Sektörel

Türkiye İMSAD, ikinci Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı!

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği), Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 Rehberi kapsamında, inşaat malzemeleri sektöründe ilki 2013 yılında hazırlanan “Sürdürülebilirlik Raporu”nun ikincisini açıkladı.

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği), Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 Rehberi kapsamında, inşaat malzemeleri sektöründe ilki 2013 yılında hazırlanan “Sürdürülebilirlik Raporu”nun ikincisini açıkladı. Rapor; iklim değişikliği, teknoloji ve inovasyon, atık yönetimi, doğal kaynak ve su kullanımı ile sürdürülebilir kalkınma için küresel hedefler başlıkları altında incelendi. Türkiye İMSAD, inşaat malzemeleri sektörünün geleceğe yönelik yatırım alanlarına ışık tutan “Sürdürülebilirlik Raporu” ile sürdürülebilir üretime rehberlik yapmaya devam ediyor. Raporda, ülkemizin önde gelen Türkiye İMSAD üyesi sanayi firmalarının gerçekleştirdikleri “en iyi sürdürülebilirlik uygulamaları ve yatırım projeleri” örnekleri de yer alıyor.


İnşaat malzemesi sektörünün 17 milyar dolarlık toplam ihracatının yüzde 75’ini karşılayan Türkiye İMSAD, sürdürülebilirlik sözü kapsamında hazırlanan ikinci “Sürdürülebilirlik Raporu”nu açıkladı. Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi’nin çalışmaları kapsamında hazırlanan rapor, Türkiye İMSAD sanayici üyelerinin iki yıllık süreçteki sürdürülebilirlik performansını değerlendiriyor. Sektörde sürdürülebilir büyümeyi teşvik etme anlayışı doğrultusunda sektörün çevresel, ekonomik ve sosyal konulardaki performansını şeffaf bir biçimde ortaya koyan Türkiye İMSAD, bu çalışma ile sektörün gelişimine destek olmayı hedefliyor.


Hinginar: “Sürdürülebilirlik sözümüzle sektöre rehberlik etmeye devam edeceğiz.”

Türkiye İMSAD’ın inşaat malzemeleri sektörünün ve bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, başarı sağlamasında etkili olabilmek amacıyla hazırladığı Sürdürülebilirlik Raporu hakkında açıklama yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, “Türkiye İMSAD olarak hedefimize giden yolda bizlere, üyelerimizle birlikte kurguladığımız ‘Sürdürülebilirlik Sözü’müz rehberlik ediyor. Derneğimizin sürdürülebilirlik çalışmalarını ve sanayici üyelerimizin performanslarını ilk kez, 2013 Sürdürülebilirlik Raporumuzda açıklamıştık. İlki gibi, Küresel Raporlama Girişimi G4 ilkelerine uygun olarak hazırlanan ve 2014-2015 yılları performansımızı yansıtan ikinci Sürdürülebilirlik Raporumuzu sektörümüz ve paydaşlarımızla paylaşmaktan kıvanç duyuyorum. Sektörü dönüştürme yolunda işbirliklerini artırmak, küresel ihtiyaçları anlamak ve yenilikçi uygulamalarla bu ihtiyaçlara cevap vermek için 2015 yılında yedincisini düzenlediğimiz İnşaatta Kalite Zirvesi’ni, ‘Değişen Dünya Gelişen Malzeme’ temasıyla sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında gerçekleştirdik. Geçtiğimiz Ekim ayında ise; 50’den fazla ülkede yapılan SBE16 İstanbul Konferansı, Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferanslar Serisi’ni Akıllı Metropoller temasıyla ilk kez Türkiye’de gerçekleştirdik. Türkiye İMSAD olarak sektörün birleştirici gücü olmaya ve sürdürülebilir büyüme hedefine siz değerli paydaşlarımızın katkılarıyla birlikte ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.


