Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı kara tabloyu çıkardı: Türkiye’nin inşaat sorunu nasıl çözülür?
Asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem nedeniyle, yıkılan ve hasar gören yapıların müteahhitleriyle ilgili soruşturmalar devam ederken, Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı Türkiye’nin inşaat sorununu ve çözümlerini tek tek anlattı... Kentlerin yeniden inşasının katı bir uygulamayla yapılıp sadece yıkılan binaları yapanları değil, imzayı atanların da tutuklaması gerektiği görüşü dillendirilmeye başlarken Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, dünyadan örneklerle projelerin nasıl olması gerektiğini anlattı
Şu ana kadar 29 bin 605 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 80 bin 278 vatandaşımızın da yaralandığı depremden sonra en çok tartışılan konu müteahhitler oldu. Kentlerin yeniden inşasının katı bir uygulamayla yapılıp sadece yıkılan binaları yapanları değil, imzayı atanların da tutuklaması gerektiği görüşü dillendirilmeye başlarken Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, dünyadan örneklerle projelerin nasıl olması gerektiğini anlattı.
MÜTEAHHİTLERİN YAPI DENETİM FİRMASIYLA ANLAŞTIĞI TEK ÜLKE TÜRKİYE
Yaptığı açıklamada inşaat projelerinde Dünya’nın her yerinde geçerli olan bazı kurallar ve bir hiyerarşi olduğunu kaydeden Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, işin sahibi olan kurumların işin tamamını ya da belli kısımlarını firmalarla sözleşmeler imzalayarak yaptırdıklarını ve hemen hemen her yerde, bir de üçüncü taraf gözetim kuruluşu denen kuruluşlar olduğunu ve bunların işin sahibi tarafından tutulduğunu söyleyerek, işin proje aşamasından başlarlar ve teslimatın sonuna kadar her aşamayı tek tek kontrol ettiklerini kaydetti. Açıklamasında Türkiye'nin üçüncü taraf kontrol kuruluşlarının işi yapan müteahhitler tarafından tutulduğu ve parasının ödendiği tek ülke olduğunun söylenebileceğini kaydeden Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı. "Normalde bu firmalar işin sahibinin, işi yapanı kontrol etmesi için ayrı bir ihaleyle kararlaştırılmalıdır” dedi.
PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR
Yaptığı açıklamada müteahhitlerin yapı denetim firmalarıyla anlaşma imzalamasının sakıncalarına da değinen Erhan Mataracı, “Parayı veren düdüğü çalıyor, müteahhit kontrolcü kuruluş karşısında istediği yaptırım gücüne de sahip oluyor. Maalesef 3. taraf kuruluşlar da konu ile ilgili yeterli bilgiye genelde sahip değiller” diyerek inşaat projelerinde denetim mekanizmalarının bu yöntemle fiilen devre dışı bırakıldığını söyledi.
IRAK BİLE BİZDEN İYİ DENETLİYOR!
Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı’nın ülkemizdeki inşaat projeleriyle dünyadaki projeler arasında karşılaştırma yaptığı bölümde listesine Almanya, Amerika, Japonya gibi mühendisliğin ilerlemiş olduğu ülkeleri almadan verdiği bilgiye göre ülkemizde denetim mekanizmasının üçüncü dünya ülkeleri seviyesinin de altında olduğu da ortaya çıkıyor. Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı’nın Irak, Moritanya ve Afganistan’dan verdiği örnekler de ülkemizden ne kadar ileri düzeyde olduğu gerçeğini de gözler önüne seriyor.
İŞTE O ÖRNEKLER:
IRAK: Uzun seneler Irak’ın Basra şehrinde petrol boru hattı inşaatlarında çalıştığını söyleyen Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, bu projelerin en başında kontrol personellerinin sahip olması gereken uluslararası sertifikalar çok net şekilde tanımlandığını ve bu sertifikasyon ve kalifikasyona sahip olmayan personellerin kesinlikle çalıştırılmadığını sertifikası olanlarda İş sahibi şirket tarafından teste tabi tutulduğunu kaydetti. Bu sertifikaların edinilmesi için yine uluslararası deneyimlere dayanarak geliştirilmiş standartlar konusunda ciddi bir bilgiye sahip olmak gerektiğini söyleyen Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, "Türkiye’nin son yıllardaki en büyük yatırımlarından olan bir Rafineri projesinde kalite kontrol yapan personeller ise sertifikaya sahip olmayı bir yana bırakın, işin hangi standartlara göre yapıldığını bile bilmiyordu. Bu projede işin sahibi firma yüklenicilerine böyle bir personel bulundurma şartı getirmemişti ve yüklenici de doğal olarak daha fazla para ödememek için sertifikasyon sahibi bir tane bile mühendis işe almamıştı." dedi. Erhan Mataracı, zaten bu tip sertifikalara ve uluslararası standartlar konusunda bilgiye sahip mühendislerin hemen hemen tamamının yurtdışında projelerinde çalıştığını kaydetti.
MORİTANYA: Şu anda Moritanya’da bir proje yaptıklarını söyleyen Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, filmlerde bile espri konusu olmuş bir ülkede iş yapmamıza rağmen 8 aydır hala projelerin hazırlanması aşamasında olduklarını söyledi. Açıklamasında "İnşaata yakında ancak başlanabilecek. Bu tip bir proje bu kadar zamanda ülkemizde testleriyle beraber çoktan teslim edilirdi. Projenin Tunuslu müşavir firması çok ciddi deneyimlere sahip, her personelinin en az 3 dil konuştuğu, deneyimle değil, uluslararası standartlarla ve teknik dokümanlarla konuşan bir ekipten meydana geliyor. Anlayacağınız söz konusu iş şansa ya da şahısların deneyimine bırakılmıyor, Dünya’nın her tarafında deneyimlenmiş olan mühendislik temellerine göre şartlar oluşturulmuş ve işin içindeki bütün taraflar bunlara uyarak iş yapmak zorundalar." diye konuştu.
