Sektörel

Türk müteahhitler dünyada bir marka!

Türk müteahhitlerinin dünyada marka olduğunu belirten Taca İnşaat’ın patronu Tayyar Akkurt, “Hem ürün kalitesi hem de zaman açısından bizim üzerimize yok. Bir de Eximbank’ın desteği ile gidersek, alamayacağımız iş yok. Ülkemize ciddi döviz kazandırırız” şeklinde konuştu.

Müteahhitlik konusunda dünyada marka olmuş bir ülke Türkiye… Özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyacı olan alt ve üst yapı projelerinde Türk şirketlerinin imzası oldukça fazla. İş gücümüz Avrupa kadar pahalı değil, ürünlerimiz ise Uzakdoğu kadar kalitesiz değil. Bir de çalışkan yapımızı bu iki değerin üzerine koyduğumuzda; dünyada Türk şirketlerinin müteahhitlik konusunda tercih edilmemesi için hiçbir sebep görülmüyor gibi… Ancak geçtiğimiz haftalarda Taca İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tayyar Akkurt ile sohbetimiz esnasında işlerin uzaktan görüldüğü gibi olmadığını fark ettim. 


EXİMBANK’A ÇAĞRI

Türk şirketlerinin yurt dışında girdikleri ihalelerde en önemli tercih meselesinin finansman olduğunu öğrendim. Örneğin bir Afrika ülkesinin havalimanı projesi var ve bunun için teklif almaya başlıyor. Şayet teklifi projeyi finanse edecek kaynak ile sunduğunuzda, diğer yabancı şirketlerden bir adım öne geçiyorsunuz. Üstelik bu sayede tasarımı da biz yapmış oluyoruz. Kısacası komple bir yapı ihraç ediyoruz. Bu Türkiye’ye Türkiye’ye ciddi döviz girdisi sağlanıyor. Tayyar Akkurt’un ise fikri şu: “Eximbank ile gelişmekte olan ülkeleri çıkaralım. Bu ülkelerin hangi alanda ihtiyaçları var, okul, hastane, havalimanı vs vs… Ardından elimizde finansmanımızla gidip, biz bu işlere talibiz diyelim. Onlar çağırmadan biz talep edelim. Hayır diyecek ülke yok… Çok net söylüyorum. Bu şekilde dünyayı inşa ederiz. 


İnşaat sektörüne nasıl girdiniz? 

Babam 1953 yılında Ankara’da Akkurt İnşaat’ı kuruyor. 1974 yılına kadar Türkiye’de işler yaptı. O tarihlerde Türkiye’de ciddi ekonomik krizler yaşanınca Suudi, Arabistan’a gittik. Burada 10 yıl birçok iş yaptık. Yabancı şirketler ile ortaklık yaparak, alt ve üst yapı inşaatları yaptık. Benim şirkete katılmam 1974 yılında oldu. 1978 yılında babamı kaybettik, biz üç kardeşiz… 1988 yılında ben Taca İnşaat’ı kurdum. Taca ismi de kardeşimin adı Can, benim ise Tayyar, Taca oradan geliyor. Ancak 1 sene sonra kardeşim şirketten ayrıldı. 1988 zamanında Türkiye’de bir turizm patlaması yaşandı. Antalya’da bir çok otel yaptık. AVM’ler yaptık. Devlet işleri de yaptık. İstanbul Kongre Merkezi, Antalya EXPO ve Taksim AKM gibi kamu projeleri de gerçekleştirdik. 


Şu an Türkiye veya yurt dışında devam eden projelerinizden bahseder misiniz? 

Şu anda Türkiye’de devam eden işlerimiz de var. İskenderun’da karma bir projemiz var. Otel, rezidans ve AVM şeklinde. Bir de Ankara’da Roketsan’ın binasını yapıyoruz. Yurt dışında Cibuti ve Katar’da otel projelerimiz var. Bunlar devam ediyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de oteller yapıyoruz. Stutgart’ta ise bir AVM projemiz hayata geçecek. 


