Kent Haberleri

Türk Reasürans, İstanbul Finans Merkezi'nden güvence ihraç edecek!

Türk Reasürans AŞ (Türk Re) Genel Müdürü Selva Eren, Türk Reasürans'ın global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu dile getirdi.

Türk Reasürans AŞ (Türk Re) Genel Müdürü Selva Eren, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, sigorta ve özellikle reasüransın oldukça uzmanlık gerektiren teknik bir sektör olduğunu belirtti.

Reasürans alanında uzmanlaşmış bir sigorta profesyoneli olduğunu, yurt dışındaki eğitimini ve çalışma hayatını tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüğünü ve kendi firmasını kurarak sigortacılığa başladığını dile getiren Eren, kuruluşunun 2. yılından itibaren firmasının stratejik yönünü reasürans alanına çevirdiğini, reasürans konusunda uzmanlaşarak özellikle global brokerlik firmalarının Türkiye ofisleri ile rekabete girdiklerini ve oldukça büyük projelere imza attıklarını söyledi.

Eren, sözlerine şu şekilde devam etti: "Söz konusu dönemde enerjiden otoyollara, havalimanlarına kadar pek çok büyük altyapı projesine imza atarak ülkemiz sigortacılığına katkıda bulunduk. Uluslararası reasürörlerle doğrudan iş geliştirerek firmamızı büyüttük. Zorlu bir süreçti ama sürecin sonunda ekip olarak dünya üzerindeki tüm pazarlara ulaşır ve doğrudan plasman yapar duruma gelmeyi başardık. Bu vesileyle de global piyasalarda tanınır, bilinir bir firmaya dönüştük. Bunu tabii tutkumuzla, azmimizle, çalışkanlığımızla başardık, pes etmeyerek, mücadeleyi hep sürdürerek, ekip olarak birlikte gerçekleştirdik. Türk Reasürans AŞ de tam olarak böyle bir proje... Bugün farklı bir ölçekte aynı süreci tekrar yaşamanın heyecanını taşıyorum. Genç ve bilgili bir ekiple taze bir başlangıç yaptık. Daha büyük hedeflere ulaşmak ve Türkiye için değer üretmek amacıyla yorulmaksızın çalışıyoruz. Henüz yeni bir şirket olmamıza rağmen kısa sürede organizasyon ve altyapı konusunda oldukça hızlı ilerlemeler kaydettik." 

Türk Reasürans AŞ'nin, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında, "ekonomik dengelenme" ve "sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme" hedeflerine Türk sigorta sektörü odağında katkı sağlayacağını belirten Eren, "Sigortacılık Kanunu'nda yapılan düzenleme ile sektörün reasürans ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yapmak üzere 6 Eylül 2019 itibarıyla faaliyete geçtik. Çok hızlı bir biçimde kadromuzu oluşturduk, organizasyonumuzu hayata geçirdik, uluslararası toplantılara katıldık ve bizim 'retrosesyon' dediğimiz arka plan anlaşmalarımızı gerçekleştirdik. Takdir edersiniz ki uluslararası piyasaya yeni giren bir şirket olarak bu bizim açımızdan oldukça zorlu bir süreçti. Eş zamanlı olarak sigorta şirketleri ile iletişime geçtik, vizyonumuzu ve kendilerine sağlayabileceğimiz desteği anlattık ve kısa süre içerisinde iş birliklerini hayata geçirdik." dedi.

- "Hedef, yurt dışına giden reasürans primlerini yurt içinde tutmak"

Selva Eren, Türk Reasürans AŞ'ye neden ihtiyaç duyulduğu sorusu üzerine şöyle konuştu:

"İki temel varoluş nedenimiz var. Birincisi, yurt içindeki reasürans kapasitesini artırarak sigorta sektörünün gelişimine katkıda bulunmak. Bugün reasürans, sigorta şirketleri için bir güvence kaynağı olduğu gibi aynı zamanda bir maliyet kalemi ve bu kalem, global konjonktürel gelişmelere çok hassas bir biçimde bağlı. Kendi ekonomimizin içerisinde güçlü bir reasürans şirketinin faaliyete geçmesi bu açıdan çok önemli. İkincisi ise yurt dışına giden reasürans primlerini yurt içinde tutmak. Bugün çok sayıda sigorta şirketi ülkemizde faaliyetlerini sürdürüyor, reasürans korumasını ise yurt dışından alıyor. Buna bir çeşit 'güvence ithalatı da' diyebiliriz.

Biz tam da bu noktada, yurt içindeki mevcut şirketlere ilave olarak güvence arzını artırıyoruz ve şirketlerin yurt içinden daha yüksek oranlarla güvence temin edebilmelerini sağlayacak bir kurum olarak konumlanıyoruz. Elbette bunu sadece sigorta şirketleri açısından ele almamak gerekiyor, geçmiş dönemlerde benim de bir üyesi olduğum reasürans brokerlerini de göz önünde bulundurmak lazım. Bu alanda çalışmalarını sürdüren değerli broker paydaşlarımız açısından da şirketimizin kuruluşu reasürans kapasitesinin artması yönünden fayda sağlıyor. Nitekim aldığımız olumlu dönüşler de kendilerindeki beklentinin bu yönde olduğunu doğrular nitelikte."

