Sektörel

TVF ile büyük projeler ucuza finanse edilecek!

Ziraat Bankası, Halk Bank, THY, BOTAŞ, Eti Maden, PTT, Türksat ve Borsa İstanbul gibi dev şirketleri tek çatı altında toplayan Türkiye Varlık Fonu (TVF), yüksek faize darbe vuracak, finansal dışa bağımlılığı azaltacak.

Aktif büyüklüğü dün itibariyla 616 milyar liraya ulaşan TVF, ekonominin canını acıtan dövizdeki dengesiz yabancı giriş-çıkışlarına, ani yükselişlere ve manipülasyonlara karşı sigorta görevi üstlenecek. Gerektiğinde devlet tahvillerine yatırım yaparak faizin düşmesini sağlayacak olan TVF, kamu borçlanma ihtiyacını karşılamada faiz lobisine karşı devletin elini güçlendirecek.


Yapacağı reel yatırımlarla yılda 100 ila 150 bin kişiye ek istihdam sağlaması planlanan Ulusal Varlık Fonu, yüzde 11'i geçen işsizliğin ilacı olacak. Özel sektörün girmekten çekindiği yol, köprü, baraj gibi altyapı projelerini daha ucuz maliyetlerle finanse edecek fon sayesinde büyük projelerin kullanım ücretleri daha düşük veya ücretsiz olabilecek.


 


Dev projelerin finansmanında, yüzde 80 oranında borç kullanılması, piyasadaki ağır faiz koşulları nedeniyle köprü geçiş ücretlerinin de yüksek olmasına ve devlet garantisi verilmesine neden olmuştu. TVF'ye sağlanan yasal vergi muafiyetleriyle büyük projelerin ucuza finanse edilmesinin önü açıldı. Fon'un ülke içinde öreceği demir ağlar ve otoyollar ticaret hacmini patlatacak. TVF ayrıca yurtdışında da kârlı fırsatlara yatırım yapacak. Örneğin, tarımsal arazilerini ucuza kiralayan ülkelerde tarımsal üretim yaparak Türkiye'nin gıda arz güvenliğine katkıda bulunacak.


YENİ NESİL VARLIK FONU

Dünyada 2000 yılı öncesinde kurulan fonlar genellikle petrol ve doğalgazdan gelen fazladan paraya dayalı. Ancak, Şili, Singapur ve Çin gibi birçok ülkenin 2000 sonrasında kurduğu yeni nesil fonlar ise ekonomik istikrar amacı taşıyor. TVF, yapacağı finansal yatırımlar aracılığıyla, son dönemde dövizdeki yükselişe bağlı olarak görülen ekonomik dalgalanmalara karşı dalgakıran vazifesi görecek.


EN BÜYÜK TİCARİ GRUBUN 7,3 KATI

Türkiye Varlık Fonu, Ulusal Varlık Fonları Enstitüsü'nün (SWFI) her yıl yayınladığı uluslararası ulusal varlık fonları listesine 13. sıradan girdi. 616 milyar liralık aktif büyüklüğü ile Türkiye'nin dünyadaki en büyük ekonomik işletmesi ünvanını kazanan Fon, Türkiye'nin en büyük özel ticari grubu olan Koç Grubu'nun aktif büyüklüğünden de 7,3 kat daha büyük.


DEVLERİ BÜNYESİNE KATTI

Önceki gün Resmi Gazete'de yayımlanan karar çerçevesinde Fona şimdilik, Ziraat Bankası, BOTAŞ, PTT, TPAO, BİST A.Ş, TÜRKSAT, Çay-Kur ve Eti Maden'in hazine paylarının tamamının aktarılması kararlaştırıldı. Yine özelleştirilen Türk Telekom'un yüzde 6,68'lik hazine payı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda (ÖİB) yüzde 49.12'lik payı bulunan Türk Hava Yolları'nın da aktarılması öngörüldü. Ayrıca Savunma Sanayi Fonunda bulunan 3 milyar liranın da fon tarafından belli bir süre kullanılmasına imkan getirildi.TVF'nin kuruluş kanununda, en az 5 kişiden oluşan yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürünün Başbakan tarafından atanması yer alıyor.


21.8 MİLYAR TL ÖDENMİŞ SERMAYELİ

TVF'nin ilk kaynakları da belli oldu. Bu kapsamda ödenmiş sermayelerine göre, sermayesinin yüzde 100'ü hazineye ait olan 1,5 milyar liralık Çaykur, 5 milyar liralık sermayesinin tamamı Hazine'ye ait olan Ziraat Bankası, 4.2 milyar lira sermayeli BOTAŞ, 3 milyar lira sermayeli TPAO, 1.10 milyar lira sermayeli PTT, 423.2 milyon lira sermayesi bulunan Borsa İstanbul A.Ş, 1,47 milyar lira sermayeli TÜRKSAT, 600 milyon lira sermayeli Eti Maden İşletmeleri A.Ş Türkiye Varlık Fonu'na aktarıldı. THY'nin ödenmiş sermayesi 1.38 milyar lira ve yüzde 49.12'lik kısmı Özelleştirme İdaresinde bulunuyor. Böylece THY'nin 676 milyon liralık ödenmiş sermayesi fona aktarılacak. 3.5 milyar liralık ödenmiş sermayesi bulunan Türk Telekom'un yüzde 6,68'lik hazine payının TVF'a aktarılması sonucu 234 milyon liranın fona geçeceği hesap edildi. Halk Bankası'nın ÖİB'deki sermayesinin oranı yüzde 51.11. Bankanın sermayesi ise 1.25 milyar lira. Böylece fona Halk bankasının 635 milyon lirası aktarılmış olacak. Borsaya kote olan ve olmayan tüm bu kuruluşların TVF'ye aktarılması ile 21 milyar 838 milyon liralık bir ödenmiş sermayesi olan bir işletme ortaya çıktı.


