Genel

Türkiye Varlık Fonu ile yatırım fırsatları değerlendirilmeli!

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan," Türkiye Varlık Fonu olarak hedefimiz, fonun hem daha iyi yönetilebilmesi için stratejiler geliştirmek hem de değer artışıyla beraber oluşacak imkanları, yatırım fırsatlarını değerlendirmek." dedi.

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan, BloombergHT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran ve Ekonomi Koordinatörü  Gökhan Şen'in sorularını yanıtladı.


- Neden ihtiyaç duyuldu? Türkiye Varlık Fonu neyi hedefliyor?


Dünya örneklerine bakıldığında son 10 yılda varlık fonlarının etkinliğini artırdığını görüyoruz. Yönettikleri varlıklar, son 10 yılda ikiye katlandığı ve bu hız giderek artacak. Bu varlık fonları, kamunun varlıklarının, zenginliklerinin optimizasyonuna yarıyor. Bunların daha iyi yönetildiğini, tek bir elden stratejik finansal ve ekonomik yaklaşımla değerlendirildiğini, bir değer artışı oluşturulduğunu ve bununla beraber bir kaldıraç vazifesi ifa ettiğini görüyoruz.


Sermaye piyasalarının arzulanan büyüklüğe gelmemesiyle birlikte kamunun elini taşın altına koyması, Türkiye Varlık Fonu'ndan beklenen bir fayda.


Dünya örneklerine baktığımızda 3 model görüyoruz. Birincisi stabilizasyon görevi gören varlık fonları. Artış ya da azalış dönemlerinde kamunun elindeki varlıkları, uluslararası oynaklığa karşı koruyacak bir sistem. Diğer bir modelde fazla üreten ülkeler bu fonları kuruyor ve kendi emtia gelirleri dışındaki alanlara yayılmak için kullanıyorlar. Bizim modele daha yakın üçüncü model ise varlıklarını, şirketlerini ,lisanslarını, haklarını bir pota içinde değerlendirip , bir değer artışı sağlıyor. Bu artışın nasıl sağlanacağı da önemli. Çünkü bu durum,  yönetim prensipleri, şeffaflık, hesap verilebilirlik, sürdürülebilirlik ve paydaşlara doğru bilgi vermenin hepsini kapsıyor.


Türkiye Varlık Fonu olarak hedefimiz, fonun hem daha iyi yönetilebilmesi için ana hatları Bakanlar Kurulu'nun onayıyla belirlenecek stratejiler geliştirmek hem de değer artışıyla beraber oluşacak imkanları, yatırım fırsatlarını değerlendirmek.


Varlık fonları dünyada önemli ölçüde birer platform vazifesi görüyor. Hem diğer ülkelerle hem de yatırımcı kuruluşlarla iletişim ve işbirliği içindeler.


- Varlık fonuna aktarılan şirketler daha önceye göre neyi farklı yapacak? Çok geniş bir yelpazeden şirketlerin bulunduğu bu fonda mevcut Yönetim Kurulu dışında arada başka yöneticiler de olacak mı?


Elbette olacak. Bu bir organizasyon ve bu organizasyonun nasıl yönetileceği, süreçlerin hangi aşamalardan oluşacağı, hangi komite ve kurulların olacağı ile ilgili çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Tabii ki bunu yürütecek bir takıma ihtiyaç var. Bu takımın da en önemli unsuru sektörden gelmesi ve tecrübeli olması. Türkiye Varlık Fonu, ekonomi alanında en önemli inisiyatiflerden biri. Dolayısıyla bunun doğru insanlarla en doğru şekilde yönetilmesi en hassas olduğumuz nokta.


Bizim sağlayacağımız faydalardan biri de bu ekosistemi destekleyici iş üretmemiz olacaktır. Çünkü birinci her işi Türkiye Varlık Fonu kendisi yapacak değil. Bazı şeyler outsource edilecek. Diğer bir fayda, ortaya çıkan yeni işler, tabii ki diğer ortaklarla beraber yapılacak. Bu durum, ekosisteme müthiş bir dinamizm kazandıracaktır.


- Yani bu kadrolarla şu an görüşüyorsunuz ama daha kiminle çalışılacağı ile ilgili resmi açıklama yapılması noktasına gelinmedi mi?


Görüşmelerimiz devam ediyor. Sektörün profesyonelleriyle çalışacağız. Bunların bir kısmıyla el sıkışmak üzereyiz, bir kısmıyla el sıkıştık. Organizasyon şeması, yetkiler ve sorumluluklar tamamlanmış durumda. Hızlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.


- Kamu şirketi olmakla performans gösterme arasındaki küçük boşluğu nasıl dolduracaksınız?


Birincisi ölçmeyle başlamak lazım. Ölçme, bize ne yapmamız gerektiği konusunda fikir verecektir. Beş yıllık bir süreç bu. İlk yıl teşhislerle geçecek. Hangi varlık, hangi potansiyele sahip, hangi boşluk doldurulabilir, değer artışı nasıl sağlanabilir ve bu varlığın toplam fon içindeki paydası nasıl artırılabilir?... Beş yılın her aşamasında bu ölçülecek. "Biz bu varlıktan ne bekliyorduk? Şu anda ne aşamadayız? ve Nereye gitmek istiyoruz?"... Bu ölçümlerde Türkiye açısında olumlu sonuçlara varacağımızı düşünüyoruz.


