23 / 12 / 2024

Türkiye'nin ilk organik kampüsü: Nişantaşı Üniversitesi!

Türkiye'nin ilk organik kampüsü: Nişantaşı Üniversitesi!

İnsan sağlığına zarar vermeyen, doğal malzemelerle inşa edilen, nefes alabilen, doğayı kirletmeyen ve radyoaktif barındırmayan Türkiye’nin ilk organik üniversite kampüsu olarak hayata geçirilen Nişantaşı Üniversitesi gelişmeye devam ediyor.



İnsan sağlığına zarar vermeyen, doğal malzemelerle inşa edilen, nefes alabilen, doğayı kirletmeyen ve radyoaktif barındırmayan Türkiye’nin ilk organik üniversite kampusu hayata geçiriliyor. Nişantaşı Üniversitesi öğrencileri ve çalışanları ile beraber yine onlar için büyüyen bir kuruluş olarak gelişmeye devam ediyor. Yatırımlarını her zaman öğrencileri ve çalışanları için yapan üniversite, Kağıthane’nin Sadabad bölgesinde 40 dönümlük arazinin içinde 20 bin metrekare amfiler, uygulama laboratuvarları ve akıllı sınıflardan oluşan kampus, teknolojik altyapısı ile olduğu kadar doğaya duyarlı yapılanması ile de öğrencilerine huzurlu ve farklı bir eğitim vermeyi amaçlıyor.


Nişantaşı Üniversitesi kampüsleri nerede? Öğrenmek için tıklayın! 


Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, “Ulaşım kolaylığı ve iş dünyasına yakınlık kadar çevreye duyarlılığı da önemsiyoruz” diyerek şunları söyledi:“Osmanbey ve Bayrampaşa gibi ulaşım kolaylığı açısından öğrencisine ayrıca avantajlar sağlayan üniversite yeni kampusunu da Kağıthane’nin Sadabad bölgesinde eğitimöğretime açıyor. Osmanbey ve Bayrampaşa’ya Kampus kurarken metro ve metrobüs gibi temel toplu taşıma imkânlarına ulaşım kolaylığını çok önemsedik. Öğrencilerimizin aldığı eğitim kadar sektöre yakın olmalarını, hayatlarını olabildiğince kolaylaştırmayı hedefledik.”


Mütevelli Heyet Başkanı Uysal, Nişantaşı Üniversitesi’nin eğitim sistemi ile ilgili şu bilgileri verdi: Eğitimde gelenek çok önemlidir. Bunun için de ilk adımlardan biri belli doğrular ve değerler çerçevesinde ilerlemektir. Babam Doç. Dr. Cevdet Uysal, Çukurova Üniversitesi kurucularındandır. Biz aileden gelen birikimimizi ve inancımızı iş hayatındaki 25 yıllık tecrübemizle birleştirerek bu yola çıktık. Özellikle bilişim ve telekomünikasyon sektörlerinde uzun yıllar yöneticilik yapmak sektörün ihtiyaç duyduğu ve öncelik tanıdığı eleman ihtiyacını da doğru tespit etmemizi sağladı.


Gençlerin hedeflerine ulaşmak için ilerledikleri yolda en büyük yardımcıları almış oldukları eğitimin yaşamla uyumlu olmasıdır. Yaşamla iç içe geçmiş bir eğitim günümüzde her zamankinden daha değerlidir. İş hayatını teorik birikimler ve deneysel ortamlar kadar yaşamın içinde de öğrenmek mücadelelerine adım atarken gençleri daha cesur, daha bilinçli ve daha birikimli kılacaktır. Bir eğitimci olarak en büyük tutkum, tecrübemi ve hayata farklı bakışımı öğrencilerimize aktararak kalıcı bir kültür oluşturmaktır.


İNSAN KAYNAKLARI ATÖLYESİ


Üniversite eğitimi hiç şüphesiz gençlerimizi geleceğe hazırlayan en önemli adımlardan biri. Mesleki kariyerleri kadar kendilerini nasıl ifade edeceklerini, nasıl geliştireceklerini, eksik ve zayıf yanlarını da en iyi üniversite döneminde keşfediyorlar. Gençlerimizin hem kendilerini tanımalarını sağlamak hem de kendilerini dış dünyada özellikle de iş dünyasında nasıl tanıtacakları konusunda yardımcı olmak için bir İnsan Kaynakları Atölyemiz var.


İŞ DÜNYASININ İHTİYAÇLARINA GÖRE ÖĞRENCİ YETİŞTİRİYORUZ


Bu atölyemiz gençlerimize henüz daha öğrenciyken staj ve iş imkanı sağladığı gibi kariyer planlamalarını uzun vadeli ve kendilerini mutlu edebilecekleri bir şekilde yapabilmeleri için de yardımcı oluyor. Nasıl özgeçmiş hazırlanacağından, iş mülakatlarında nasıl davranmaları gerektiğine, mesleklerini tamamlayacak ve ön plana çıkarak hangi alanlarda kendilerini geliştirmeleri gerektiğine dair öğrencilerimiz yönlendiriliyor. Verdiğimiz bütün lisans ve ön lisans programlarıyla ilgili sektörden çözüm ortaklarımız var. Biz eğitim sektörüne adım atarken daha önceki bütün deneyimlerimizi artı değer olarak öğrencilerimizin yararına sunduk. Öğrencilerimiz, daha eğitimlerinin başındayken onlara sunduğumuz staj ve yarı zamanlı iş imkanlarıyla hem iş dünyasını tanıyıp mesleki deneyim elde ediyorlar, hem de ne istediklerini daha iyi anlıyorlar. Sonrasında da yine bizim çözüm ortaklarımıza ait firmalarda işe başlıyorlar.


PERSONELİMİZİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ KENDİ ÖĞRENCİ VE MEZUNLARIMIZ


İş dünyasıyla geliştirdiğimiz köklü işbirlikleri sayesinde ortak müfredat oluşturuyoruz. Her sektöre ihtiyacı doğrultusunda kaliteli insan kaynağı oluşturulmasını sağlıyoruz. İş dünyasının neye ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Personelimizin önemli bölümü kendi öğrencilerimiz ve mezunlarımız. Biz, bizimle birlikte büyüyecek ve kendisini aileden biri gibi görecek öğrenciler ve çalışanlar istiyoruz. Bizim çalışanlarımızın önemli bir bölümü kendi öğrencilerimiz ve mezunlarımızdan oluşuyor. Çünkü biz verdiğimiz eğitime güvendiğimiz gibi beraber gelişmenin kıymetinin de farkındayız. Kültür aktararak ve yaşayarak korunur. Bu yaşam alanında olduğu kadar eğitim ve iş hayatında da geçerli.


30 kişilik sınıflarda birebir uygulamalı eğitim


Bire bir eğitim vermeyi amaçlayan Nişantaşı Üniversitesi 30 kişilik sınıfları ile öğrencilerine proje yönetimini öğreterek yaşatmayı hedefliyor. Düşük sınıf mevcutları ile öğrencinin bilgiyi alabilmek kadar uygulayabilmesini ve kendini ifade edebilmesini sağlıyoruz.


Özellikle teknik bölümlerde düşük sınıf mevcudu, alınan eğitimin kalitesi açısından son derece önemlidir. Öğrencilerimiz rahatlıkla uygulama laboratuvarlarında aldıkları teorik alt yapıyı pratikle bütünleştirme imkanı buluyor.

Öğrencilerin alacağı diploma kadar kişisel, duygusal ve bilişsel gelişimi de önemseyen Nişantaşı Üniversitesi, her öğrencinin önemli olduğundan hareketle kendilerini ifade etmeleri, hayallerine giden basamakların ilk adımlarını bizimle beraber çıkmaları ve sağlam kurmaları için bütün imkanlarımı sunuyor. Teknik alt yapısı, uygulama laboratuvarları kadar akademik kadromsu ile bire bir öğrenciyle temas edebilmesi ve öğrenciyi tanıyıp yönlendirmesi de üniversitenin en önemli hedeflerinden biri.


Öğrenciler kadar velileri de düşünüyor


Nişantaşı Üniversitesi, kaliteli eğitim vermek kadar bunu herkes için ulaşılabilir kılmak için de çalışıyor. Kampus yeri seçiminden burs imkanlarına kadar her şey, iyi eğitimi daha çok kişiye ulaşılabilir kılmak için.


Nişantaşı Üniversitesi’nin bölüm ve programlarının üçte ikisi, yüzde 75 burs oranıyla öğrenci alıyor.


Vakıf bilinciyle yola çıkan ve “vakfetme” prensibiyle hareket eden üniversite, öğrenciler kadar velileri de düşünerek uzun ve zorlu bir süreç sonunda üniversiteye gelen öğrencilere yüksek oranda burs veriyor. Böylece öğrencilerin çalışmalarını ödüllendirdiği kadar velilerin de sırtından yük alabilmek için bütün kolaylıkları sunuyor.


Üniversitenin mühendislik bölümlerinin tamamı yüzde 75 burs veriyor. Yine gittikçe önem kazanan mesleklerden Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Radyo Televizyon ve Sinema, İç Mimarlık gibi bölümleri de yüzde 50 burs oranıyla öğrenci alıyor. İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi bölümlerimiz ve meslek yüksekokulu programlarının yine yaklaşık üçte ikisine yüzde 75 burs oranıyla öğrenci alınıyor.

Nişantaşı Üniversitesi’nde verilen burslar disiplin suçu dışında asla kesilmiyor.


Üniversitede sosyal hayat


Nişantaşı Üniversitesi kaliteli eğitimi kadar sosyal imkanları ve öğrenci kulüpleri ile de öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri ve ifade edebilmeleri için imkan sağlıyor. Girişimcilik ve Kariyer Kulübü, Kişisel Gelişim Kulübü, Sivil Havacılık Kulübü, Psikoloji Kulübü, Flaneur Kulübü, UniBjk, Ultraslan GS, UniFEB, Müzik Kulübü, Dans Kulübü, Radyo Kulübü, Tiyatro Kulübü, Sosyal Yardımlaşma Kulübü gibi kulüpler bulunuyor.Öğrencilerin kurduğu ve yayın yaptığı Radyo Nişantaşı sık sık canlı yayında ünlü isimleri ağırlıyor ve birlikte yayın yapıyor.


Radyonun kurucularından Okan Gürel, ticari kaygıları olmadığını, çok sağlam bir ekipleri olduğunu, internet radyosu oldukları halde çok iyi bir arayüz geliştirerek profesyonel çalıştıklarını dile getirdi.


Gürel sözlerine şöyle devam etti: “Radyo Nişantaşı’nı kurmamızdaki başlıca amaç; üniversitemiz içerisinde radyo ve televizyon programcılığı, radyo televizyon ve sinema bölümlerindeki öğrencilere bir nevi staj imkânı sunmak, radyo ve radyoculuğu göstermek, sektörde başlarına gelebilecek olaylara karşı öğrencileri hazırlamak. Böylece bölümlerinden mezun olana kadar kendilerini bilen, yayın yapmış veya donanımsal olarak kendisini geliştirmiş bireyler olarak okulumuzdan mezun olacaklar.


Manşet Haber 


Geri Dön