Sektörel

Türkiye yatırım derecesini yükseltecek!

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye'nin kamu borçlanması, cari açık ve bütçe açığı yönünden Avrupa'dan daha iyi olduğunu belirtti. Ateş, “Türkiye, 2012’de kazandığı yatırım derecesini, bundan sonra da kazanabilecek güçtedir” dedi.

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından alınan kararların arkasında makroekonomik nedenlerden çok, jeopolitik nedenlerin olduğunu belirterek, “Türkiye, 2012'de kazandığı yatırım derecesini, bundan sonra da kazanabilecek güçtedir” dedi. Türkiye ekonomisine ilişkin 2016 yılında yaşanan gelişmeler ve 2017 yılı beklentilerini değerlendiren Ateş, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve S&P'nin cuma günü açıkladığı kararların, çifte standartlı bir yaklaşım olduğunu söyledi.


ENDİŞEYE GEREK YOK

Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından açıklanan kararlar sonrasında, doğrudan yabancı yatırım konusunun gündeme geldiğini ifade eden Ateş, “Türkiye'ye 2012-2015 yılları arasında 50 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı yatırım girmiştir. Bunun önemli bir bölümü de 2012'de biz yatırım derecesini alana kadar olmuştur. Dolayısıyla alınan kararlar dünyanın sonu değil” değerlendirmesinde bulundu. Ateş, Türkiye'nin, makroekonomik açıdan Güney Afrika gibi ülkelerden çok daha iyi durumda olduğuna işaret ederek, “Ancak, örneğin Güney Afrika'nın yatırım derecesi bizden biraz yukarıda ve onu destekleyen hiçbir makroekonomik verisi de yok. Bu nedenle, alınan kararların arkasında makroekonomik nedenlerden çok, biraz jeopolitik nedenler de var” ifadelerini kullandı.


TÜRKİYE AVRUPA'YA GÖRE DAHA SAĞLAM KONUMDA

Türkiye'nin borçluluk açısından diğer ekonomilere göre çok daha iyi durumda olduğunu, kamu borçlanması, cari açık ve bütçe açığı gibi göstergelerin, Avrupa seviyelerinin altında olduğuna işaret eden Ateş, Türk bankacılık sektörünün de 2002'den bu yana dünyanın en sağlam sektörlerinden biri haline geldiğini vurguladı. Özel sektörde bulunan borçluluğunun ise dikkatle izlenmesi gerektiğinin altını çizen Ateş, ancak 210 milyarın üzerindeki döviz borçlanmasının kısa vadeye düşen kısmının son derece az olduğunu ve bir kısmının döviz kazandıran, bir kısmının da dövizin gitmesine mani olan ikame sektörlere yapılan büyük yatırımlar olduğunu dile getirdi.


Küresel gelişmeler ekonomiyi etkiledi

DenizBank Genel Müdürü Ateş, Türkiye'nin bu sene yine yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirmesini beklediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye, yüzde 4,5 ila 5'lerde büyümesi gereken bir ülke, ama küresel anlamda da genel bir yavaşlama var. Avrupa ve Rusya'ya kıyasla son derece dinamik ve genç bir nüfusa sahibiz. Türkiye büyük bir ülkedir, bunu başarabilecek güç ve kabiliyettedir. Yeter ki jeopolitika da Türkiye'yi desteklesin. Komşu ülkelerdeki birçok sıkıntıyı doğrudan veya dolaylı üstlenmek durumunda kalıyoruz. İnsaniyet namına da yaptığımız çok büyük işler var. Gönül diliyor ki, bunca işi dünyanın geri kalanı da fark etsin ve kredimizi versin.” Türkiye ve Rusya arasındaki ticarette, yerel para kullanımına ilişkin çalışmaların sürdüğünü de belirten Ateş, paraların değiş tokuşuna ve birbirlerine kredi hesapları açmalarıyla ilgili, teknik düzeyde görüşülen konular olduğunu söyledi.




Yeni Şafak