Türkiye'deki en temel sorun kentleşme!
Kocaeli Gazetesi'nin yazarlarından Mustafa Küpçü bugünkü yazısında Türkiye'deki ulaşım altyapısı ve kentleşme sorunundan bahsetti. İşte Mustafa Küpçü'nün o yazısı...
Bilişim çağındayız; “nano teknoloji” hayatımızın her alanına derinlemesine girmiş durumda.
Bilim ve teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda Türkiye’de iki büyük ve temel sorunumuz var; “Kentleşme ve Ulaşım Altyapısı!
İstanbul’daki nüfus artışı hız kesmiyor. Daha iyi bir yaşam, insanca geçinebileceği bir iş umudunda insanlar.
Ama İstanbul’da “yeşil alan” kalmamış! Hatta, “toplu konut” ya da AVM için çocuk parkları ve “Deprem toplanma alanları” bile yok edilmiş!
İstanbul “BETON KENT” olmuş. İstanbul trafiği de kördüğüm!
“İstanbul trafiğini rahatlatmak” gerekçesiyle yeni köprü ve otoyollar yapılıyor, İstanbul’un kuzeyindeki son ormanlık alanlar da yok ediliyor! Ama birileri İstanbul’un taşı-toprağından büyük paralar kazanıyor!..
Bu “Mega Kentte” yaşayanlar özellikle yaz aylarında Ege ve Akdeniz bölgelerinde tatile çıkıyorlar. Hemen her bayram arifesinde ve bayram günlerinde yollar, köprüler kilitleniyor!
O halde, “Körfez Köprüsü ve İzmir Otoyolu” ile sorunu çözelim demişler!
Sorun çözülecek mi? Orası şüpheli! Ama birileri bu işlerden büyük paralar kazanacaklar!
Peki, Türkiye’nin bu projeler için kaynağı var mı? YOK! Hatta 400 milyar doları aşan dış borcu var! 2016 yılı bütçesinden 56 milyar lira “BORÇ FAİZİ” ödenecek! Peki nasıl yapılıyor? Dış kredi ve yabancı firmalar sağ olsunlar!
Yabancı bankalar kredi açıyor, yabancı şirketler de inşa ediyor. Bankalar faiz geliri kazanıyor, inşaat şirketi de “faiz+kar” koyarak yapıyor!
Körfez Köprüsü yanılmıyorsam 25 yıl, inşaatı yapan firma ya da onun kar ortağı yabancı şirket tarafından işletilecek. Şimdilik belirlenen geçiş ücreti 120 lira olacakmış! Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan bu olayı Meclis’e taşımış; “Bu kadar yüksek geçiş ücreti olur mu?” diyor! Olur, bal gibi olur!
Siyasi iktidar “Bak, köprüler, otoyollar yaptık” diye caka satıp oy devşirecek, bu ülkenin vatandaşları da bedelini ödeyecek!
Üçüncü Köprü ve yeni Havaalanı da aynı sistemin sonucudur!
Peki asıl sorun nerede?
Bu ülkenin ULUSAL ULAŞIM PLANI ve KENTLEŞME ÖLÇÜTLERİ yok!
Ulaşımda OTOMOTİV sektörünün, kentleşmede ise iktidar yandaşlarının RANT TALANLINA kurbanız!
Üç tarafı denizle çevrili ülkede deniz yolu taşımacılığı “YOK” hükmünde. Oysa, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Marmara ve Karadeniz’de tarifeli, vapur seferleri yapılıyor! Ben, çocukluk yıllarımda İzmit’ten İstanbul’a vapurla seyahat ettim. Ama 21. Yüzyılda otobüse ve karayoluna tutsağız!
DEMİRYOLLARIMIZ “Yüksek Hızlı Tren” masalına kurban edildi! Oysa, Adapazarı-Haydarpaşa Banliyö hattı en kolay, en güvenli, en ucuz yoldan İstanbul’a ulaşım olanağı sağlıyordu.
Bu ülkede yolcu ve yük taşımacılığının yüzde 93’ü karayoluyla yapılıyor. Asfaltından-yakıtına, otosundan-yedek parçasına “dışa bağımlı ve en pahalı ulaşım şekli karayolu ulaşımıdır!”
Bu “yabancı tekellerin çıkarlarına hizmet eden karayolu taşımacılığından acilen kurtulmamız, demiryolu ve denizyolu ulaşımına ağırlık vermemiz gereklidir.
Yoksa daha çok köprü ve otoyol için yabancılara daha çok borçlanacağız..
Bu gerçeği görelim artık!..
Kocaeli Gazetesi/ Mustafa Küpçü