Hinginar sözlerine şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler, 2015 yılında iş dünyasının karlılığını artırırken, yalnızca dünyaya zarar vermeme yükümlülüğü değil aynı zamanda kalıcı değer yaratma sorumluluğu konusunda da fikir birliğine vardılar. Ülkelerin, şirketlerin ve sivil toplum kurumlarının yakaladığı bu ahenk sayesinde 2030 yol haritalarına rehberlik eden Sürdürülebilir Kalkınma için ‘Küresel Hedefler’ belirlendi. Bu nedenle uluslararası gelişmelerin sektörümüzde faaliyet gösteren şirketlerin çalışmalarına rehberlik etmesine önem veriyoruz. Türkiye İMSAD olarak, vizyon ve taahhütlerimizle tüm gelişmeleri harmanlayarak, üye şirketlerimizin çalışmalarını destekliyoruz. Çünkü bugün, enerji verimli ürünlere yönelme, inovasyon yatırımlarını artırma gibi eğilimler ve buna bağlı olarak hızla artan ve değişkenlik gösteren regülasyonlara uyum sağlama, diğer sektörlerin de önemli bir paydaşı olan inşaat malzemeleri sanayiini yakından ilgilendiriyor. Bizler de Türkiye İMSAD olarak, kaliteli, inovatif ve rekabetçi malzeme üretimiyle sektörümüzü ileriye götürmeye ve küresel arenada temsil etmeye gururla devam edeceğiz.”


Karamık: “Sektör paydaşlarımızı ‘Sürdürülebilirlik Sözü’müzle bu yönde ilerlemeleri için teşvik ediyoruz”

Türkiye İMSAD’ın ikinci Sürdürülebilirlik Raporu ile ilgili açıklama yapan Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Cihan Karamık, “İlk sürdürülebilirlik raporumuzu yayınladığımız 2013’ten bu yana sürdürülebilirlik çalışmalarımıza hız vererek devam ettik. Geride bıraktığımız dönem hem küresel açıdan hem Türkiye İMSAD açısından önemli gelişmelerin olduğu bir dönem oldu. 2015’te Birleşmiş Milletler üye ülkeleri tarafından kabul edilen ve 2030 yılına kadar iklim değişikliğiyle mücadele eden sürdürülebilir şehirler kurmak gibi kapsamlı eylemler içeren “17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi”, inşaat malzemesi sektörünün sürdürülebilir dönüşümü için büyük önem taşıyor. Küresel gelişmelerin yanında paydaşlarımızın öncelikleri de stratejimize yön veriyor. Bu doğrultuda ikinci sürdürülebilirlik raporumuz kapsamında belirlediğimiz öncelikli konularımız iklim değişikliği, doğal kaynak kullanımında verimlilik, binalarda enerji verimliliği, inovasyon, ürünlerin çevresel etkisini ölçümleme ve azaltma, ulusal ve uluslararası standart ve yönetmeliklere uyum olarak şekilleniyor” dedi.


Enerji üretiminde sera gazı salımlarını azaltıyoruz

Özellikle Paris Anlaşması sonrasında daha fazla ivme kazanan sera gazı salımlarının hızla azaltılması adına yapılan çalışmalar Türkiye İMSAD’ın ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ arasında yer alıyor. Türkiye İMSAD üyeleri, enerji üretiminde yenilenebilir ve alternatif kaynaklar arasında güneş enerjisi, alternatif yakıt kullanımı ve atık ısının geri kazanımı gibi kaynaklardan yararlanarak sera salımlarının azalmasına yardımcı oluyor.