Türk şirketleri yurt dışında ne kadar aktif?

Bizim gibi yurt dışında çeşitli projeler inşaat eden bir çok Türk inşaat firması var. Türk şirketlerinin en büyük özelliği müteahhitlik işlerini çok iyi yapmaları. Ancak bu konuda bazı desteklere ihtiyacımız var. Yurt dışında bir projeyi hayata geçirmek için elinizde finansmanınızla gittiğinizde direkt ön plana çıkmış oluyorsunuz. Yurt dışında yatırıma ihtiyacı olan ülkeler bir proje çiziyorlar, biz diyoruz ki ‘projeyi de biz çizelim’ projesi bize ait olsun, ‘finansmanını da biz gtirelim’ diyoruz. Projeyi biz çizdiğimiz zaman bütün ürünleri yerli malı kullanıyoruz. Dolayısıyla aldığımı işin tüm gelirini Türkiye’ye getiriyoruz. Eğer başkası tasarımını yaparsa başka ülkelerin mallarını kullanıyoruz, o zaman da ülkemize çok faydası olmuyor. Tasarımı, finansmanı ve planlaması bir Türk şirketi tarafından yapılan projeler Türkiye’nin en karlı projeleridir. Memleketimize döviz de kazandırıyoruz. 


Fikir güzel, eksik olan nedir peki? 

Burada finansman tarafında Eximbank’ın desteği lazım. Bu yanlış anlaşılmasın, Eximbank Türk şirketlerine gayet destek oluyor. Hatta bizim projemize de finans açtı. Ancak stratejik bir planlama yapılması lazım. Ortak çalışma gerekiyor. Tasarımı almak için, daha doğrusu komple yapıyı yapmak için elinizde finansman ile gitmek gerekiyor. Mesela Çin bize diyor ki, ‘tasarımı nerede yaparsan yap ama Çin ürünleri kullan’ sana kredi açayım. Bize 2 milyar dolar finansman ayırdılar… Cibuti projesi için bunu istediler. İngiliz, Amerikan Eximleri geldi. Ben yine para kazanırım ama memlekete faydam olmaz ki… Bu bir eximler yarışı… 


Ne kadar bir potansiyel var dışarıda?

Sadece bizim şirketimiz, finansman ile yurt dışına çıksak 6 ayda 2 milyar dolarlık iş alırım. Elimizde finansman ile gitmemiz çok önemli. Bunun geliştirilmesi lazım. Gelişmekte olan ülkelerin ciddi şekilde yeni projelere ihtiyacı var. Türkler aynı işi daha kaliteli ve daha hızlı yapıyor. Finansman ile piyasaya girersek, ortada kimseyi bırakmayız. Çinliler bunu yapıyor ama kaliteleri düşük, Avrupa bunu yapıyor ama fiyatları yüksek. Optimumda bir tek Türkiye var. İş dağılımları bile yapılabilir. Çok büyük projelerde Türk şirketleri projeyi paylaşabilir. Varlık Fonu’da burada yer alabilir. 


TURİZME 100 MİLYON DOLAR AYIRDI 5 YILDA 5 OTEL AÇACAK

İstanbul Modern’in karşısında bir Halkbank binası vardır, o bina bizim ve oraya yeni bir otel yapıyoruz. Bu yatırımla birlikte turizm sektörüne de ikinci bir sektör olarak gireceğiz. Amacımız İstanbul’da 5 otel yapmak. Bunu 5 yılda yapacağız. Toplam yatırım bütçemiz 100 milyon dolar. Bunları yurt dışına taşımak. Kendi markamızı oluşturacağız. Ayrıca bir ortağımız da var bu sektörde… Bu alanda 100-150 yataklı butik oteller inşa edeceğiz. Halkbankası’nın bulunduğu binaya yapacağımız 123 odalık bir otel olacak. Bu bina ihaleye çıktı, biz kazandık ve 20 yıllığına işletme hakkını aldık. 20 yıl sonra geri vereceğiz. 2018’in başında da yurt dışındaki ilk otelimizi açmış olacağız.


Star