Sektörel

Türkiye'de faizsiz ev sahibi yapan şirketler artıyor!

Faizsiz ev ve araba sahibi yapan model gün geçtikçe büyüyor. Son 3 yıl içinde şirket sayısı 20’ye yaklaştı. Sektör yetkililerine göre artışın sebebi talep olduğu kadar yakın zamanda gelmesi beklenen devlet desteği...

Faizsiz ev ve araba sahibi yapan şirketlerin reklamları son yıllarda görünür biçimde arttı. Deutsche Welle Türkçe'den Burcu Karakaş, faizsiz mülk sahibi yapan şirketleri araştırdı.

İstanbul Üsküdar'da nişanlı bir çift gibi davranarak faizsiz modelle çalışan firmaları müşteri olarak ziyaret etmek için yola çıkıyoruz. İlk durağımız, sektöre geçen sene katılan bir şirket. Sistem hakkında bilgimiz olmadığını ilettiğimiz yetkili, anlatmaya başlıyor: 

"Sisteme dahil olmadan önce almak istediğiniz evin tutarını belirliyorsunuz. Bu tutar üzerinden hesaplama yapıyoruz. Aylık ödeme planını siz belirliyorsunuz. İstediğinizde taksitleri dondurabilir, sistemden ayrılabilirsiniz."

Faizsiz satın alma sisteminde "çekilişsiz" ve "çekilişli" olarak iki temel seçenek bulunuyor. Her iki modelde de bekleme süresi var. Ev almak isteyen kişi ödeyebileceği peşinatı ve aylık taksit tutarını belirliyor.

Peşinat ödenen modelde ev bedelinden düşülen peşinat sonrası kalan rakam ödeme gücüne göre taksite bölünüyor ve ödeme yapılacak vade belirleniyor. Ne kadar peşinat ödenirse para teslimatı o kadar erken gerçekleşiyor. Çekilişsiz sistemde paranızı ne zaman teslim alacağınıza dair tarih verilebiliyor. Daha çok şans meselesi olan çekilişli sistemde, çekilişin hangi aralıklarla yapılacağı firmalara göre değişiyor.

Çekiliş olmayan sistemde peşinat ve aylık taksitlere göre belirlenen tarihte para teslimatı yapılıyor. Çekilişli sistemde ise belirli dönemlerde yapılan çekilişlerde para ödemesi yapılacak kişiler belirleniyor ve parasını teslim alanlar kendinden sonra teslim alacaklara yardım etmek için ödemesi gerekenden daha fazla ödüyor.

DW Türkçe'nin aldığı bilgiye göre, yakın zamana kadar sadece iki olan şirket sayısı Ocak 2020 itibariyle 12'si İstanbul merkezli olmak üzere 20'ye ulaştı.

"Sistem tamamen dayanışmadan ibaret"

Faizsiz satın alma sisteminin Türkiye'deki uygulayıcılarından "Eminevim"in internet sitesinde kişinin faiz ödemeden, bütçesine göre dilediği yerden istediği gayrimenkulü alabileceği belirtiliyor.

"Sistemin özünde imece ve yardımlaşma vardır. Sistemin bir adı da 'Elbirliği Sistemi'dir” ifadeleri kullanılıyor. Sisteme girdikten sonra neden hemen ev alınamadığı konusunda ise, "Sistem faizsizdir ve tamamen dayanışmadan ibarettir. Nasıl ki halk arasında yapılan altın günlerinde grubun her üyesi ilk ay alamıyor, sırasını bekliyorsa, Eminevim sistemi de böyledir" deniliyor.

Yetkili kişiye sistemin güvenirliğine dair şüphelerimiz olduğunu söylediğimizde, her türlü ayrıntının sisteme girmeden önce tarafımıza anlatılacağına dair garanti alıyoruz. Sisteme dahil olmak için katılım bedeli ödemek zorunlu ve bu paranın iadesi söz konusu değil.

"Katılımevim" adlı firmanın internet sitesinde şirketlerin kazancı hakkında, "Firmanın faizsiz olması gelir elde etmeyeceği anlamına gelmemektedir. Tüm firmalar gibi Katılımevim de gelir elde etmektedir. Gelir kaynağı katılımcılardan alınan katılım ücretidir" deniyor.

Sisteme girmek için peşinat ödemek zorunlu olmamakla beraber herkesten katılım bedeli alınıyor ve bu rakam iade edilmiyor. Katılım bedeli, ev ya da aracın fiyatına ve ödeme durumu varsa peşinata göre hesaplanıyor.

"Müşteri 'Neden bu şirketler mantar gibi türedi' diye soruyor"

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), dört yıl önce ilk kez sektörün iki büyük firmasını denetlemişti. Aralık ayında hayatını kaybeden "Eminevim" şirketinin sahibi Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, geçen sene Ekim ayında yaptığı açıklamada, "Sektöre yönelik düzenleme Meclis’te" demiş, düzenlemenin kısa zamanda çıkacağına işaret etmişti.

