Türkiye'nin konut envanteri çıkarılmalı!
İzmir'de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan yapıların ortak özelliği beton kalitesizliği ve binaların ortalama yaşının 25 yıl olmasıydı. Deprem sonrası birçok ilde vatandaşlar, "Oturduğum bina acaba sağlam mı?" diye araştırmalara başladı.
Türkiye'nin 2023 ulusal deprem eylem planının olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Türkiye'de konut ve iş yerlerinin envanterinin çıkarılması ve dijitalleştirilmesi gerekiyor. İnsanlar mahallenin, sokağın ve inşa edilen binanın durumunu öğrenmeli. Bu yapay envanter üzerinden riskler görülmeli" açıklamasında bulundu.
Yeni Şafak'tan Hasan Hız'ın haberine göre; Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Samet Arslan, Türkiye'de konut ve iş yerlerinin envanterinin çıkarılması gerektiğine dikkat çekti. Bu yapay envanter sayesinde vatandaşların riskli binalara ilişkin bilgilere ulaşabileceğini belirten Arslan, şöyle konuştu:
"İzmir'de bir mahallenin, sokağın ya da binanın durumunu öğrenebilmeliyiz. Bu binanın durumu nedir, kritik midir, kaç yıllıktır, deprem performansı gözlemsel seviyede var mıdır, yok mudur? Bunların acilen hazırlanması gerekir."
"KONUT ENVANTERİ ÇIKARILIP, DİJİTALLEŞTİRİMELİ"
Türkiye'nin 2023 Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nı hayata geçirdiğine vurgu yapan Arslan, "Burada 3 aşamalı plan var. Kentsel dönüşüm, bina deprem yönetmeliği ve imar değişiklikleri.. Bu üçünü bir araya getirdiğimizde, konut yenileme çalışmalarını çözmüş olacağız ancak hepsinden önce bina ve iş yeri envanterinin hazırlanması ve bunların dijitalleştirilmesi gerekir" diye konuştu.
"SATIN ALDIĞINIZ DAİRELERİN SAĞLAMLIĞINI KONTROL ETTİRİN"
Türkiye'de 2000'den önce inşa edilen yapıların durumunun vahim olduğunu vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:
"Bu tarihten önceki konutlarda çıplak bir gözlemle yapılacak bir analizle bir binanın depreme dayanıklı olup olmadığını ortaya koyabilmek mümkün. 750 bin, 1 milyon liraya satın aldığınız daireye lütfen 5 bin lira 10 bin lira verin oturduğunuz binanın ne kadar sağlam olup olmadığını öğrenin en azından. Maalesef burada tabi olay başka türlü başımıza çıkıyor. Sağlam raporu aldığınızda sevinip cebinize koyuyorsunuz ama ‘bu bina yetersizdir' dendiği zaman sizi şu korku basıyor: ‘Eyvah ben bunu devlet birimlerine bildirirsem binamı gelir yıkarlar ve ben binasız kalırım. En iyisi ben sesimi çıkarmayım. Bu raporu da kimseye vermeyeyim' diyorlar. İşte buradaki iki apartman bu şekilde yıkıldı"
Türkiye'de mevcut yapı stoku ve yeni yapılar sağlamlaştırılmalı!
Prof. Dr. Naci Görür: Devlet her binaya bir kimlik kartı şartı getirebilir!