılmadan önce pazarı çok iyi analiz etmiş olmalı, sektörün o bölgeye has dinamiklerini anlamalı, yeni misafirlerinizin beklentilerine göre gerekli dokunuşları yapabilmelisiniz. Bununla birlikte global markaların başarısı, yereli anlayıp ona göre pozisyon alabilme esnekliğinin yanı sıra markanın sunduğu değeri dünyanın herhangi bir yerindeki tüketiciye en doğru şekilde aktarabilmesine de bağlıdır. Bizim için de, hem sektörümüzün dinamikleri hem de markamızın kimliği gereği, misafirlerimizin dünyanın neresinde olursa olsun, her zaman sevgiyle, samimiyetle, keyifle ağırlanması çok önemli. Bu nedenle yurtdışında ki iş ortaklarımızın markamızı yakından tanıması, ruhunu ve misyonunu anlaması, ortak hedeflere aynı motivasyonla ilerlemeye gönüllü olması gerekiyor. Tıpkı Türkiye'deki gibi yurtdışı operasyonlarımızı da kurgularken, servisten tedarike her noktada BigChefs standartlarının tutturulması için azami özen gösterdik ve gösteriyoruz."

Tuğra Gönden/ Cushman&Wakefield Yönetici Ortağı

 “Hizmet anlayışı öne çıkarılmalı"

"Mevcut ekonomik ortamda ve özellikle kur artışları göz önünde bulundurulduğunda kur riskine karşı koruma mekanizması avantaj olarak değerlendirilebilir. Türk markalarının yurtdışında seçeceği franchise'ların özellikle Türk hizmet anlayışını paylaşmalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle yeme-içme. sektöründe fırsatlar var ve bu Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlan için özellikle geçerli. Her zaman olduğu gibi doğru pazar analizi yapılması gerekiyor.Bunun dışında tedarik zinciri, ithalat ve ihracatın etkilerinin iyi incelenmesi oldukça önemli. Gelişmiş pazarlarda kira sözleşmelerinin gerçek anlamda bağlayıcı olduğunu hatırlatmak isterim. Yurtdışındaki birçok pazarda mutabakatsız erken fesih gibi uygulamalar yok. Dolayısıyla yurtdışında şube açmak isteyen şirketler için ciddi sorumluklar oluştuğunu bilerek ilerlemelerinde fayda olacaktır."

Bölgenin ilk dönercisi olacak

Suudi Arabistan'ın Taif şehrinde bir şubeyle hizmet veren Bereket Döner, gelecek beş yıllık dönemde başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Ortadoğu'da Bereket Döner Restoran ve Bereket Döner Duraklar açmayı planlıyor. Bereket Döner CEO'su Muhammet Nezif Emek, Afrika, Orta Asya,Türki Cumhuriyetler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Makedonya ve Avrupa ülkeleri için görüşmelerinin devam ettiğini söylüyor. Balkanlar'a açılmak için görüşmeler başlattıklarını belirten Emek, "2019 yılı sonuna kadar bu bölgede de yapmış olduğumuz fizibilite çalışmalarını sonlandırıp Bereket Döner Avrupa'nın ilk imzalarını atmış olmayı hedefliyoruz. Yeni bir ülke ve pazar olan Umman için sözleşmemizi imzaladık; Muskat'ta ülkenin ilk Bereket Döner restoranının duyurusunu yapacağız" diyor.

Yurtdışı açılımına Almanya ile başlayan Bursa Kebap Evi'nin Duisburg ve Saarbrüc-ken şehirlerinde toplam iki şubesi bulunuyor. Bu yıl yurtdışında ABD, Fransa ve İran ile mas-terfranchise anlaşmalarını tamamladıklarını belirten Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, 2019 yılında İran'da üç, ABD VVashington ve Fransa Metz'de birer şube açacaklarını söylüyor. Helvacı, "Dubai Souk Madinat Jumeirah AVM'de ve Abu Dabi Deerfields Mail & One Stop Centre'da ise kendi yatırımlarımızla üç şubemizi hizmete açtık. Toplam sekiz yeni şubemizle 103 şube sayısına ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.

