Genel

Türkiye'deki konutların 3'te 1'i depreme dayanıksız!

Ayrıntılı Haber Gazetesi'nin yazarlarından Muhammet Tunç bugün köşesinde "depreme dayanıksız konutlar" konusunu ele aldı. İşte yazının detayları..

1999 depremi ile birlikte yerli ve yabancı bilim adamları çalışmalara başladı. Türkiye'de yer alan konutların 3/1 i depreme dayanıksızdır. 


Bunlan depreme dayanıklı hale getirmek ve değiştirmek için 500 milyar dolar harcamamız gerekecektir. Ya bu parayı harcayacağız ya da ölmeyi göze alacağız. 


Belediye idaresinin başı ve temsilcisi, belediye başkanıdır. Ayrıca belediye başkanına yardımcı olmak amacıyla belediye encümeni de bulunmaktadır. Türkiye'de 30 tane büyükşehir belediyesi vardır. Bir belediyenin büyükşehir sayılması için nüfusu en az 750 bin olması gerekmektedir. Ayrıca 3 ilçe belediyesi de olmak zorundadır. 


Yaşadığımız mahallelerde sosyalleşebileceğimiz alanlar yok. imar planlarımızı da işin ehli uzmanlara yaptırmamız gerekir. İmar planı kamu yararı amacıyla yapılmalıdır. 


Plan değişikliğinde ise belediyelerimiz bütüncül davranmalıdır. 


2005 yılında çıkarılan 'kentsel dönüşüm kanunu' ancak 2011 yılında işlemeye başladı. 


Ülkemizde yer alan 6 milyon konutun 2 milyonu değişmelidir. 


Bu değişim, TOKİ tarafından yapılan kentsel dönüşüm modeli ile olmaz. Aynca belediyelerimiz de estetik kurulun da olması lazımdır. 


Bizim yaptığımız hata, önce imza sonra proje gösteriyoruz. Ama önce projeyi hazırlamamız sonrasında da imzanın atılmasını beklememiz / istememiz lazımdır. Çünkü evi yıkılacak insanın evinin yeni projede nerede olduğunu görmesi lazımdır. Bina dönüşümü yerine ada dönüşümünü uygulamamız lazım diyerek sunumunu noktaladı. 


Bu haftanın son dersini ise, Hafıza Teknikleri konusuyla Abdulkadir Özbek verdi. Özbek, birinci sınıfta hafıza kursuna yazılıp, üçüncü sınıfta bu alanda hizmet verecek bir şirket kurduğunu söyledi. 

Sunumun başında, akademideki öğrencilerden yirmi tane atasözü isteyen ve bunu not aldıran Özbek, daha sonra bunu tek tek sıraladı. 

Bu da akademi de bulunan öğrencileri şaşırttı. 


Bilgiler hafızaya 5 şekilde hızlıca alınır diyerek bunlan açıkladı. 


1-Olumlu Tutum: Hiçbir zaman kendi hafızanıza dair kötü söylemlerde bulunmayız. Hep olumlu ve pozitif düşünün. Hafıza da müzikte oldukça önemlidir. Bio ritmik Lango türündeki müziklerin faydalı olacağından bahsetti. Olumsuz sözcükler kurşun gibidir, çocuklarımıza karşı asla böyle konuşmayalım. 


2-Odaklanma: Öğrenmede konsantrasyon çok önemlidir. 


Konsantrasyondaki en önemli husus ise, önemsemektir. Sevgi en büyük yaptınm gücüne sahiptir. 


Anlatmak ise en iyi öğrenme modelidir. Sıra dışı nesneler, olaylar hafıza da kalır. Duygulanınız da yoğun yaşanılırsa hafıza da kalır. 


3-Benzetmek: bir olayı sıradışılaştırmalı, cansızı canlandırmalı ve tersine dönüştürmeliyiz. Bu bölümde ayrıca hafıza çivilerinden de bahsetti. Her rakama bir öğeyi temsil ettirdi. Mesela l:kalem, 2:kuğu, 3:Martı, 4:yelken, 5:askı gibi. 


4-Tekrar: Öğrenilen bilgiler 48 saat içerisinde tekrar edilmelidir. 


Aynca haftalık ve aylık periyotlar ile düzenli tekrar da yapılmalıdır. 


5-Not Almak: Bu not alış, klasik sistemden ziyade görsel leşti re rek yapılırsa fayda sağlanır. 


Sunumunu bir Abdulkadir parçasıyla sona erdirerek yüzlerde tebessümün oluşmasını sağladı.


Siyaset akademisinin 7. Haftası da bu şekilde oldukça verimli ve keyifli geçti. Akademinin de son haftasına girmiş oluyoruz. Şimdiden üzülüp, yakın zaman da tekrarının olmasını diliyoruz. Kültür ve siyasi dünyamıza katkı sağlayan başarılı bir eğitimdi. Herkese teşekkür ederim. Önümüzdeki hafta görüşmek üzere hoşça kalın... 


Ayrıntılı Haber