Ulaşım

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan CHP'nin YHT ihaleleri iddialarına yanıt!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ihale iddialarına cevap verdi. İşte detaylar...

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ihale iddialarına cevap verdi.  Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin 2 milletvekilinin 'Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı' ve 'Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı' ihalelerine ilişkin iddiaların gerçekleri yansıtmadığı ve son zamanlarda sık sık gündeme gelen konunun yargıya taşındığı bildirildi.

'7 yalan, 7 gerçek' başlığı ile yapılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı açıklamasında, 'Aynı iş, 6 milyar TL fazla bedelle başka bir firmaya verildi' iddialarıyla ilgili olarak  iki ihalenin kapsam, maliyet ve güzergah bakımından birbirinden farklı olduğu, ilk ihalenin üzerinden geçmiş olan 29 ay sonra ikinci ihaleye çıkıldığı bildirildi. 2018 yılındaki projenin uzunluğunun 106, 2020 yılındaki projenin uzunluğunun da Bandırma-Bursa arasının alt yapı ve üst yapı işleri eklenerek 201 kilometre olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:  "Öte yandan, 7 Yüksek Hızlı Tren garı/istasyonu yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu değişikliklerin yanı sıra 2018 yılı ile 2020 yılı arasındaki fiyat artış katsayısı 1,85'tir. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198 milyar TL, 2020 yılında 5,904 milyar TL olmaktadır" 

Suçlamalar kötü niyet mi taşıyor?

'Hazine'nin 2020'deki ihalenin 'kefili' olduğu' iddiası ile ilgili olarak, 2018 yılında ihale edilen projenin kamu öz kaynaklarından karşılanacağı, 2020'de yapılan ihalenin de  'Hazine Dış Borçlanması' ile finanse edilerek, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığı bildirildi. Yapılan açıklamada Kredi koşulları ve müzakerelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütüldüğü, uygun şartlarda, uzun vadeli ve düşük faizli proje kredisi temin edildiği bildirilerek, şu ifadelere yer verildi:  "Kamu yatırımlarının dış kredi ile hayata geçirilmesindeki kredi sürecini müteahhit firmalar değil, Hazine yürütür ve uygun bulduğu krediyi kendisi kullanır. Bu, devlet işleyişine dair temel bir bilgidir. Bu bilgiye haiz olmadan yapılan suçlamalar da tespit değil, kötü niyet taşır" 

Konu ile ilgili olarak 'Sadece bu projeye münhasır; yüklenici firmanın değil, Hazine'nin dövizle borçlandı' iddialarının da gerçek dışı olduğu bildirilerek, projelerdeki sözleşmelerin TL bedelle düzenlendiği, ödemelerin yüklenicilere Türk Lirası şeklinde yapıldığı bildirildi.

Konu ile ilgili olarak kullanılan 'Yüklenici yüzde 10 avans aldı ve 'hakedişte' usulsüz fiyat farkı ödendi' ifadelerinin de doğru olmadığı belirtilerek, "İddia konusu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT Hattı işi kapsamında yükleniciye herhangi bir avans ödemesi yapılmamıştır" ifadelerine yer verildi.

'İptal kararı hukuka uygun mu?'

Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, '2018 yılındaki ihalenin haksız yere iptal edildiği' iddialarının da gerçeği yansıtmadığı bildirilerek, şöyle denildi: "TCDD tarafından 03 Nisan 2018 tarihinde yapılan ihale; itirazlar ve değerlendirme süreçleri nedeniyle yaklaşık 18 ay geçmesine rağmen sonuçlandırılamamıştır. Neticede bahsi geçen ihale, 18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfiye Kararnamesi'nin, sözleşmelerin tasfiye ve devrine ilişkin Geçici 4. Madde'sindeki 'İmalat girdilerindeki beklenmeyen artışlar nedeniyle' ifadesi uyarınca, 'İşin sürdürülebilirliğinin zora girdiği' kanaatiyle 16 Eylül 2019 tarihinde iptal edilmiştir. İlgili firma Kamu İhale Kurumu'na ve ardından mahkemelere ihale iptaliyle ilgili itiraz ederek şikayet başvurusunda bulunmuştur; ancak bu başvurular reddedilmiştir. Yani iptal kararı hukuka uygun olarak tekâmül etmiştir."

Yapılan açıklamada 'İhale, 4734 sayılı Kanun'un 21/b maddesi şartları oluşmadığı halde, pazarlık usulü ile ihale yapılarak sadece bir istekliye doğrudan verildi' iddialarının da gerçeği yansıtmadığı, 'pazarlık usulü ihale' gereği alınmış olan 2. tekliflerde, en düşük teklifi sunmuş olan istekli ile sözleşme imzalanmak suretiyle ihalenin sonuçlandırıldığı bildirildi.

Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada yine 'Sayıştay Raporu'nda bildirilen hususlar çarpıtılarak ihale dahilinde lüks araç, PC vs.'nin keyfi amaçla Ankara'da kullanıldığı' iddiaları ile ilgili olarak da, "Tesis bünyesinde gerekli olan bilişim araçları ile kontrollük ve yapım ekiplerinin şantiye teftişlerini gerçekleştirmesi için gerekli motorlu taşıtlar hazır bulundurulmalıdır. Bu araç ve donanımlar için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Yüklenici, Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca bunları bedelsiz teminle mükelleftir. Bu madde kapsamındaki ekipman, iş süresince kullanılmaktadır ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca işin kabulü aşamasında yükleniciye iade edilmektedir" ifadeleri yer aldı.

'Konu yargıya mı taşındı?'

Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dâhilinde, yatırım programına attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı 'belge' diye göstermek, apaçık bir yalandır. Konu, yargıya taşınmış olup; ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, her zaman olduğu gibi milletimizin vicdanında ve adalet önünde hesap verecektir" ifadelerine yer verildi.

Deniz Yavuzyılmaz'dan Bandırma-Bursa-Osmaneli-Yenişehir Demiryolu ihalesi iddiası!