Dış Piyasalar

Türk müteahhitler Çin'de 350 milyon konut inşa edecek!

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde Türkiye’nin en büyük rakibi olan Çin’de önümüzdeki 30 yılda 350 milyon konut ihtiyacı, çok sayıda gökdelen, otel inşa edilmesi bekleniyor.

4 trilyon doları aşan dış ticaret hacmiyle dünyada birinci olan Çin’in Türkiye ile ticari ilişkileri giderek gelişiyor. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde Türkiye’nin en büyük rakibi olan Çin’de önümüzdeki 30 yılda 350 milyon konut ihtiyacı, çok sayıda gökdelen, otel inşa edilmesi bekleniyor. Bu yapılar Türkiye inşaat sektörü için de potansiyel oluşturuyor


Asya’nın doğusunda genişçe bir alana yayılan Çin, Rusya ve Kanada’dan sonra yüzölçümü en büyük üçüncü ülke ve aynı zamanda 1,37 milyara ulaşan nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkesi. Ailelerin tek çocuğa teşvik edilmesi politikasıyla nüfus azalarak da olsa artmaya devam ediyor. Yüksek nüfus, Çin için en büyük sorunlardan birini teşkil etmenin yanı sıra büyük bir ekonomik güç kaynağı olma niteliğine de sahip. Öyle ki, gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 70milyon kişinin iş gücüne katılacağı öngörülüyor. Türkiye’nin bugünkü toplam nüfusunun 79 milyon olduğunu düşündüğümüzde, bu rakamın anlamı daha net açığa çıkıyor. Çin’de böylesi geniş bir kitlenin yarattığı baskının, yüksek büyüme oranlarını önümüzdeki dönemde de zorunlu kılacağı düşünülüyor. Çin günümüzde de dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında başı çekiyor. 1978 yılından bu yana yılda ortalama yüzde 10 oranında büyüyen ülkede IMF verileriyle 2006 gelişmeleri; büyüme oranı 6,3, GSYİH 11,9 trilyon dolar, kişi başına milli gelir ise 8 bin 700 dolar civarında bulunuyor.  


Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret hacmi 2015 yılında 27 milyar dolar 


2015 yılında 4 trilyon doları aşan dış ticaret hacmiyle dünyanın en büyük ülkesi olan Çin’in Türkiye ile ticari ilişkileri gelişimini sürdürüyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkiler, ilk kez 1 milyar dolar ticaret hacminin aşıldığı 2000 yılından bu yana düzenli bir gelişme gösterdi. İkili ticaret 2005 yılında 7,4 milyar, 2010 yılında ise 19,5 milyar Amerikan dolarına yükseldi. 2011 yılında ilk kez 24 milyar doların üzerine çıkan dış ticaret hacmi, 2012 yılında da aynı seviyeyi koruyarak 24,12 milyar dolar oldu. 2013 yılında ise dış ticaret hacmi 2012 yılında ara verdiği artış ivmesine devam ederek 28,29 milyar dolara sıçradı. Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret hacmi 2015 yılında 27 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde Çin’e ihracatımız 2,4 milyar dolar, Çin’den ithalatımız ise 24,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla ithalatımız, ihracatımızın 10 katı düzeyine çıkmış durumda. İkili ticari ilişkilerdeki memnuniyet verici gelişmeye rağmen, Çin ile ticarette Türkiye›nin karşılaştığı açık, yıllar itibariyle artış gösteriyor. Türkiye’nin Çin’e ihracatının yapısı incelendiğinde ise Çin ekonomisinin ihtiyaç duyduğu hammaddeler ve kimyasallar ağırlıklı bir yapı gözleniyor. Bu kapsamda, mermer ve doğal taş, krom, bakır, kurşun, çinko cevherleri, kimyasallar Türkiye’nin Çin’e temel ihraç ürünlerini oluşturuyor. Ayrıca, oto yedek parçaları, çeşitli makineler (gaz türbini, dokuma makinesi vb.) deri, yün, pamuk ve halı gibi bazı ürün gruplarının ihracatında da gelişmeler gözlemleniyor. Türkiye’nin Çin’den ithal ettiği ürünler ara- sında ise telefon, ses, görüntü cihazları, otomatik bilgi işlem makineleri, demir veya alaşımsız çelikten yarı mamuller başı çekiyor. 


