Türkiye'deki yapı stoku planlı oluşturulmalı!
İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şube Başkanı Selim Harbiyeli, Türkiye'deki yapı stokunun kaçak yapılardan oluşmaması için planlı ve bilime uygun şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şube Başkanı Selim Harbiyeli bir açıklama yaparak, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen 7,4 şiddetindeki depremin yıldönümünde, depremden günümüze ne gibi gelişmeler yaşandığını aktardı. Yaşanan o büyük depremin ardından onbinlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiğini belirten Harbiyeli, o günden bu yana ne gibi önlemler alınıp, depreme nasıl hazırlanıldığının iyi araştırılması gerektiğini söyledi.
17 AĞUSTOS MİLAT OLDU
17 Ağustos'un bir milat olarak kabul edildiğini, bu tarihten sonra alınan önlemlerin depremlerin yıkıcı etkisini azaltmayı amaçladığını vurgulayan Harbiyeli, ancak günümüzde alınan tedbirlerin yeterli olmadığını, olası bir depremde can kaybının çok fazla olmasının kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.
TEDBİR ALMAK ŞART
Depremlerde yaşanan can kayıplarını önlemek için tedbirler alınmamasının üzücü olduğunu aktaran Harbiyeli, "Elbette, deprem bir doğa olayıdır. Bir doğa olayının afete dönüşmesi insan kaynaklı eksiklikler ve hatalar zincirinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde 6 ve üzeri büyüklükteki her deprem önemli ölçüde can ve mal kayıplarına neden oluyor. Sorun bir doğa olayı olan depremin kendisinde değil, depreme dayanıklı yapı üretilmemiş olmasında yatmaktadır. Gerekli önlemleri almamaktan ya da denetimsizlikten kaynaklanan olumsuzlukları "kader" olarak değerlendirmemek gerekir. Bunun yerine mühendislik bilimine uygun hareket edilmeli, deprem büyüklükleri dikkate alınarak yapı üretim yerleri ve yapı üretim süreci bilime ve bilgiye dayalı olarak yönetilmelidir.
Doğa olaylarının doğal afet halini almasına neden olan ihmaller, hatalar ve eksiklikler zincirinin kırılması, akla ve bilime dayalı bir yol izlenmesiyle mümkün olabilir. Doğa olaylarını başta deprem olmak üzere afete dönüştürenler yöneticilerdir ve yöneticilerin hatalarına göz yuman insanlardır. Bilimi, planlamayı ve denetimi dışlayan, planlı bir üretim ekonomisi yerine ranta ve spekülasyona dayalı bir ekonomiyi egemen kılan bir anlayışın sonucu olarak kentlerimiz; sağlıksız, deprem güvenliği olmayan, kaçak ve mühendislik hizmeti almayan bir yapı stoku ile karşı karşıya kalmıştır" dedi.
DEPREME HAZIR DEĞİLİZ
Yapılan onca uyarıya rağmen hala depreme hazır olunmadığını, olası bir depremde büyük bir yıkım ve can kaybıyla karşı karşıya kalacağımızı hatırlatan Selim Harbiyeli, "17 Ağustos depreminin üzerinden 17 yıl geçmiş olmasına rağmen İstanbul başta olmak üzere, kentlerimiz depreme hazır değil. Odamız tarafından bu konuya ilişkin çeşitli raporlar hazırlanmış, ilgili bakanlıkların düzenlediği bilimsel içerikli etkinliklere katılarak değerlendirmelerde bulunulmuş, deprem ve ilgili konularda çok sayıda bilimsel-mesleki etkinlikler, meslek içi eğitimler düzenlenmiş, depremin unutulmaması ve depreme yönelik duyarlılığın artırılması amacıyla kitlesel eylemler, yürüyüşler organize edilmiştir. Ancak son yıllarda yapılan kanun değişiklikleri ile; meslek odalarının üyelerini denetlemesi, sicillerini tutması, mesleki faaliyetlerini kayıt altına alması engellenmiş, meslek odalarının üyeleriyle olan ilişkileri zayıflatılmıştır.
"İmzacılık" ve sahte mühendisler mesleğimizin güvenirliğini aşağılara çekmiştir. Bu durum haksız bir rekabeti gündeme getirdiği için mühendislik hizmetlerinde kalite düşmüştür. Mevzuat ve uygulamaya ilişkin yapılan değişiklikler, yapı üretim sürecini denetimsizliğe mahkûm etmiştir. İnşaat Mühendisleri Odası depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmektedir. Güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya ve unutturmamaya çaba gösterecektir. İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi olarak ta 17 Ağustos Depremini ve Depremleri unutturmamak üzere Hatay Büyükşehir Belediyesi ile birlikte nerede ise İlimizin tamamında, panolara gündeme ilişkin afişler astırılmıştır" diye konuştu.
Antakya Zafer Gazetesi