Turizm

Ünal Karaca Sivas’ın ilk 5 yıldızlı otelini inşa edecek!

İsrail gezisinde keşfettiği kil ile kozmetik markası Dermokil’i yaratan Sivaslı işadamı Ünal Karaca, şimdi de turizm sektörüne giriyor. Sivas’ın ilk 5 yıldızlı otelini inşa edecek olan Karaca, 110 milyon dolarlık yatırım yapacak...

İsrail gezisinde keşfettiği kil ile kozmetik markası Dermokil’i yaratan Sivaslı işadamı Ünal Karaca, şimdi de turizm sektörüne giriyor. Sivas’ın ilk 5 yıldızlı otelini inşa edecek olan Karaca, 110 milyon dolarlık yatırım yapacak.


Ünal Karaca... Kendini memleketine yatırım yapmaya adamış Sivaslı bir iş adamı. Mobilya işiyle uğraşırken Lut Gölü’nün çamurlu sularında şifa arayan insanlardan etkilenmesiyle başlayan macera onu, bugün yüzde 100 Türk markası olan Dermokil’i dünyaya açacak hale getirdi. Kil kullanılarak yapılan 100’den fazla çeşidiyle cilt ve saç ürünleri bugün tüm perakende zincirleri ve eczanelerde satılıyor. Şimdi turizm sektörüne de yatırım yapma kararı alan Dermokil’in patronu Karaca, toplam 110 milyon dolarlık yatırımla Sivas’ın ilk 5 yıldızlı otel ve devremülk tatil köyünü kuruyor. 


-Modern kozmetikte kilin kendisini kullanarak ortaya çıkardığınız Dermokil markası hızla büyüyor. Şimdi bir de turizme yatırım yapıyorsunuz. Önce Dermokil’in hikayesini anlatır mısınız?


Bir İsrail gezisinde Lut Gölü’nden çıkan kilden insanların nasıl şifa aradığını görünce bu fikir doğdu. Mineral zenginliği açısından en değerli kil madeninin, Türkiye’de bulunduğunu öğrenince farklı yörelerden topladığım kil numunelerini Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ne götürerek, incelenmesini sağladım. İki yıl süren Ar-Ge çalışmasının ardından 2005’te 6 milyon TL’lik yatırımla Sivas’ta Ezel Kozmetik adı altında bir fabrika kurduk. Markayı ilk kez 2007 yılında sürdük piyasaya. Dermokil markası böylece doğdu. Şimdi ürünlerimizi dünyaya tanıtmak için dünya fuarları ve organizasyonlarında yer alıyoruz.


-Sizin hikayeniz de ilginç. Çocuk denecek yaşta üstelik Almanya’ya giderek çalışmışsınız...


Evet, bayağı sıkıntılı bir yaşamım oldu. Sivas’ta çiftçilik yapıyordu babam. Ben de fabrikadan inşaatlara giden çimentoyu indiriyordum. Almanya’ya gidip çalışmaya karar verdim. 17 yaşında Nürnberg’e dayımın yanına gittim. Bir İtalyan restoranında temizlik ve bulaşık elemanı olarak çalışmaya başladım. 3.5 yıl sonra memlekete döndüğümde İstanbul’da tanıştığım bir tüccarın motosikletlerini Sivas’ta satmaya başladım. Araya askerlik girdi, döndüğümde de beyaz eşya ve mobilya dükkanı açtık. İşler o kadar iyi gitti ki bir süre sonra imalata ve ardından ihracata başladık. Mobilya işimiz Tiffany adı altında devam ediyor.


-Dermokil’i yarattıktan sonraki süreçte neler oldu? Buralara gelmek kolay olmamıştır sonuçta.


Global markaların rekabeti ve gücü nedeniyle perakende zincirlerinde yer almak bizim için çok zor oldu. Yeni bir markayı kabullenmekte çok zorlandılar. Alışılmış büyük markaların arasına raflara girme konusunda çok engel çıkardılar karşımıza. Ciddi tepkiler aldık. 6 yıl boyunca büyük mücadele verdik. Ürünleri ikiye böldük eczane ürünleri ve market ürünleri diye. Yapılanmayı tamamladık. Dermokozmetikte en fazla tüketilen marka haline geldik. Cilt ve saç bakımı konusunda ürünlerimizi geliştiriyoruz. Ayrıca bebek ürünlerini ve diş macununu da ekledik ürün portföyümüze.