Ürünlerin çevresel etkilerini azaltma kapsamında binalarda enerji verimliliği, hem paydaşlar hem Türkiye İMSAD için en öncelikli konu olarak ayrı bir öneme sahip. Türkiye İMSAD, Türkiye’nin artan bina ve yapıları ile bağlantılı olarak enerji ihtiyacının ve karbon salımlarının azaltılmasının daha enerji verimli, sürdürülebilir ürünler ile mümkün olacağına dikkat çekiyor. Türkiye İMSAD’ın bu çerçevede gelecek hedefi, iklim değişikliği ile mücadelede yol gösterici olma vizyonunun önemli bir ayağını oluşturan binalarda enerji verimliliği için sektörde işbirliklerinin artırılması. Türkiye İMSAD, 2015 yılında gerçekleşen 6. Enerji Verimliliği Fuarı ve Forumu, Japonya Enerji Tasarrufu ve Verimliliği Çalıştayı, Sağlık ve Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Sempozyumu gibi çeşitli etkinlik ve seminerlere aktif katılım sağlayarak hem yeni gelişmeleri takip ediyor hem de sektörü enerji verimliliği alanında bilgilendirerek yönlendiriyor. Türkiye İMSAD üyeleri de enerji verimli ürünler için pek çok çalışma gerçekleştiriyor. İnovasyon ve Ar-Ge çalışmaları kapsamında geliştirdikleri ürünler ile yapılardan kaynaklanan çevresel etkilerin azaltılmasına katkıda bulunuyorlar.


TÜRKİYE İMSAD SANAYİCİ ÜYELERİNİN İYİ SÜRDÜRÜLEBİLİR UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

Sürdürülebilirlik 2015 Raporu’nda yer alan Türkiye İMSAD sanayici üyelerinin “iyi sürdürülebilir uygulama ve yatırım projeleri”nden bazı örnekler şöyle:


Akçansa, Çanakkale tesislerinin 1. Klinker üretim hattının baca gazından çekilen hat ile mikroalg havuz, tüp ve panel fotobiyoreaktör sistemleri CO2, NOx bileşikleri (özellikle NO3) ve Fe, Zn, Mn gibi birçok element ile beslenmektedir. Böylece, hem ekonomik bir şekilde mikroalg üretimi gerçekleştirilmiş hem de çimento üretiminin karbon ayak izi azaltılmıştır.


Türk Ytong, sektörde bir ilki gerçekleştirerek blok ürünlerinin ısı yalıtım performansını %15 iyileştirmiştir. Bu ürün binalarda aynı oranda enerji tasarruf miktarını artırmaktadır. İnovasyon çalışmaları sonucunda ürünlerin basınç dayanımı korunarak ısıl yalıtım değeri 0,11 W/mK'e düşürülmüştür.

Eczacıbaşı Artema, geliştirdiği geri dönüşüm projesi kapsamında, giderlerinde ortalama %20 paya sahip “pirinç” hammaddesinin üretim süreçlerinde kullanılmasıyla açığa çıkan talaşı tekrar değerlendirmektedir. Avrupa Birliği ödüllü bu uygulama ile döküm ocaklarında sadece üretim değil aynı zamanda talaş ergitme de yaparak, talaş külçe formu yerine direkt olarak ürüne dönüştürülmektedir. Proje uygulama başlangıcından bu yana, üretim sürecinde oluşan talaş, tedarikçilere göndermek yerine üretim tesislerinde değerlendirilerek 90 ton CO2e sera gazı salımının önüne geçilmiştir. Yapılan projede, hammadde kullanımında yaşanan kayıpları azaltma yönünde denenen katkı malzemeleri ile cüruf (kül) oranında %5 azalma sağlandığı görülmüştür. Talaş ergitme işlemi sonrasında külçe dökülmediği ve ürün dökümünde bu külçeler ikinci kez ergitilmediği için enerji tüketiminde de azaltım sağlanmıştır.


DYO, bilimsel veri ve temele dayanan sürdürülebilirlik uygulamaları ile yarınlara değer katmayı hedeflediği kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle eğitime destek vermektedir. “Yarınlar İçin Değer” Projesi çatısı altında; “Öğrenmeye Değer”, “Ustalığa Değer” ve “Okullara Değer” adlı üç farklı başlıkta oluşturulan projede Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile işbirliği yapılmıştır. “Öğrenmeye Değer” projesi kapsamında, 2015-2016 öğretim yılında 10 ilde 66 okulda verilen 1025 eğitimle 2., 3. ve 4. sınıflarda öğrenim gören 25 binin üzerinde öğrenciye ve 1018 öğretmene ulaşılmıştır.


