Sektörel

Türk Yapı Sektörü Raporu 2008 çıkıyor

Yapı-Endüstri Merkezi'nin inşaat ve yapı sektörüne yön veren çalışmalarından biri olan "Türk Yapı Sektörü Raporu 2008" Şubat 2009'da yayımlanıyor

Rapor, yapı sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeleri ve son durumu gözler önüne seriyor...
Yapı-Endüstri Merkezi Araştırma Bölümü'nün (YEMAR) 1994 yılından bu yana sektöre katkı ve sektörel bilginin yaygınlaştırılması amacıyla hazırladığı Türk Yapı Sektörü Raporu 2008 içeriği ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Yayınlandığı yıldan itibaren, Türk Yapı Sektörü Raporu inşaat sektöründe ürün ve hizmet üreten firmalar, profesyoneller ve yatırımcılar için yol gösterici bir kaynak niteliğindedir.

Rakamlarla Türk Yapı Sektörü'nün Değerlendirmesi
Küresel ölçekte yayılan olumsuz gelişmeler 2008 yılının başından itibaren hem Türk ekonomisini, hem de inşaat sektörünü olumsuz etkiledi. Bu etki Eylül 2008'den itibaren gitgide ekonomiyi daha derinden etkilemeye başladı. 2008 yılının 3. çeyrek büyüme hızı %0,5 olarak açıklandı, Türkiye ekonomisi 2008 yılının ilk 9 ayında sadece %3 büyüdü. Yılsonu itibariyle büyümenin %5'in altında kalması, enflasyonun ise yeniden çift haneli rakamlara çıkması bekleniyor.
İnşaat sektöründe 2004'te başlayan ve 2005, 2006 yıllarında zirveye ulaşan büyüme performansı toplam inşaat faaliyeti içerisindeki payı %60'a yaklaşan konut inşaatlarından kaynaklandı. Ancak konut talebi patlaması 2006'nın ikinci yarısından itibaren belirgin bir duraklama dönemine girdi. 2008 yılının ilk 9 ayında inşaat sektörü %1,1 küçüldü. İnşaat yatırımlarına öncü gösterge olan bina ruhsatları 2008 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre %20 oranında azaldı.
2008 yılının ilk dokuz aylık döneminde ülke yatırımları toplamı 147,1 milyar YTL, inşaata yönelik harcamalar toplamı ise 70,1 milyar YTL düzeyinde. İnşaat yatırımlarının gelişme hızına baktığımızda kamu sektörü inşaatlarının %4 oranında, özel sektörün ise %1 oranında küçüldüğünü görüyoruz.
Mevcut durumda konut kredilerinin geri ödenmesindeki güçlüklerin, konut üreticilerinin elindeki satılamayan konut stokunun, demir ve çimento başta olmak üzere inşaat malzemesi fiyatlarındaki büyük dalgalanmaların sorunları artırdığı ve derinleştirdiği gözleniyor. Markalı konutlardaki fiyatların 2008 yılında da artmaya devam etmesine ve talebin bir ölçüde sürmesine karşılık, krizin realize olmaya başlamasıyla bu kesimde de sıkıntılar ortaya çıkıyor. Sektörün ve firmaların, riskleri ayrıntılı biçimde değerlendirerek kalıcı çözümler oluşturması gerekmekte.