Sektörel

Türk müteahhitler kurumsallaşma yolunda!

TÜRKİYE'nin küresel ölçeğe ulaşmış en büyük iş kolu olan taahhüt sektörü, sektörün ve sektör oyuncularının kurumsallaşmasına yönelik yeni bir organizasyon kurdu.

TÜRKİYE'nin küresel ölçeğe ulaşmış en büyük iş kolu olan taahhüt sektörü, sektörün ve sektör oyuncularının kurumsallaşmasına yönelik yeni bir organizasyon kurdu. Bin 500'ü uluslararası işyapan toplam 200 bin şirketi bulunan Türk inşaat sektörü. geleneksel yönetim anlayışından kurumsala geçişte işi şansa bırakmayacak. Önceki ay kurulan Gayrimenkul ve İnşaat İş Birliği Platformu (GİİP),Türk Ticaret Kanununun (TTK) getirdiği kurumsallaşma yükümlülüğünü sektörün paydaşlarına izah edecek. Sürecin sadece kurumsallaşan şirketlerin ayakta kalmasına izin vereceği ve süreç sonunda sektördeki şirket sayısının 30 binekadar düşeceği bekleniyor. G1İP Genel Sekreteri Avukat Mehmet Ali Kandemir, yaptığı açıklamada, tüm paydaşların elbirliği ile sektörün global rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini söyledi. Yasal düzenlemelerin sektörde pratik bir kurumsallaşma gerekliliği doğurduğunu belirten Kandemir. şunları kaydetti: "Yakın zamanda değiştirilen Türk Ticaret Kanununun (TTK) ticarihayatı tamamı ile yeniden şe kilendireceği öngörülmektedir. 

Konu açısmdanbakıldığında ise. yeni TTK ticari şirketlere kurumsallaşmayı ve global rekabetyeteneğine ulaşmayı zorunlu bir hedef haline getirmiş ve bu hedeflere ulaşmayolunda çaba sarf Bin 500'ü uluslararası iş yapan toplam 200 bin şirketi bulunan Türk inşaat sektörü, geleneksel yönetim anlayışından kurumsala geçişte işi şansa bırakmayacak etmeyen şirketlerin yok olmasını sonuçlayabilecck yaptırımlar belirlemiştir. Mevcutta S(K) bin olan ülkemizdeki şirket sayısını gelecek 10 yılda350 bin400 bine kadar düşürebilecek olan bir süreç başladı. Konuya gayrimenkulve inşaat sektörü özelinde baktığımızda ise, bugün toplamda 200 bin civarında olan şirket sayısının 30 bine kadar düşeceği uzmanların ortak öngörüsüdiir.Bu süreç, belirsizliklerle dolu olduğundan yönetilmeye ve/veya yönlendirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Sürecin devlet eliyle ya da ticari yapılanmalarla yönetilip, yönlendirilemeyeceği de bir gerçektir. Söz konusu durumsektöre yönelik bütün grupları kapsayacak yeni bir sivil toplum örgütlenmesinizorunlu kılan ilk nedendir." Sektördeki sivil toplum kuruluşlarının genelde müteahhitlerin sadecebelirli bir kesimine hitap ettiğini anlatan Kandemir, "Her ne kadar sektörde bazısivil toplum örgütlenmeleri bulunuyorsa da bunlardan bazılarının örgütlenme modelleri, amaçları, katılımcı nitelik ve niceliği ve bunun gibi nedenlerlebaşarılı olmaktan uzak oldukları, başarılı olanların ise, odaklandığı konu vekesimlerin niceliksel darlığı nedeniyle A grubu oyuncular tarafından yine A grubuoyunculara yönelik olarak kurulduğu için ihtiyacı tam olarak karşılayamadıkları görülüyor" değerlendirmesini yaptı. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ilegetirilen düzenlemelerin sektörü köklü bir değişikliğe uğratacağını belirtenKandemir, "Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi sürecinde 7 milyon civarında bağımsız bölüm yıkılıp yerine yaklaşık 10 milyon bağımsız bölüm yapılacağı öngörülmektedir. Bu durum sektör oyuncuları için çok büyük bir pazar anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı. 

- "Yan sektörler için ciddi kazanç imkanları ortaya çıkacak" Geçen yıl yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun dakurumsallaşma ihtiyacını öne çıkardığını söyleyen Kandemir, şöyle konuştu: "Bu yasa. inşaat proje finansmanı, bina tamamlama sigortası, makette nsatışın yasaklanması gibi bir çok zorunluluğa neden olacaktır. Bu düzenlemeler. 

Afet Riski Altındaki Alanların Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile aşırı büyüyenpazarda faaliyet göstermeyi hayli zorlaştıracak niteliktedir. Ancak bu zorluklarbir taraftan düzenlemelere uygun davranabilen yapı şirketleri için rekabetin azolduğu bakir alanlar yaratırken, diğer taraftan know how ağırlıklı çalışan yansektörler için de ciddi kazanç imkanlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır.Tiim bu süreçlerin sonunda TTK ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunile kurumsallaşma yolunda ilerlemiş, yüksek rekabet gücüne ulaşmış ve rakipleriazalmış, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile eskihallerine göre nispeten büyük ölçekli saha tecrübesine ve öz sermayeye kavuşmuşyaklaşık 3 bin civarında şirket B ve C gruplarından A grubuna geçiş yapacaktır.Süreç sonunda ülkenin imar ve inşası büyük ölçüde tamamlanmışolacağından bu şirketler global piyasalara açılma gereği duyacaklardır. Mevcutta.hervıl ortalama 30-35 tanesi en çok uluslararası taahhüt işi alan global 225şirket arasına girebilen yaklaşık bin 500 civarındaki uluslararası taahhüt işiyapan şirkete global piyasalara açılma imkanı varken şimdilik ulusal ölçektekalmayı tercih edenlerle birlikte yukarıda açıklanan şirketler de eklendiğindeöniimüzdeki 10-15 yılın sonunda yaklaşık 5 bin civarında ulusal şirket global piyasalarda boy gösteriyor olacaktır." 


Dokuz Sütun