AFGANİSTAN: Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı açıklamasında Türkiye’ye göre çok daha az gelişmiş bir ülke olan Afganistan’da en fazla 500 metrekare alana yapılacak bir su rezervuarı projesinin mühendislik hesaplamaları çizimleri ve onayları için tam 1,5 sene çalıştıklarını kaydederek, söz konusu projenin Almanya’da bulunan müşaviri kullanılacak en küçük bir cıvatanın bile hesabını onaylamak amacıyla aylarca hesaplar yaptırdığını belirtti. Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı açıklamasında "İnşaatın yapılması sırasında uygulanacak olan en ufak bir işlem için bile onlarca sayfalık dokümanlar hazırlayıp onaylatmak durumunda kaldık ve sonrasında işe başlayabildik. Proje esnasında bu durum bizi çok germiş olsa ddahi proje tamamlandıktan sonra herkes vicdanen çok rahattı." dedi.
MÜHENDİSLER USTANIN BİLGİSİNE GÜVENEREK İLERLİYOR
Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, bahsetmiş olduğu uluslararası standartlara benzer hiçbir standardın Türkiye’de geliştirilememiş olmasına değinerek, “Örnek vermek gerekirse, Amerika’da ASME (Amerikan Makina Mühendisleri Odası), ASCE (Amerikan İnşaat Mühendisleri Odası) gibi kurumların inşaat projelerinde kullanılacak olan en ufak bir malzeme ya da en ufak bir yöntem için bile prosedürleri var, ülkemizde ise mühendisler ustaların bilgilerine güvendikleri zaman saha ziyareti bile yapmadan işleri tamamlıyorlar, müteahhit firmalar da yalnızca kar/zarar hesabını yapmakla meşguller” diye konuştu.
İNGİLİZCE BİLEN MÜHENDİS NEREDEYSE YOK!
Yaptığı açıklamada ülkemizin Avrupa Birliği standartlarına uyum çabasında olduğunu dile getiren Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, “Bu standartlarla ilgili TSE’nin yaptığı tek iş İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde hazırlanmış olan standartların Türkçe’ye tercüme edilmesi, bir standardın tercümesi en az 1 sene devam ediyor ve defalarca çeviri hatalarına rastladık, üstelik söz konusu bu hatalar kelime hataları değil. Yapılan işin kalitesini direkt şekilde etkileyecek olan teknik hatalar” diyerek, korkunç ihmallerin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Yaptığı açıklamada “Bu hataları fark eden mühendisler yabancı standartları takip ederek iş yapıyorlar” diyen Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı şöyle konuştu: “Ama maalesef ülkemizde yabancı dil bilen mühendis sayısı çok az. Şu ana dek 10’dan çok ülkede iş yaptım, İngilizce bilmeyen mühendislere Türkiye’den başka hiçbir ülkede rastlamadım” dedi.
MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI SİYASETLE İLGİLENİYOR
Yaptığı açıklamada Türkiye'de mimar ve mühendislik odalarında siyasi rekabetin hakim olduğuna da değinen Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, “Bu kurumlarda normalde mühendislik gelişmeleri, yeni metodlar üzerinde tartışmalar olması gerekirken, yeni gelecek olan yönetimin hangi siyasi kanattan olacağından başka bir konu tartışılmıyor. İlgilenilmesi gerekli olan alanda özgün çalışmalar, yeni deneyimler de hiç tartışılmıyor bile. Türkiye'nin yaşadığı deprem felaketi gösteriyor ki bu kurumların esas yapması gereken çalışmalar da siyasetin çok çok üzerinde önemli konular” dedi.
RÜŞVET ÇARKI
Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı yaptığı açıklamada birçok projenin rüşvet çarkıyla tamamlandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “İşin ekonomik boyutu da bambaşka bir konu, kontrol kuruluşlarında çalışan personellerin, belediyelerde sorumlu olan kişilerin hediyeler karşılığında ya da tanıdıklar vasıtasıyla her şeyi çözmesi bütün ülkenin bildiği en acı gerçek.”
PEKİ ÇÖZÜM NE?
Yaptığı açıklamada inşaat risklerine dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile uygulanan çözümleri olduğunu dile getiren Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı, iş yapmayı bilmeyen şirketler, teknik bilgisi çok az olan ya da hiç olmayan mimarlar/mühendisler, kontrol kuruluşlarının eksikliği ve teknik yetersizlikleri, parayla satılan evraklar, parayla satılan iş deneyim belgeleri, ücretlerin yetersizliğinin bir tane bile yabancı dil bilmeyen ve uluslararası arası hiçbir yayını takip edemeyecek teknik personeller gibi sayısız sorun olduğuna değindi. Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı açıklamasında söz konusu problemin kaynağının ekonomi ve eğitime gittiğini belirterek sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Evet bazı müteahhitler kasıtlı şekilde kusurlu yapı inşa etmiş olabilirler ama bu risklerin de dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile uygulanan çözümleri var”
Bakan Kurum açıkladı: Yeni inşa edilecek deprem konutları için zemin etüdü başladı!
Diyarbakır'da yıkılan binalardaki kusurlara ilişkin gözaltı sayısı 53'e çıktı!
Dünyada deprem riski en düşük ülkeler ve bölgeler!