Yetkili kişiye, son dönemde faizsiz mülk edindiren firmaların sayısının görünür biçimde arttığını söylediğimizde bize hak veriyor ve artışın nedenlerini anlatıyor:

"Müşteriler gelince soruyor, 'Neden böyle oldu? Her yerde türedi, mantar gibi oldu' diyorlar. BDDK sistemi oturtulduğunda, banka gibi düşünün, devlet destekli hale geleceği için herkes şu an köşe kapmaya çalışıyor. Devlet desteği yakın zamanda gelecek, şu an BDDK'da çalışma var."

Firmanın da teminat mektubu verdiğini ancak BDDK'ya girince sistemin tamamen garanti altında olacağını söylüyor. Sohbetimiz sırasında şube müdürü yanımıza gelerek imza atmamız için bizi ikna etmeye çalışırken, iki yılda 25 şubeye ulaştıklarını, şirketin hızla büyüdüğünü ve finansal sıkıntı olmadığını belirtiyor ve "Otuz yıldır var bu sistem, mağdur yok" diyor.

"Bana gün verdiler ama ödemediler"

İsmini değiştirdiğimiz Nihal hanım, geçen sene Ankara'da faizsiz sistem ile araba satın alma kurasına girmiş. "Faiz yok diye müracaat ettim ama bir daha muhatap olmak istemiyorum" diyor. 2015'te faizsiz modelle araba sahibi olan Nihal hanım, bu kez sorun yaşamış.

"Paramı 20 Aralık'ta vereceklerini söylediler, sonra Ocak ayına sarktı. Bana gün veriyor ama ödemiyor, böyle bir şey olabilir mi? Sonra da, 'Ticaret böyle bir şey' diyorlar. Bundan sonra bankaya gidip kredimi çekeceğim."

Ocak ayında araba için anlaştığı kişiye ödeme yapması gerektiği gün parası yatmamış. "Kontrol ettiler, 'Başka hesaba yatırmışız' dediler. Bir de paradan sigorta için kesinti yapmışlar. Arabayı almamışım, sigorta parası kesiyorlar. Ayrıca sözleşmede sigortanın müşteriye ait olduğu yazıyordu."

"Faize karşı hassasiyet içinde olanlar için alternatif model"

Faizsiz mülk sahibi edindiren sistem Türkiye'de 1991 yılında "Eminotomotiv" ile başladı. Araba satın almadan sonra 2005 yılında "Eminevim"i kuran Emin Grup, sistemi "Elbirliği Sistemi" olarak ifade ediyor. Sektör yetkililerinin verdiği bilgiye göre, faizsiz sisteme talep giderek artıyor.

DW Türkçe'nin Emin Grup'tan edindiği bilgiye göre, "Eminevim"e geçen sene kayıt olanların sayısı yüzde 60 civarında arttı. Şirket, 2019'da faizsiz sistemle ev ve araç almak isteyen 21 bin 183 aileye para teslimatı yaptı. Türkiye geneli içinse aynı sayının geçen sene için yaklaşık 40 bin olduğu tahmin ediliyor. 2020 için öngörülen ise 50 bin.

Geçtiğimiz haftalarda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ev yahut araba satın almak için bankalardan alınan faizli kredilerin caiz olmadığı ancak Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından uygulanan "Sosyal Konut Projesi"nin faiz geliri elde etmek amacıyla değil, aksine ödeme güçlüğü içindeki vatandaşlarının ev sahibi olmalarına yardımcı olduğu yönündeki fetvası basına yansımış ve tartışma konusu olmuştu.

Şirket reklamı
Şirket reklamı

"Müşteriden sadece zaman ve sabır istiyorum"

Ev alma talebiyle kapısını çaldığımız bir başka şirket yetkilisi, üç kriz atlattıklarını anlatarak sözlerine başlıyor. Sisteme güvenip güvemeyeceğimizi soruyoruz:

"Yeni şirketleri pek tanımıyorum açıkçası. Sermayedarları kimdir, nereden destek alıyorlar, ne kadar sermaye ile bu işe girmişler? Şirketler artıyor, umarım birine bir şey olmaz. Olursa tüm sektör etkilenir."

Görüştüğümüz sektör yetkililerinin sıklıkla dile getirdiği konu, "güven". Şirketler sistemin korunması için devletten beklenti içinde ve bu beklentinin kısa süre içinde karşılanacağını belirtiyorlar. Bu nedenle BDDK düzenlemesi oldukça önemli.

Yetkililerden biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faizsiz finans sektörü açıklamasını hatırlatıyor. Erdoğan, geçen sene Eylül ayında Malezya'da yaptığı bir konuşmada, faizsiz finans ürünlerine yönelik güçlü bir talep potansiyeli olduğunu belirterek, "Katılım finans kuruluşlarımız kendilerini akılcı ve samimi bir muhasebeye tabi tutarlarsa çok hızlı bir gelişme sürecine gireceklerine inanıyorum" demişti.

Sözleşmeyi görmek istediğimizi söyleyince, karar verdikten sonra yani dosya açıldıktan sonra görebileceğimizi söyleyerek, "Zaten 3,5 sayfalık bir sözleşme var" diyor. Şubeden, anlaşmalı bankaların listesini alarak ayrılıyoruz.