Magazin

Ünlü şarkıcılar müzik yerine gayrimenkule yatırım yapıyor!

Ülkemizdeki popüler müzisyenlerin çoğu kazandıkları parayı gayrimenkule yatırıyor. Oysa dünya yıldızları kazançlarının büyük kısmını albümlerine, sahnelerine ve bir sonraki projelerine harcıyor. Müzikten kazanılanın yine müziğe yatırılması gerekmez mi?

Geçen hafta hemen hemen bütün gazetelerde bir haber yayımlandı. Haber aynen şöyle: "Murat Dalkılıç, Çeşme'de birçok daire satın alarak gayrimenkul zengini sanatçılar arasına girmeyi başardı." Haberin devamında "Dalkılıç'ın yeni hedefi hayatı boyunca kendisine gelir sağlayacak olan bir otel sahibi olmak. Sanatçı, bunun için 2 milyon lirayı gözden çıkardı ve Çeşme'de arsa arayışına girdi." deniliyordu. Aslında bu şaşırtıcı değil. Bizim müzik dünyasının gayrimenkule yatırım merakı önceden de bilinir. Bu konuda en çok Emrah ile ilgili haberler çıkmıştır. Doğru ya da yanlış, Emrah'ın 200 dairesi olduğu dile getiriliyor. Yine Sibel Can'ın İstanbul'da 50, Miami'de de bir evi olduğu biliniyor. Seda Sayanın da bu sayıya yakın gayrimenkule sahip olduğu söyleniyor. Yine İbrahim Tatlıses'in oteli ve sayısını bilmediğimiz gayrimenkul yatırımı var. Şimdi doğal olarak bir müzik yazısında bu konunun ne işi var diye sorulabilir. Yani zenginin malı züğürdün çenesini yorar nevinden bir eleştiri getirebilirsiniz. Lakin bütün bu örnekleri bir konuya dikkat çekmek için veriyoruz. Geçen yıl Madonna'nın menajeri ile yapılmış bir röportaja gözüm ilişmişti. 

Sanatçının çıktığı son dünya turnesinden kazandığı paranın üçte ikisinden fazlasını bir sonraki turne için ayırdığını anlatıyordu. Sahne konusunda oldukça titiz olan Madonna'nın her ayrıntı için hiçbir maddi fedakârlıktan kaçmadığını öğrenmiş olduk. Denilebilir ki, Madonna'nın kazandığı paranın yanında bizimkilerin kazancının esamisi okunmaz. Kimse kusura bakmasın ama eğer sanatçı böyle davranmamış olsa belki bugün başında olduğu listeye giremeyecekti bile. Bugün Türkiye'nin en popüler isimlerinin sahnelerini bir düşünelim. Onlar için zirve sayılabilecek Harbiye Açıkhava konserleri de dahil. Ne orkestraları, ne ses düzenleri, ne sahne şovları ne de kendi performansları, dünya yıldızlarının yanında müsamere gibi kalmıyor mu? Mesela o derme çatma konser sahnelerinde şarkı söylerken hiç rahatsız olmuyorlar mı? Birazcık daha masraf yapayım bu da benden olsun deyip neden daha iyisini yapmaya çalışmıyorlar. Bu konuda Hande Yener'in hakkını yememek lazım. Farklı bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ancak o da çok yetersiz. Hadi sahneleri bir yana bırakalım. Albümlerde bile kayıtların çoğu zaman yetersiz olduğunu çekinmeden söyleyebiliriz. Bu konuda Avrupa yollarına düşüp iyi isimler ve orkestralar arayan Sıla ve Emre Aydın dışında kaç kişi var? Müzikten kazanılan yine müziğe yatırılmazsa her şey yerinde sayar. Tabii ki evleri arabaları da olsun. Ancak bir müzisyene gayrimenkul zengini değil, iyi müzisyen olmak yakışır. 



Zaman Cumartesi