Çin ve Türkiye, müteahhitlik hizmetlerinde iki büyük rakip


İnşaat alanında iki ülkenin çok fazla ortaklığı bulunmasa da, her iki ülkenin de bu alanda birbirine rakip olduğunu söylemek mümkün. Türkiye ve Çin dünyanın önde gelen müteahhitlik hizmetleri sağlayan iki ülkesi. Uluslararası inşaat sektörü dergisi Engineering News Record (ENR), her yıl “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesi yayınlıyor. ENR listesinde 2014 yılında Türk müteahhitlik firması sayısı 42’ye yükseldi. 62 firma ile listede birinci sırada Çin yer alırken Türkiye dünyada ikinci sıradaki yerini korudu. Üçüncü sırada ise 31 firma ile ABD bulunuyor. Çin ve Türkiye inşaat firmaları, üçüncü ülkelerdeki projelerde önemli birer rakip konumundalar. TÜÇİAD Genel Başkanı Kemal Koçak, finansman ve teknoloji teminli projelerde, Türk ve Çin müteahhitlik firmaları arasında “rekabet yerine işbirliği” ilkesinin öne çıkmasını ve özellikle Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlarda ortak iş yapılmasını öneriyor. Yine TÜÇİAD’dan aldığımız bilgilere göre Çin’de önümüzdeki 30 yılda 350 milyon konut ihtiyacı doğacak. Gökdelenler, oteller, asfaltlar yapılacak. Kemal Koçak, bu işlerden Türklerin de faydalanabilmesine katkı sağlayabilecek önemli önerilerde bulunuyor. Diğer yandan Çin ile üst düzey temaslar sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kalabalık bir heyetle Çin’deki G20 Zirvesine katılarak önemli temaslarda bulundu. Bu ziyaretlerin ve atılan diğer adımların, iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkileri daha da artırması bekleniyor. 


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin’i ziyaret etti 


G20 Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılmak ve ülke liderleri ile ikili temaslar gerçekleştirmek üzere Çin’e giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Liderler, iki ülkenin heyetleri arasındaki toplantılara başkanlık etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şi Cinping’in nezaretinde iki ülke arasında enerji, nükleer güvenlik ve bitki sağlığı gereklilikleri alanlarında 3 ayrı anlaşma imzalandı. Türkiye ile Çin arasında, Türkiye’den Çin’e ihraç edilen Antep fıstığı için bitki sağlığı gereklilikleri protokolü, Yenilenebilir Enerji ve Kömür Alanında İşbirliği Anlaşması ile Nükleer Güvenlik Alanında İşbirliği Hakkında Düzenleme imza altına alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ÇinHalk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şi Cinping, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla, başbakan yardımcıları düzeyinde kurulan Hükûmetler Arası İşbirliği Konseyi’nin çalışmalarına hız verilmesini kararlaştırdı. İkili ticaret, ulaştırma, enerji ve turizm alanlarında ilişkilerin daha da geliştirilmesi de iki liderin kararlaştırdığı konular arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye-Çin ilişkilerinin artarak devamını temenni ediyoruz 


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin’i ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Mülteciler ve terörizmle mücadele gibi uzun vadeli meselelerin de G20 gündeminde kalması gerektiğini düşünürken, Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti arasında gelişmekte olan ilişkilerin artarak devamı temennimizi gündemimizde bugün işleme noktasındaki hassasiyetimizi de ifade etmek istiyorum” diye konuştu.


TOKİ Haber 


Haber TOKİ Haber Dergisi'nde şu şekilde yer aldı


Çin’de 322 milyar dolarlık 1.043 büyük yatırım projesi olduğuna dikkat çeken Kemal Koçak, Türkiye’nin yatırım, inşaat ve işletme kabiliyetiyle bu projelerin yüzde 30’unu Türk işadamlarının rahatlıkla alabileceğini kaydetti


Türk ve Çin Halk Cumhuriyeti stratejik ortaklığına ve partnerliğine katkı sağlamak amacıyla 10yıl önce kurulanTürkiyeÇin Halk Cumhuriyeti İşadamları Dostluk ve Dayanışma Derneği (TÜÇİAD), iş insanlarımızın diplomatik, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ilişkilerini ve işbirliğini geliştirmeyi sürdürüyor. İki ülkenin ekonomik ilişkilerine yönelik sorularımızı yanıtlayan TÜÇİAD Genel Başkanı Kemal Koçak, Çin ile inşaat sektöründe istenilen düzeye ulaşılamadığını ancak gerekli temasların sürdürüldüğünü söyledi. Çin’de önümüzdeki 30 yılda 350 milyon konut ihtiyacı doğacağını belirten Koçak, 2025 yılına kadar 40 milyar metrekare konut yapılacağını belirtiyor. Bu doğrultuda konutların 50 bini gökdelen projeleri kapsamında üretilecek. Ülkede ayrıca 2025 yılına kadar 5 milyar metrekare yol asfaltlanması planlanıyor. 2011 yılında Asya’da yapılan otel yatırımlarının yüzde 31’inin Çin’e ait olduğunu belirten Koçak, Çin’de inşaatların PPP (public private partnership - kamu özel ortaklığı) modeli ile ihale ilanlarına çıktığını belirtiyor. Sağlık, ulaşım, enerji, turizm, konut vs. projelerinin trilyon dolarlı seviyelere ulaştığını belirten Koçak, Çin’in 322 milyar dolarlık 1.043 büyük yatırım projesi olduğunun altını çiziyor. Bunların yap-kirala-işlet-devret ya da yap-işlet-devret modellerinde projeler olduğunu kaydeden Koçak, 