 


Türk ekonomisi gücünü gösterir

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bazı kamu kuruluşlarının Varlık Fonu'na devredilmesiyle ilgili olarak, “Ekonomik salvolara karşı daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir. Türkiye'nin kaynaklarını daha verimli kullanmasına katkı sağlayacak. Varlık fonu ekonomiyi güvence altına almak içindir” dedi. Kurtulmuş, Varlık fonunu milli bir oluşum ve ekonominin milli tarafını güçlendiren bir yapı olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “(Varlık Fonuyla ilgili) Öyle Düyun-u Umumiye falan gibi sözlerin de son derece yanlış ve yersiz olduğunu ifade etmek isterim. Varlık Fonunun bizatihi kendisi milli bir kuruluştur, milli bir oluşumdur.”


 


Denetim sistemi başı boş değil

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, şirketlerin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesiyle devletin adeta büyük bir holding kurduğunu söyledi. Bu holdingin denetimden uzak olmadığının altını çizen Şener, “Özel hukuka bağlı. Başbakanlık bizzat denetliyor” dedi. Şirkete ait hesapların en sonunda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda onaylanacağını aktaran Şener , “Sistem başı boş değil. Hem Başbakan hem de TBMM denetimine tabi. Şirketin yönetim kurulu 3 yıllık bir plan sunacak. Bakanlar Kurulu onayıyla bu gerçekleşecek ve öyle yürürlüğe girecek. Sisteme 4-5 tane denetim mekanizması konulmuş. Denetimler sonrasında hazırlanmış raporlar her yıl haziran sonunda Bakanlar Kurulu'na sunulacak” dedi.


KAMUYA BORÇ YÜKÜ YOK

Bu sistemle kamunun borçlarının arttırılmadan yatırımların önünün açılacağına dikkati çeken Şener, “Kamu borçları yüzde 30 olmasına rağmen bu holdingle hiç artmayacak” ifadelerini kullandı. Bu fonun bürokratik engelleri hafifleteceğine de değinen Şener, sistemin yatırımlara hız kazandıracağını söyledi. Şener, TVF'nin 50 milyon liralık sermayesinin özelleştirme fonundan karşılandığına da değinerek, “Bu kamuoyunun gözünden kaçtı. Dolayısıyla ödenmiş sermaye payları Özelleştirme İdaresine ait” dedi.


 


Denge iyi gözetilmeli

KapitalFx Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, varlık fonlarında kazanç sağlamak için risk ve getiri dengesinin iyi kurulması gerektiğine işaret etti. Bu fonun amacının, ülkenin elindeki cari fazladan veya bütçe fazlasından gelir elde etmek olduğuna vurgu yapan Erkan, “Fonun varlıklarının ve kazancın yüzyüze kalınması muhtemel risklerden yüksek olması gerekmektedir ki amacına ulaşabilsin” dedi. Erkan, devredilen fonların daimi olup olmayacağına ilişkin ise çalışma usülleriyle alakalı henüz net bir şey olmadığı cevabını verdi.


 


Tanıtımda rol oynar

İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal birçok ülkenin bütçe fazlalarını kendi yada uluslararası piyasalarda değerlendirmek ve buradan getiri sağlamak için varlık fonunu kullandığını söyledi. Köksal, “Yabancı yatırımcı ülkemize geldiği zaman 'bu bizim fonumuz, getirisi şu şekilde' diye anlatıp bir marka değeri oluşturur” dedi.


 


Koruma kalkanı

Medipol Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ekonomi ve Finans Uzmanı Mevlüt Tatlıyer, finansal sistemi geliştirmeye, Türkiye'yi dış ataklara karşı korumayı amaçlayan bir sistem kurulduğunu söyledi. Tatlıyer, "Adeta ekonomiye karşı bir koruma kalkanı niteliğinde. Sanayi ve ekonomiye katkı sağlayacak” dedi.


CHP'den fona eleştiri geldi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ise, Bakanlar Kurulunca, bazı şirket hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına yönelik eleştirilerde bulundu. Böke, "Bu fon sadece Sayıştay denetiminden muaf değil. Bu fon, kamu ihalesinden de muaf, sermaye piyasalarının kontrolünden de muaf, devlet memurları mevzuatına da tabi değil. Bu fon tamamen keyfi yönetilecek bir fon" şeklinde konuştu.



Yeni Şafak