Türkiye'de deprem için ne yapılıyor?
En yetkili ağızlardan birisi uyarıyor: Dış görünüşüne bakarak ev almayın! Türkiye'de deprem için neler yapılıyor? İstanbul, Ankara ve İzmir'de son durum ne?
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan, Türkiye'nin yüzde 84'ünün 1 ile 3. derece deprem bölgesinde bulunduğunu belirterek, bu bölgelerde yaşayan nüfusun, ülke nüfusunun yüzde 85'ini oluşturduğunu bildirdi.
Erbakan, Türkiye'de yüzde 80'e yakın, İstanbul'da ise yüzde 75 oranında
kaçak bina bulunduğunu belirtti. Erbakan, Müsteşar Yardımcıları Mahmut Küçük, Sadık Yamaç ve Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, Yapı İşleri Genel Müdürü Sefer Akkaya ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden sonra bakanlıkça yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
17 Ağustos depreminin ardından, Türkiye'de deprem ile ilgili bilincin artması, bu konuda ne yapılması gerektiği, bakanlık olarak işin neresinde olunduğu, eksiklerin ne olduğunun tek tek masaya yatırıldığını anlatan Erbakan, deprem bilincinin oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Erbakan, deprem bilincinin devlette karşılığının yara sarmak değil, yara almamak politikası olduğunu söyledi.
-KAÇAK BİNALAR-
Türkiye'de yüzde 80'e yakın kaçak binanın, İstanbul'da ise yüzde 75 oranında kaçak binanın bulunduğunu bildiren Erbakan, Türkiye genelinde kamu binalarında çalışmalar yaptıklarını, özel binalar konusunda da belediyelerin ve valiliklerin devreye girmesi için yazılar yazdıklarını söyledi.
Erbakan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ciddi bir çalışma içerisinde olduklarını, ayda bir kere İstanbul'da, bir kere Ankara'da olmak üzere toplantılar yapıldığını anlatırken, kentsel dönüşüm alanları ile ilgili çalışmalara da değindi.
Buradaki amacın rant değil, kentlerdeki kaçak yapılaşma alanlarının alt yapısının ıslah edilmesi veya başka yerlere taşımak olduğunu ifade eden Erbakan, bu konudaki projenin uygulanması durumunda, bundan sonraki risklerin bir nebze atlatılmış olacağını söyledi.
Erbakan, Türkiye genelinde 50 bin 924 betonerme, 26 bin 522 yığma bina ile toplam 77 bin 522 kamu binası olduğunu ve 17 bin 304'ünün incelenmesinin tamamlandığını söyledi.
İstanbul'da toplamda 6 bin 309 adet kamu binası envanterinin çıkarıldığını kaydeden Erbakan, söz konusu binalardan 2 bin 219'unun güçlendirilmesine karar verildiğini, 291'nin güçlendirilmesinin tamamlandığını, 866'sının da güçlendirilme projesinin hazırlandığını ve bu konudaki çalışmaların tamamının 2008 yılında biteceğini kaydetti. Erbakan, deprem haritasının değiştiğini de kaydederek, Ankara'nın 4. dereceden, 3. dereceye geçtiğini, İzmir gibi bir başka büyük şehrin de deprem riski ile karşı karşıya olduğunu anlattı.
-DEPREM RİSKİNİ, YAVAŞ YAVAŞ MÜTEAHHİTLER DE ÖĞRENDİ-
Erbakan, binalarda eksiklerin yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladığını ve bu durumun kendilerini memnun ettiğini ifade ederek, sağlıklı yapılara dönülmeye başladığını ve deprem riskinin ne olduğunu yavaş yavaş müteahhitlerin de öğrenmeye başladığını kaydetti.
Müsteşar Erbakan, 'Japonya'da 7.9'da millet evinde mışıl mışıl uyuyor ama bizde 4.3'de millet sokaklarda. Biz yavaş yavaş bunu kaldırmak, güvenliğin gelmesini istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu seviyeye geleceğiz' dedi.
-İSTANBUL'DAKİ ÇALIŞMALAR-
İstanbul'da yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Erbakan, kamu binalarının güçlendirildiğini, İstanbul çevre yolları ile otoyollar üzerindeki köprü ve viyadüklerin sismik takviyesinin 2005 yılında tamamlandığını, 157 adet köprü ve viyadükteki sismik takviye çalışmalarının devam ettiğini ve bu yapılardan 10 adedinin sismik takviye çalışmalarının tamamlandığını, kalan yapılardaki çalışmaların da 2008'de bitirileceğini söyledi.
Dış kredi ile finanse edilen İstanbul'daki büyük açıklıklı köprülerin sismik takviyesi kapsamında boğaz köprüleri ve Haliç köprüsünün içinde bulunduğu 11 yapının ihalesinin gerçekleştirildiğini ve geçen yıl çalışmalara başlandığını, çalışmaların bu yıl ve gelecek yıl tamamlanacağını bildirdi.