“Bu projeler genelde Fortune 500’deki Çin firmaların birisinin ihaleye girip diğerinin de bunun finansmanını sağladığı projeler şeklinde yürüyor görünüyor ama yabancı yatırımcı ve yabancı sermayeye de açılması için çalışıyorlar. Çin Halk Cumhuriyeti’nin buna ait özel bir devlet kurumu var” diye konuştu. Türkiye’nin bu işlere çok kolay girebilecekken ne yazık ki yabancı yatırım ve finans firmalarının bu projelere girdiğine işaret eden Koçak, Çin’in EBRD’den (Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası) danışmanlık almaya başladığını da açıkladı. Koçak, konuya ilişkin değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

 “Bildiğiniz üzere Arap ve Ortadoğu sermayesi Türkiye’yi güvenli liman olarak seçti. Bu sermaye ile Türkiye’nin yatırım, inşaat ve işletme kabiliyetini birleştirirsek 322 milyar dolarlık bu projelerin yüzde 30’unu Türk işadamları rahatlıkla alacaktır. Ayrıca, Çinli yetkililer bizlere ‘Siz Türkiye olarak, hem Avrupa’ya, hem Asya’ya ve hem de Afrika’ya çok yakınsınız. Adeta, dünyanın tam ortasındasınız. Türkiye merkez üssümüz olsun ve birlikte üretip dünyaya birlikte satalım, kazan-kazan formülünü uygulayalım’ önerilerini hep dile getirmektedirler.” 


Ortaöğretimde Çince öğretilmeli 


Kemal Koçak, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sağlıklı gelişmesi için öncelikle Çin dilini, kültürünü, yasalarını bilmek gerektiğini vurguladı. Türkiye’de bilhassa ortaöğretim kurumlarında Çince okutulması, Çin’de de Türkçe eğitiminin yaygınlaştırılmasını öneren Koçak, “Zira, kökenimiz Göktürkler’den bugüne gelen ve Çinlilerin; ‘Önce dost olalım, her şey arkasından gelir’ dedikleri gibi, güven ve dostluğa dayalı bir ticaret gerçekleşmesi ana hedefimiz olmalıdır” dedi. Kemal Koçak, iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesi için doğrudan karşılıklı uçak seferleri konulması gerektiğini de kaydetti. 


Çin, Türkiye’de yüzde 50 ortaklıkla tesis kurabilir


 Kemal Koçak, Türkiye’de Türk-Çin ortak yatırım komisyonları kurulmasını, yüzde 50 ortaklıkla oluşturulacak üretim tesislerinde üretilen ürünlerin Türk markası altında Avrupa’ya ihraç edilebileceği önerisinde bulundu. Koçak, şunları söyledi: “Devletimiz ithal ettiğimiz tüm ürünlerin gerçek adetlerini ve Türkiye’ye gerçek giriş fiyatlarını, markaları, ürün ve katalog numaraları ile belirlemelidir. İllerimizde ve büyük ilçelerimizde Türk-Çin ortak yatırım komisyonları kurulmalı, bu komisyonlarda özel sektör tecrübesi olan kamu görevlileri ile sadece hizmet sektörüne çalışmayıp alsat işiyle uğraşmaktan ziyade, tecrübeli ve bu konularda uluslararası başarılar kazanmış ciddi iş dünyası temsilcileri görev almalıdır. Bu komisyonlar Türkiye’ye ithal edilen her şeyden marka ve ürün numaraları ya da modelleri belli tüm ürünleri temin ederek Türk insanının ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacak kalitede üretmek için seçtiklerinin yatırım fizibilitelerini hazırlamalıdır. Devlet sıfır faizle TL olarak Türk tarafına 4 yılı ödemesiz 14 yıllık arazi alım ve fabrika inşaatı, Çin’den gelecekmakine ve ekipmanın nakliyesi ve ithalatını da ödeyecek kredi verebilmelidir. Türk yatırımcı ve Çinli yatırımcı yüzde 5050 ortaklığıyla; Türk tarafının yüzde 50 hissesi arazi, bina, altyapı, üstyapı, nakliye ve ithalat karşılığı olmalı, Çin tarafının yüzde 50 hissesi de Çin’den getireceği makinelerle olmalıdır. Bu tesise Çin’den hammadde veya yarı mamul gelmeli, Türkiye’de üretilip Türkmarkası ve Avrupa’nın istediği standartlarda Avrupa’ya ihraç edilmelidir. Daha ekonomik fiyatlı olanları da üretilip Afrika’ya ihraç edilecek şekilde organize edilebilir diye düşünüyoruz.”


TOKİ Haber