-Sivas’a ciddi bir otel yatırımı yapıyorsunuz...


Üç ortağımla beraber turizme adım atıyoruz. Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanımız Osman Yıldırım, perakende zinciri sahibi Ahmet Koçak ve turizimci Şemsettin Yolalan ile birlikte yola çıktık. Sivas’ın ilk 5 yıldızlı termal otelini yapacağız. Ayrıca proje kapsamında bir devremülk yatırımımız da var. Toplam yatırım tutarı 110 milyon doları bulacak. Çok ciddi termal zenginliğin bulunduğu Sıcak Termik dediğimiz bölgede yer alacak otel. Orada termal turizme ön ayak olmayı, tersine göçü sağlamayı hedefliyoruz. Otel 225 oda 650 yatak kapasitesine sahip olacak. Devremülk tatil köyü ise 198 oda 8 bin 500 devreye sahip olacak.


-Kozmetik sektöründe evliliklerin olduğunu görüyoruz. Sizin de planlarınızda satın alma ya da ortaklık var mı?


Türkiye’de dermokozmetik alanında çok az firma var, bir elin parmaklarını geçmez. Olanların da zaman içinde satın alınma ya da ortaklık yoluna gittiklerini görüyoruz. Bize de ortaklık teklifler var, şu an biri yerli 5 ayrı firmayla görüşmelerimiz sürüyor. İki tanesine daha yakınız. Buradaki amacımız yurt dışındaki faaliyetlerimizi genişletmek ve Dermokil’i dünya markası yapmak. Ama hisselerimizin tamamını satmayız. Çünkü bu yerli bir marka ve dışarıda Türkiye’yi Türk markası olarak temsil etsin istiyoruz. Ortaklık da bu kapsamda gerçekleştirilecek. Özellikle ortaklıkla o markanın ürünleri Türkiye’ye getireceğiz ve biz de onların alt yapısından yararlanarak dünyaya yayılmayı planlıyoruz. Avrupa, ABD ve Uzakdoğu’da pazara hakim bir marka.


Hedef 2023’te dünya markası olmak


Hedefimiz Dermokil’i, bir Türk marasını global oyuncu yapmak. Şu anda 27 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimin yüzde 20’sini ihraç ediyoruz. Avrupa ülkelerinin tamamında varız. Ortadoğu ve Körfez’de varız ama en iyi müşterimiz Çin. Amacımız yayılabildiğimiz kadar dünyaya yayılmak olacak. 2023 yılında dünya markası olmayı planlıyoruz. Bunu da yapmayı planladığımız uluslararası ortaklıkla gerçekleştireceğiz.


‘Kil, kozmetiğe bizden sonra girdi’


Kozmetik pazarı geçen yıl yüzde 9.71 büyüyerek 3.8 milyar TL’ye ulaştı. Türkiye’de kişi başı kozmetik tüketimi 26 Euro düzeyinde, bu rakam Norveç’te 235 Euro, Avusturya’da ise 168 Euro. Bu yıl pazarda kategorilere göre yüzde 5-7 büyüme bekleniyor. Öte yandan bizden sonra uluslararası markalar ürün yelpazesine killi ürünleri ekledi. Hatta yerli ürünler yerli markalar doğdu. Bunların büyük kısmı başarılı olamadı çünkü her kil kozmetik üretmek için uygun değildir. Ürünün etkili olması için doğru kili doğru şekilde kullanmak gerekiyor. 


En zengin mineralli kil Anadolu’da


Anadolu kili değer ve mineral zenginlik açısından modern kozmetikle birlikte Türk ekonomisine ciddi katkı sağlayacak özelliğe sahip. Yatırım öncesi, 2 yıl süren Ar-Ge çalışmamız oldu. Mineralojik özellik ve kozmetik kullanıma uygunluk olarak yaptığımız araştırmada gördük ki Türkiye’nin toprağı dünyada en verimli killere sahip. Neticede kil bir toprak çeşididir. Mineral zenginliği açısından bakıldığında, kozmetikte kullanılabilecek en verimli kil, ülkemizin sınırları içerisinde özellikle Balıkesir, Tokat, Sivas ve Bilecik’te öne çıkıyor.


Fulya Erdem/ Star Gazetesi