Türkiye’de barınma sorunu artık krize dönüştü! İşte 6 temel nedeni…
Türkiye'de barınma sorunu artık krize dönüşmüş durumda. Finansal Yönetim Danışmanı Dr. İbrahim Can, barınma sorununu masaya yatırdı.
Türkiye’de barınma sorununun artık krize dönüştüğünü belirten Finansal Yönetim Danışmanı Dr. İbrahim Can, https://twitter.com/ICanAdvisory X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sorunun temel nedenlerini masaya yatırdı.
Dr. İbrahim Can yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
Türkiye'de barınma sorunu artık krize dönüşmüştür. Bu sorunun kök nedenlerini incelersek şu maddeler öne çıkar:
1) 25 yıllık deprem gerçeğinin görmezden gelindiği ve hiçbir hazırlık yapılmadığı ilk sırada görülür.
2) Çarpık kentleşme, inşaatın rant ekonomisine dönüşmesi, büyük şehirlerdeki yoğun nüfus ve yüksek enflasyon ile birlikte maaşlı çalışanların gelir seviyesinin yıllar içinde düşmesi söz konusudur.
3) Hükümetin mülteci kabulü ve 400 bin dolara konut satışı yanında vatandaşlığın promosyon verilmesi politikasının sonuçları arasında kiralanacak konut bulmanın zorlaşması, kira tutarlarının yükselmesi, kayıt dışı ekonominin ve işsizliğin artması sıralanabilir.
4) Hükümetin ekonomi politikasının bozukluğunun bir sonucu olarak kiracılar ile konutlarını kiraya verenler arasında ikilik yaratarak toplumsal bölünmenin daha da körüklenmesi söz konusudur.
5) Kiralık evde oturan vatandaşların büyük çoğunluğunun yaşadığı kira tutarının fahiş oranda artırılmasının kökeninde TÜİK vs ENAG kıyaslaması yatmaktadır. TÜİK verilerine güven duymayan halkın Eurostat resmi raporunu da dayanak göstermesiyle yargıda yeni boyutlar açılmıştır.
6) Kiralık konutların değer tespiti davasında bilirkişilerin yaygın yanlış olarak uyguladığı ezbercilik ve kolaycılık şu ki sahibinden,com gibi siteler üzerindeki ilanların ortalaması alınarak konutun kira değeri tespit edildiği sanılıyor. Bunun doğrusunu şu paylaşımda açıklamıştım: https://x.com/ICanAdvisory/status/***********49393533
Bu arada "Milli Eğitim Politikası" diye bir şey var ama uzun vadeli herhangi bir planlama söz konusu değil! Özellikle de son 23 yılda 3 katına çıkarak 208'e ulaşan üniversite sayısının her şehre yayılmasındaki asıl amaç gizli işsizliğin üzerinin örtülmesidir. Çünkü işsiz kalan gençler boşta duracağına bari üniversite okusun mantığıyla işsizliğin üzeri örtülmektedir. Bununla birlikte özellikle il dışında okuyacak gençlere yönelik hiçbir planlama yapılmamaktadır. Güncel istatistiklere göre, il dışında bir programı kazanıp da ekonomik nedenlerle okumayanların oranı %15 olarak açıklanmıştır. Türkiye'de her alanda israf olmakla birlikte bunların en büyüğü yetişmiş insan gücünün ve özellikle de gençlerin geleceğinin çöpe atılmasıdır. Ekonomiye en yüksek katkıyı sağlayacakları yıllarının heba edilmesinin telafisi söz konusu değildir.
ABD'de güncel mortgage (konut finansmanı) faiz oranları 30 yıl vade için %6,50 ve buna göre, örneğin, 5 birim kredi kullandıysanız 30 yılın sonunda 11,38 toplam ödeme yapıyorsunuz. Türkiye'de durum nasıl?
İş Bankası verilerine göre, 5 yıl vadeli, %3,25 faiz oranıyla 1 milyon TL kredi kullanırsanız toplam geri ödeme 3.985.844,40 TL ve yıllık faiz maliyeti %48!
Buna göre, ABD'de 5'den 11,4'e çıkış 30 yılda gerçekleşirken Türkiye'de 1'den 4'e çıkış sadece 5 yılda gerçekleşiyor.
Bundan daha da kötüsü şu ki sadece hesaplamak için dahi 1 milyon TL üzerini seçmeye izin vermiyor. Diğer bankalar faiz oranını kamuya açık sunmuyor! Bundan daha kötü bir finansal ekonomi felaketi olamaz! Bu kadar belirsiz, güvensiz ve gizli saklı işler yapılan bir ülkeye hangi yabancı yatırımcı gelebilir veya "yerel halk" nasıl hayata tutunabilir.
İŞTE O PAYLAŞIM
Ankara ve Balıkesir’de belediyeler toplam 14 daire ve arazi satıyor!
Emlak Konut projesinde evleri kim alıyor?
Ocak 2025 emekli zammı için hesap kitap yapıldı! Emekli ne kadar zam alacak?
Zam sınırının kalkması çözüm olmadı, eski kiracılara açılan kira tespit davaları arttı
Mevduat faizlerinde son dakika! 500 bin TL'si olanların hesaplarına işte tam bu kadar yatırılıyor!
Alman bankacılık devi yıl sonu dolar tahminini resmen açıkladı!