Türkiye'de insanların evlere bakış açısında devrim yaşandı!
Artık insanlar "tek göz bile olsa evim olsun" demiyor, aksine ev olgusuna "ev alacaksam, çevreye dost, site içerisinde, güvenli, yaşam alanları olan bir yer olmalı" diye bakmaya başladı.
Cumhuriyet Türkiye'de değişimlerin öncüsü bir devrimdi. Ama Cumhuriyetin ilanından sonra geçen 90 yıl, Türkiye'yi çok değiştirdi ve geliştirdi.
Geride bıraktığımız 90 yılda ekonomiden günlük yaşama, sağlıktan eğitime kadar hemen her alanda değişim, dönüşüm ve gelişme kaydeden Türkiye'de insanların evlere bakış açısında da adeta devrim yaşandı.
Önceden insanların "başımızı sokacak evimiz olsun yeter" anlayışı, artık başta Ceren İlbaşı genç kuşak olmak üzere kimse tarafından kabul görülmez oldu. Artık insanlar "tek göz bile olsa evim olsun" demiyor, aksine ev olgusuna "ev alacaksam, çevreye dost, site içerisinde, güvenli, yaşam alanları olan bir yer olmalı" diye bakmaya başladı.
Bu değişimin belki de en önemli nedeninin Türkiye'deki gelişimle birlikte dünyayı daha yakından takip edebilmemiz ve artık daha geniş pencerelerden bakabilmemiz olduğuna inanıyorum. Çünkü önceden kendi yaşadığı ilin dışına çıkanlara bile imrenerek bakan insanlarımız artık çok küçük bütçelerle birkaç saatlik uçak yolculuğuyla dünyanın başka başka ülkelerine gidebiliyor ve insanların hangi koşullarda yaşadığını izliyor.
Dolayısıyla "elin Avrupalısı yaşarsa ben neden yaşamayayım?" diye soruyor.
Aslında eve bakışın bu kadar değişmesinde insanların borçlanarak yatırım yapabilmesi de etkili oluyor. Öyle ki babalarımızın emeklilikte almayı bile hayal ettiği evlerden daha iyilerine, geliri ortalamanın biraz üzerinde olanlar 5-6 yıllık borçlanmayla sahip olabiliyor. Dolayısıyla insanlar her geçen gün daha iyiyi arar hale geliyor.
Konut sektöründe bu denli gelişmeler yaşanırken Kentsel Dönüşüm için harekete geçilen şu günler, sektördeki çıtayı daha üst seviyelere çıkaracağa benziyor. Tek katlı gecekonduların yerine kent yaşamının ihtiyaç duyduğu gereksinimlere cevap verebilecek modern binalar inşa edilecek. Ama dönüşüm yaşanırken yaşam alanlarına cevap verilmezse Türkiye'nin gelişimiyle aynı oranda değişim yaşanmaz. O yüzden kentsel dönüşümdeki tüm detaylar dikkatle incelenmeli.
HaberTürk/Ceren İlbaşı