Erbakan, önümüzdeki hafta İstanbul'da 1. köprüde çelik plakalarda değişiklik yapılacağını da bildirirken, 'İstanbullulara biraz sıkıntı vereceğiz bundan dolayı özür diliyoruz. Ama bu güçlendirme çalışmalarının da biran önce bitmesi gerekiyor' diye konuştu.
-'DEPREME DAYANIKLI BİNA İLANI SADECE TÜRKİYE'DE VAR'-
Bakanlık olarak yasal mevzuatlarla ilgili çalışmalar yaptıklarını anlatan Erbakan, Meclis'in gündemindeki yasaların bu yasama döneminde çıkmasını beklediklerini bildirdi.
Deprem bilincinin oluşturulmasının sadece kendi katkıları ile oluşmadığını, vatandaşların da gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğine işaret eden Erbakan, şöyle devam etti: 'Deprem bizleri öldürmüyor, yaptığımız binalar bizleri öldürüyor. İlanlarda depreme dayanıklı bina ibareleri kullanılıyor. Türkiye'den başka dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ilana rastlanmaz. Çünkü binalar zaten depreme dayanıklı olarak yapılmalı.'
-DEPREMDEN BU YANA YAPILAN ÇALIŞMALAR-
Risk yönetimi çalışmalarının yoğunlaştırıldığını anlatan Erbakan, 2004 yılında Deprem Şurası'nın düzenlendiğini hatırlattı. Şurada alınan kararlar hakkında da bilgi veren Erbakan, Ulusal Sismik Ağ Sisteminin İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Projesi'nin başlatıldığını ve Ulusal Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nin kurulduğunu söyledi.
Erbakan, 50 adet genişbant-uydu iletişimini ve 20 adet onlinle telefon hattı iletişimi, kısa periyot deprem kayıt istasyonları olmak üzere toplamda 70 ülke geneline yayılmış 200 adet ivme ölçer deprem kayıt istasyonu ile Türkiye'deki deprem aktivetisinin 24 saat süreyle sürekli olarak izlendiğini kaydetti.
Yerel yönetimler için örnek nitelikte olacak, Bütünleşik Afet Tehlike ve Risk Tespiti Çalışmaları yapıldığını, Türkiye Ulusal Afet Arşiv Sistemi'nin kurulduğunu ifade eden Erbakan, televizyonlarda konuşan hocaların bir kısmının şurada olan hocalar olduğunu ve kendileri ile çalışmaya her zaman açık olduklarını ifade etti.
Erbakan, 'Evet belki bazı eksiklerimiz olabilir. Ancak şu anda üniversitelerimizle büyük bir çalışma içerisindeyiz. Hocalarımıza sesleniyorum, eğer bizimle çalışmak istiyorlarsa daha başka fikirler varsa, onlarla çalışmaya hazırız. Her zaman Afet İşleri Genel Müdürlüğü olarak, Bakanlık olarak yeni açılımlara açığız' dedi.
Ar-Ge Projelerine de ağırlık verdiklerini belirten Erbakan, 'Türkiye'nin Deprem Riski Yüksek Jeostratejik Ancak Tektonik Rejimleri Farklı-Bölgelerinde Deprem Davranışının Çok Disiplinli Yaklaşımlarla Araştırılması' projesi ile Türkiye'de 3 ana fay zonunda (Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege) deprem aktivetesi ve deprem habercileri izlenecek mevcut riskli bölgelerdeki deprem tehlikesi ortaya konulabileceğini söyledi.
Erbakan, bu projenin Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olduğunu kaydederek, hükümetin 21 milyon YTL kaynak tahsis ettiğini ifade etti.
Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nce Avrupa Uzay Ajansı'na bağlı Charter Merkezi'ne üyelik başvurusunun kabul edildiğini anlatan Erbakan, bu kapsamda bir afet anında afet bölgesine ait uydu görüntülerinin bedelsiz olarak alındığını ve afet olayının boyutları, afete müdahil olacak ekiplerin yönlendirilmesi ve genel hasar tespitinin yapılabildiğini söyledi.
Erbakan, toplumun deprem konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla 'Önce Eğitim Projesi' kapsamında pilot proje olarak Ankara Çubuk İlçesi ele alınarak bir pilot çalışmanın başlatıldığını ifade ederek, proje kapsamında 40 bin kişinin eğitileceğini ve projede öğrenciler, yetişkinler, yöneticiler, teknik elemanlar ve ustalar olmak üzere 4 ayrı grubun program dahilinde eğitileceğini anlattı. Projenin 15 Eylül sonrasında başlatılacağını bildiren Erbakan, 6 aylık bir sürede bitirileceğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu belediyesi ile yürütülen projenin hazırlık çalışmalarının da devam ettiğini söyledi.
Deprem bilincinin mutlaka oluşturulması gerektiğine işaret eden Erbakan, devlet tarafından yapılan deprem konutları hakkında da bilgi verdi ve devletin her zaman vatandaşın arkasında olduğunu kaydetti.
-SORULAR-
Profesör Doktor Ahmet Mete Işıkara'nın olası İstanbul depre