- "Türk Reasürans'ın tutarlı bir büyüme grafiği olacaktır"

Selva Eren, Türk Reasürans'ın kurulması için gerekli sermayenin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sağlandığını dile getirerek, "Konusunda uzman ve son derece dinamik bir kadroyu bir araya getirmek de benim görevimdi ve bu konuda ekip olarak muvaffak olduğumuzu görüyorum. Çok kısa bir zamanda hayata geçirdiğimiz Türk Re'yi uluslararası çevrelerde de tanınır bir kurum haline getirmeyi başardık ve anlaşmalarımızı hayata geçirdik. Bundan sonrasında Türk Reasürans'ın tutarlı bir büyüme grafiği olacaktır." dedi.

Türk Reasürans'ın aynı zamanda bir global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu söyleyen Eren, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Hatta daha iddialı bir şekilde dile getirmek gerekirse, İstanbul Finans Merkezi'nden doğan ilk global marka olarak anılmayı hedefliyoruz. Bu da Türk Reasürans'ın sadece yurt içinde kapasite sağlar bir kurum olmanın ötesine geçerek, uluslararası reasürans piyasalarında rekabet eden global bir oyuncu olmasından geçiyor. Paydaşlarımızdan aldığımız izlenimler de böyle bir beklentinin varlığını doğruluyor. Ben bu konuda şirketime ve ekibime güveniyorum. Bu yıl kendi sektörümüzdeki varlığımızı hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde Türk Reasürans'ı 'güvence ihraç eder' konumda göreceğiz."

- "Sektör olarak en büyük ihtiyaçlarımızdan biri Ulusal Deprem Modellemesi"

Türk Re Genel Müdürü Eren, Türk Reasürans'ın kurulması sonrasındaki en önemli gelişmelerden birisinin de 2020 yılında DASK'ın işletmeciliğini yürütmeye başlamaları olduğunu dile getirerek, "DASK, bugün itibarıyla oldukça başarılı bir proje ve dünyadaki örnekleriyle karşılaştırıldığında ülkemiz için büyük bir gurur kaynağı. Kuruluş düzenlemeleri gereği DASK, bakanlıkça uygun görülen bir şirket tarafından işletiliyor. Bu işletme faaliyetinin son derece iyi yapılandırılmış bir çerçevesi var. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın takdirleri ile 2020 yılının ağustos ayından itibaren DASK'ın işletmeciliğini Türk Reasürans olarak üstlenmiş durumdayız. Bu bizim için bir onur. Aynı zamanda bu, en büyük projelerimizden birisi. Ne katabileceğimizi hep sorguluyoruz." dedi.

Sektör olarak en büyük ihtiyaçlardan birinin Ulusal Deprem Modellemesi olduğunu söyleyen Eren, "Noktasal Deprem Analizi çalışmaları kapsamında yönetim kurulu üyemiz sayın Prof. Dr. Mustafa Erdik önemli katkılar sağlamakta, ilerleyen dönemde kendisinin değerli yönlendirmeleriyle akademik iş birliklerine giderek ülkemiz içinde geliştirilmiş deprem modellemesini yine ülkemize hediye etmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

- "Nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanacağız"

Selva Eren, sigortacılığın geleneksel bir sektör olarak tarif edilme eğiliminde olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Kökeni çok uzun zaman öncesine dayanan, ürün gamı, dağıtım kanalları, organizasyonel süreçleri çok değişmeyen bir yapı olarak görülüyor. Biz buna katılmadığımız gibi, son dönemde geliştirilen birçok inovatif ürün ve çalışma modelinin mevcudiyeti bizi doğruluyor. Teknolojik gelişimin dönemler itibarıyla temel temaları oluyor. Bugün için mesela dijitalleşme, akıllı otomasyonlar, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi konular bütün dünyanın konuştuğu konular... Biz ileri veri analitiği ve veri bilimi alanında teknolojik yatırımlar gerçekleştirmenin, uzman yetiştirmenin ve bu yatırımları da coğrafi bilgi sistemleri ile buluşturmanın sigortacılığın geleceğini tayin edecek gelişmelere gebe olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede de somut projeler geliştirmek yönündeki stratejik vizyonumuzu çizmiş durumdayız."

Sigorta sektörünün en büyük eksikliklerinden biri olan, reasürans alanında yetişmiş insan kaynağının sayıca az olmasını söyleyen Eren, "Bu sebeple Türk Re olarak nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanacağız. Bu çerçevede, dünyadaki örneklerle eş değer bir eğitim programını önümüzdeki dönemlerde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin seçkin üniversiteleri ve sektörde deneyim sahibi uzmanlar ile eğitim çalışmalarına destek vermeye ek olarak, toplantı, çalıştay gibi etkinliklerle de hem finansal okuryazarlık hem de sosyal faydayı gözeten projelerde yer almayı istemekteyiz." şeklinde konuştu.

 

Murat Kurum: İstanbul Finans Merkezi'nin inşaatını hızlandırdık!