Rusya Pazarı

Rusya'da "Gagawa" markasıyla büyüyen Tavuk Dünyası, 2019'da yurtdışı operasyonları tarafında yaptığı çalışmaların meyvesini toplamaya hazırlanıyor. Şirketin halihazırda Rusya'da Kazan, Nizhniy Novgo-rod ve Moskova'da 11 restoranı bulunuyor. Şirketin hedefi 2019 yılında Rusya'da 15'ten fazla yeni restoranı hizmete sokmak. Rusya pazarına ek olarak Körfez Bölgesi'nde de yeni yatırımlar yapmayı planlayan şirket, Avrupa'da ise Almanya, ispanya ve İngiltere pazarlarını değerlendirmeyi hedefliyor. Tavuk Dünyası CEO'su Volkan Mumcu, "Ayrıca ilerleyen dönemlerdeki yurtdışı açılımımızda Amerika pazarı da bizi heyecanlandıran pazarlar arasında yer alıyor. Gerek yurtiçindeki operasyonumuzda gerekse de yurtdışı yatırımlar konusunda en doğru fizibilite çalışmalarını yaptıktan sonra en doğru yatırımcılarla, kontrollü ve planlı bir şekilde ilerlemeyi tercih ediyoruz" diyor. Mumcu, yurtdışında girdikleri ülkelerde 1-2 gibi az sayıda restoranda kalmayı tercih etmediklerini de ifade ediyor.

Mehmet Dikbaş/ Franchise & Marka Danışmanı

"En büyük reklam gücün”

 

"Türkiye'de 60 milyar TL'yi geçen pazar artık tam olarak hedefini yurtdışına kilitledi. Turizm ve iş ortamımız nedeniyle yabancıların ülkemize sık gelmesi sayesinde markalarımız yurtdışına gözünü dikti. Turquality desteği ve pazarda iyi olanların lokasyonu da doğru seçmesi nedeniyle yurtdışında da isim yapan firmaların yurtdışında olmalarını ülkemizde bir reklam gücü olarak kullanmaları en büyük avantajları oldu. Şehrin en işlek caddelerinde en özel lokasyonlarda mağaza açmak önemli. Global şirketlerle ilk ortak olmak en doğrusu. Çünkü farklı ülkelerin gümrük ve ihracat koşullarına uyum sağlamak çok zor. Türk lezzetleri dünyada, özellikle de Ortadoğu'da seviliyor. Ancak ülkesinde güçlü olan, para olarak değil imaj olarak düzgün işler yapan stratejik ortaklar bulmak gerekli. Bulunduğunuz lokasyonda hukuk işlerini profesyonel bir hukukçu, bayilik işlerini de profesyonel bir danışman ile yapmak da gerekiyor."

Tarkan Ander/ JLL Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi

"Kontrol edilebilecek ülkelere açılsınlar"

"Yurtdışında franchise sistemiyle büyümenin en büyük avantajları minimum risk yatırımı, paylaşım ve en önemlisi pazarı bilen ortakla girmek olarak sıralanabilir. Bir ülkeye girerken ülkenin marka ile barışık olması, legal sistem, vergi hukuku, ortağın perakende operasyonunu bilmesi, sosyal olarak kuvvetli olup markayı sahiplenmesi önem taşıyor. Doyuma ulaşmamış, özellikle yakın komşu coğrafyada yer alan ve kontrolü kolay olan ülkeleri tercih etmelerini tavsiye ediyorum. Karakteristik özellikleri marka ile uyuşuyorsa, hukuk ve vergi sisteminde sorun yaratmayacaksa, fiyat politikasını doğru tutturabileceklerse ve en önemlisi de kontrol edebileceklerse bu ülkelere açılsınlar. Çünkü iş franchise vermekle bitmiyor. Devamındaki iş planı ve büyüyebilme stratejileri, işin kontrolü de çok çok önemli."