Türkiye'de 7 milyon çatı depreme hazır değil!
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği M. Nazım Yavuz, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon çatının standartlara uygun olmayan geleneksel yöntemlerle yapıldığını, bunların büyük bölümünün depreme karşı güven vermediğini belirtti.
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) M. Nazım Yavuz, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon çatının standartlara uygun olmayan geleneksel yöntemlerle yapıldığını, bunların büyük bölümünün depreme karşı güven vermediğini belirterek, " Türkiye'nin hemen hemen tamamı deprem riski taşıyor. Konut stoğunun yüzde 60'ını 20 yaşın üstündeki binalar oluşturuyor. Her gün böyle bir risk ile yaşarken, çatılarımızın güçlü olması hayati önem taşıyor" dedi.
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, Deprem Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye'de 55 ilin birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatarak şunları söyledi:"Türkiye son yıllarda standartlara uygun, güvenli yapılar inşa ediyor. Bununla birlikte konut stoğunun önemli bölümü yaşlı binalardan oluşuyor. Standartlardan uzak binalar nedeniyle, depremin zararlarını gelişmiş ülkelere oranla çok daha ağır yaşıyoruz. Yaklaşık 7 milyon binanın standartlardan uzak olarak, geleneksel yöntemlerle yapıldığını tahmin ediyoruz. Bu çatıların büyük bölümü, deprem, fırtına, yoğun kar yağışı gibi doğal afetlere karşı güven vermiyor. Deprem anında güvende olabilmemiz için yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerekiyor. Çatılar uzman kuruluşlar tarafından yapılmalı ve kontrol edilmelidir."
Çatı, binaya doğru bağlanmalı
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, güvenli çatı yapımında yapının tipine göre mimar veya mühendis tarafından hesaplanmış, tüm detaylarıyla çizilmiş, malzemeleri tarif edilmiş bir projenin olması gerektiğini belirterek, "Çatı bütünü içindeki, özellikle kalkan duvar, parapet, baca gibi yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Depremlerde sorun yaşanmaması için çatının binaya doğru bağlanmasına özen gösterilmelidir" dedi.
Su depoları, çanak antenler riski artırıyor
Çatılarda yer alan su depoları, çanak antenler, güneş enerjisi ısıtıcıları ve baz istasyonlarının risk artıran faktörler olduğunu kaydeden Yavuz, şunları söyledi:"Bu ekipman ve sistemlerin çatı üzerinde yer almaları bir hesaba ve projeye dayanıyor, usulüne uygun olarak yapılıyor ve yapımları denetleniyorsa sorun yaşanmaz. Ancak maalesef ülkemizde sıkça gördüğümüz üzere izinsiz ve bilgisizce yapılan bu ilaveler, deprem, fırtına gibi olaylarda bulundukları yapı ve çevredekiler için ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olabiliyor. Çatının böyle sistemleri taşımadığı görüldüğünde tedbir alınmadan çatı üzerine ilave yükler konulmamalı. Türkiye’de çatılar sadece düşey kuvvetler göz önüne alınarak, uzman olmayan kişiler tarafından yapılabiliyor. Depremdeki yatay yükleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon, makas düzlemlerinde yapılmaması veya eksik yapılması deprem anında hasar ve yıkımlara sebep olabilir."
Vida ve ankraj sistem kullanılmalı
Çatıların deprem olmasa bile binadaki durumları gereği sürekli basınç ve çekmeye maruz kaldığını belirten Yavuz, “Çatıların betonarme malzemeye bağlantıları, her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde uygulanmalı. Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performans düşer. Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, bu noktalarda zayıflığı ve deprem açısından ciddi riskleri oluşturur. Çatılarda çalışacak kişilerin çatı sistemleri, çatı yapımı ve teknikleri, yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı, sosyal sigortalar ile ilgili güncel mevzuata uyulmalı. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalı. Biz ÇATIDER olarak sektörün ihtiyaç duyduğu uzman uygulama usta ve teknikerleri eğitiyoruz.."