Sektörel

Türkiye’de 300 milyar dolar civarında, 100 bin şantiye var!

Mahmut Kılınç: “Ülkemizde devam eden projelerin bedeli yaklaşık 300 milyar dolar. Bu yatırımların 150 milyar dolarlık kısmı üstyapı, 150 milyar dolarlık bölümü ise altyapı-enerji-ulaşım projelerine ayrılmış durumda.” dedi.

“Türkiye, dünyada ‘mega’ diye tabir edilen büyük çaplı projelerin en fazla hayata geçirildiği ülkeler arasında ilk sıralardadır” açıklamasını yapan ANBA Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni ve İnşaat Platformu sözcüsü Mahmut Kılınç: “Türkiye, devam eden 100 bin adetlik projeleri ile adeta şantiyeler ülkesidir. Söz konusu yatırımların toplam bedeli 300 milyar dolar civarındadır” dedi. 


“Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar çok şantiye görmek mümkün değil”

İnşaat sektörüne dair görüşlerini paylaşan Mahmut Kılınç: “Yapı projeleri bilgi bankası Projehaber.com verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 100 bin şantiye var. Bu rakam ile Türkiye, adeta şantiyeler ülkesi konumundadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, bu kadar çok sayıda şantiye görmek mümkün değil. Türkiye, dünyada ‘mega’ diye tabir edilen büyük çaplı projelerin en fazla hayata geçirildiği ülkeler arasında ilk sıralardadır. Yine Projehaber.com ve TÜİK verilerine göre; 100 bin şantiyenin yaklaşık %63’ü özel sektör, %37’si kamu kurum ve kuruluşlarına ait projelerdir. Kategori olarak baktığımızda ise, projelerin %90’ı üstyapı, %10’u altyapı projeleri olarak karşımıza çıkıyor. Rakamsal olarak baktığımızda ise, gerçekleştirilen projelerin bedeli yaklaşık 300 milyar dolar civarındadır. Bu rakamın 150 milyar dolarlık kısmı üstyapı, 150 milyar dolarlık bölümü ise altyapı-enerji-ulaşım projelerine ayrılmış durumdadır. Oransal veriler eşit olmasa da, yatırım bütçeleri anlamında %50-50 bir eşitlik olduğunu söylemek mümkündür” diye konuştu. 


“Üstyapı projelerinin toplam kapalı alanı 500 bin metrekaredir”

Sektöre dair açıklamalarını sürdüren Mahmut Kılınç: “Bir diğer önemli veriye göre, üstyapı projelerinin toplam kapalı alanı 500 bin metrekare mertebesindedir. Ortak alanlar da hesaplandığında, konutların aldığı pay %67, konut dışı projelerin aldığı pay ise %33 olarak görülmektedir. Yapı sahipliğine göre ise %88 özel, %10 devlet ve %1.7 kooperatif şeklinde sıralanmaktadır. Dikkat çeken bir diğer husus ise 2013/2014/2015 yıllarının ilk 6 aylık dönemlerine dair metrekare bazındaki verilerdir. Buna göre, metrekare açısından 2014’ün ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre %35 artış kaydedilmiştir. Bu, fevkalade bir artıştır. Keza, 2015 yılına dair ilk 6 aylık verilere bakıldığında ise, %28.4’lük bir düşüş kaydedilmiştir. Bu dalgalı tabloya rağmen, gözden kaçırılmaması gereken hadise ise, 2013’ten 2015’e, toplam da bir yükseliş olduğudur” açıklamalarını yaptı.  

                        

“Türkiye’nin, hayati öneme sahip projelerinin yatırım bedeli 150 milyar dolar”

Mahmut Kılınç: “Ülkemizde enerji 50 milyar dolar, ulaşım 60 milyar dolar, su-kanalizasyon-sulama-çevre düzenlemesi gibi altyapı projeleri 30 milyar dolar, petro-kimya-doğalgaz projeleri 10 milyar dolar olmak üzere, söz konusu projeler 150 milyar dolarlık bir yatırımı kapsamaktadır” dedi.  


“Türkiye; enerji, ulaşım, altyapı, konularında halen yetersiz bir ülkedir”

Mahmut Kılınç: “İnşaat, ülkemiz ekonomisindeki en önemli lokomotif sektördür. İnşaat sektörüne girdi sağlayan diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında, GSMH’dan yaklaşık %35 civarında pay almaktadır. Türkiye; enerji, ulaşım, altyapı, konularında halen yetersiz bir ülkedir. Bu anlamda gelişmekte olan bir ülke olarak, söz konusu yatırımların sekteye uğramaması için hepimiz katkı sağlamalıyız. Aksi takdirde reel sektörün yatırım, üretim veya ihracat yapması mümkün değildir. İnşaat sektörü canlılığını koruduğu sürece, lokomotif olmaya devam edecektir. İnşaat ve gayrimenkul sektörü, reel sektöre doğrudan katkı sağlamaktadır; ancak üretim ve yatırım yapan reel sektörün üretimden vazgeçip gayrimenkul yatırımı anlamında inşaata dönüyor olması ise ülkemiz ekonomisi açısından çok büyük bir risktir. Gayrimenkul sektörünün, Türkiye’deki tasarrufların önemli bir bölümü çekmesi, ekonomik bakımdan hiç sağlıklı değildir. Böyle devam ederse, reel sektör büyük yara alır” diye konuştu. 


“İnşaat sektörü, konuttan ibaret değildir”

Sözlerini konut yatırımlarına değinerek sonlandıran Mahmut Kılınç: “İnşaat sektörü, konuttan ibaret değildir. Bu yanılgı, acilen değiştirilmelidir. Konut pazarı, inşaat sektörü içerisinde %30 pay almaktadır, üstyapı yatırımlarının ise %70’ini oluşturmaktadır. Konutun inşaat sektörü içindeki payı yüksek olsa da bu, inşaatın konuttan ibaret olmadığı gerçeğini değiştirmez. Konut, inşaat sektörü içindeki enstrümanlardan sadece biridir. İnşaat sektörü ve ülke olarak konuta verdiğimiz enerjinin daha fazlasını ‘mega yatırımlara’ harcamalıyız. Çünkü söz konusu yatırımlar, ülkemizin geleceği açısından çok daha hayati öneme sahiptir” dedi.



100 bin şantiye 

%63’ü özel sektör, 

%37’si kamu kurum ve kuruluşları 


100 bin şantiye kategorisi 

%90’ı üst yapı 

%10’u altyapı 


100 bin şantiyede 300 milyar dolar proje 

150 milyar dolar üst yapı 

150 milyar dolar altyapı-enerji-ulaşım