- Devredilen şirketlerin yönetiminde siz ne kadar katkıda bulunacaksınız? Örneğin Ziraat Bankası'na "Kredi verin" diyecek misiniz? Yoksa bazı hedefler koyup, onların kendi portföyünü oluşturmasına mı izin vereceksiniz?


Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde her tüzel kişiliğin bir takım yetki ve sorumlulukları var. Bununla beraber sermayedarın da bir takım yetki ve sorumlulukları var. Bunun dışında bir müdahale ya da yönlendirme olasılığı yok.  Her kurumun kendi çalışma prensipleri var. tabii ki bu prensipler çerçevesinde çalışacaklar. Çünkü sermayedarın hesap sorma platformları bellidir. ,


Bizim burada sağlayacağımız fayda, bu varlıkların kendi içlerinde bazı fırsatları kaçırıyorlarsa bir koordinasyon mekanizması geliştireceğiz. Tabii bunu da tek başımıza değil, ilgili paydaşlar ve dünyadaki örneklerini bilenlerle birlikte yürüteceğiz.


Profesyonel şekilde hedefleme, performans kriterlerinin belirlenmesi gibi konular üzerinde çalışılır ve değerlendirme, bunlar üzerinden yapılır. Onun dışında bir çalışma olmaz.


- Finansman konusu da çok tartışılıyor. Fonun içerisindeki varlıkların bir temettü geliri var. Ancak Varlık Fonu'nun ileriye dönük hedefleri bundan daha geniş olacak. Finansman yaratmak açısından tahvil ihracı, menkul kıymetleştirme, varlığa dayalı tahvile çıkmak, hatta halka arz gibi seçeneklerin hepsi masada mı?


Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketi'nin kuruluş kanunu, kuruma her türlü para ve sermaye piyasası işlemi yetkisi veriyor. Ama hangilerinin yapılıp hangilerinin yapılmayacağı stratejik dokümanda belirtiliyor. Dolayısıyla buradaki kriterlerden biri stratejik dokümanda olması ikincisi bir ihtiyaç olması.


Yani burada yapmış olmak için değil de hem Türkiye'nin hem Türkiye Varlık Fonu'nun ihtiyacına cevap verecek şekilde işlem yapılması gerekiyor. Dolayısıyla o söylediklerinizin hepsi finansal açıdan bir ihtiyaç varsa yapılabilir.


- Bu fon, derecelendirme kuruluşlarından not alacak mı?


Evet, alacak. Yaptığımız görüşmelerden çıkardığımız sonuç, hem yatırım bankalarının hem dünyadaki varlık yönetim şirketlerinin hem de rating şirketlerinin kurumumuza çok büyük bir ilgisi var. Girişimi genel anlamda olumlu buluyorlar.


- Fona para koymasını beklediğiniz yatırımcılarla görüştünüz mü ve nasıl sorularla size geldiler, onlar neyi merak ediyor?


Hem devlet hem özel fonlar tarafında epeyce bir kurumla görüştük. Hem yurtdışında görüştük, hem onlar buraya ziyarete geldiler. Hepsi burada bir fırsat olduğunu , Türkiye için önemli bir inisiyatif olduğunu düşünüyorlar. Ve iyi yönetildiği takdirde buranın Türkiye'nin menfaatine bir değer ortaya çıkaracağına inanıyorlar. Biz de bu anlamda çok yüreklendik. Doğru yolda olduğumuzu test etmiş olduk. Buradaki kritik nokta, bazı uluslararası yönetimsel prensiplerin uygulanıp uygulanmayacağı. Biz bunları baştan deklare ediyoruz. Şeffaflık, cevap verebilirlik, doğru risk politikaları, iyi denetim gibi Santiago kriterlerini benimsedik.


- Fon nasıl denetlenecek, kimler denetleyecek, vatandaşlar kendi mallarının ne kadar iyi yönetildiğini nasıl denetleyecek?


Üç aşamalı bir denetim öngörülüyor. Birincisi uluslararası standartlara göre bağımsız bir denetim. İkincisi, sayın Başbakanımızın yönlendirmesiyle üç denetim elemanı çalışacak ve bunlar rapor hazırlayacaklar. Bu iki rapor üzerinden her yıl hem hükümetimize hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Bütçe Komisyonu'nda raporlama yapılacak. Bu yapı, dünya örneklerinde de böyle.  


- Fonda sağlanan değer ve finansman nereye yatırılacak? Varlık Fonu yatırım yaptığı zaman oradan da bir getiri beklentisi olacak mı? Yurtdışından teknolojinin buradan getirilmesi gibi girişimler söz konusu olacak mu?


Yatırım yapılacak yerler hem stratejik plana hem de Türkiye'nin menfaatine uygun olmalı. İlk akla gelenler altyapı, enerji, teknoloji gibi Türkiye'nin ihtiyacı olan alanlar. Birçok alan radarımızda olacak ama bunu tabii biraz da zaman gösterecek. Bizim öncelikle bu varlıklarla ilgili teşhis ve değer artış planlarımızı hızlı şekilde devreye koymamız lazım. Ondan sonra da diğer paydaşlarla görüşerek bu yatırım planlarını ortaya çıkarmamız lazım. 



BloombergHT