Wilo, mavi ve beyaz yakalı olmak üzere tüm çalışanlarına çalışma alanlarında sağlıklı ve emniyetli bir ortamın oluşturulması için ergonomi değerlendirmesi projesi gerçekleştirmiştir. Proje kapsamında danışmanlık alınarak ve iş sağlığı ve güvenliği biriminin de katılımıyla ergonomi kriterleri belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar ve gerçekleştirilen testlerle belirlenen ergonomi kriterlerine uygun olacak şekilde tüm ekranla çalışanların, çalışma ortamlarının ışık değerlendirmeleri yapılmış, aydınlatmaya ilkelerine bağlı olarak ekran konumlandırmaları gözden geçirilmiştir. Tespitlerin sonrasında ekran konum değişimleri, ekran değişimleri ve gerektiği durumlarda masa ve sandalye tamir ve değişimleri yapılmıştır. Proje kapsamında çalışanlara ergonomi eğitimi verilmiş ve tüm ekranlı araçlarla çalışanlara risk değerlendirmesi yapılmıştır. Proje sonrasında çalışanlar, ergonominin sağlıklı bir çalışma ortamı için önemi konusunda daha bilinçlenmiş ve daha sağlıklı çalışma ortamına kavuşmuşlardır.


Şişecam, topluluğun ana faaliyet alanı olan cam konusunda nitelikli insan kaynağının artırılması için Cam Okulu Projesi hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda, Şişecam Düzcam ve Şişecam Topluluğu Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Başkanlığı (ATGB) işbirliğiyle bu alanda mühendislerin bilgi ve birikimini artırmak hedefiyle farklı eğitimler ve çalıştaylar gerçekleştirilmiştir. Bu eğitimlerde mühendislere Cam Bilimi ve Teknolojisi kapsamında eğitimler verilmiştir.


Schneider Elektrik, insan kaynağının gelişimine verdiği önemle çalışanlarının hem kişisel hem de teknik konulardaki gelişimini sağlamak için geniş bir eğitim havuzu olarak Schneider Elektrik Eğitim Platformu’nu kurmuştur. Tüm çalışanlara yıllık olarak toplamda en az 7 saat eğitim tamamlama zorunluluğu getiren Schneider Elektrik, platform kapsamındaki eğitim faaliyetlerine teknolojinin entegre edilmesi hedefiyle eğitimlerin 2 saatinin dijital eğitim portalı üzerinden yapılması kuralını da getirmiştir. Platformun kapsadığı eğitimlerden biri her yıl Ekim ayında farklı ülkelere paralel olarak Türkiye’de de gerçekleştirilen, uzmanların ve Schneider Elektrik yöneticilerinin eğitimler ve sunumlar gerçekleştirdiği “Learning Week” etkinliğidir. Platformda potansiyel yönetici adayı olarak görülen çalışanlara Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle 1,5 yıllık üst düzey yönetici programı kapsamında eğitimler de sunulmaktadır.

Saint Gobain Rigips, geliştirdiği Active’ Air teknolojisi ile insanlar için zararlı olan ve iç ortamda yoğun şekilde bulunan formaldehit miktarını azaltarak insan sağlığı için sınır değerlerin altına çekmektedir. Fransa’da OQAI (Observatoire de la qualité de l’airintérieur - İç Ortam Hava Kalitesi Gözlemevi) tarafından yürütülen çalışmaya göre binaların %85’inde havadaki formaldehit değeri sınır değerin üzerindedir. Çeşitli solunum yolu rahatsızlıklarına yol açan formaldehit, iç mekanlarda en önemli zararlı organik bileşiktir. Active Air teknolojisi havadaki formaldehitin %70’ini hapsedip iç ortam havasına geri salmadan etkisiz bir bileşene dönüştürmektedir.