Vahe Kılıçarslan, Serpil Örümcer'in evini yeniledi
'Dekodizayn'ın yapımcı Vahe Kılıçarslan, 70'li yılların film yıldızı Serpil Örümcer'in evini baştan sona yeniledi
70'li yılların "Bayan Bacak" lakaplı film yıldızı Serpil Örümcer, zaman içinde büyük bir yıkım yaşadı, evsiz kaldı ama yine de yaşamdan kopmadı. Ve onun trajik öyküsü sonunda dikkat çekti, yardım elleri uzanmaya başladı. Bu ellerden biri de "Dekodizayn"ın yapımcı ve sunucusu Vahe Kılıçarslan'ınki... Kılıçarslan, "Bir lokma ekmeğe muhtacım" diyen Örümcer'in evini baştan sona yeniledi.
* Vahe Kılıçarslan'la nasıl bir araya geldiniz, size nasıl ulaştılar?
- Star Haber benimle röportaj yapmıştı. Vahe bu haberi izleyince "Serpil ablama çok üzüldüm. Evi de çok kötü, ona yardım edeceğim" demiş. Gerçekten ev kötüydü. Kırık kanepelerde oturuyorduk. Doğru dürüst tek bir eşya yoktu.
* Ne zamandır bu durumda yaşıyorsunuz?
- 1997'den beri bu haldeyim. Hayatım allak bulak oldu.
* Bir zamanlar bir yıldızdınız, üstelik dönemin en popüler şarkıcısıyla evliydiniz. Hayat sizi nerelere sürükledi böyle?
- Ben 14 yaşındayken Berkant'la tanıştım. ılk aşkımdı. Evlendik, bir yıl sonra kızımız dünyaya geldi. Her şey peri masallarındaki gibi büyüleyiciyken, kader ağlarını ördü. Annem nedense başından beri Berkant'ı istemiyordu, ona ısınamamıştı. Ayrılmam için gereksiz yere bana çok baskı yaptı rahmetli... Ben de gencim işte, onun sözünü dinledim, ayrıldım.
* Eski eşiniz Berkant yaşadığınız sefalete kayıtsız mı, size hiç yardım etmedi mi? Üstelik bu evlilikten dünyaya gelmiş bir de kızınız var...
- Onun da sağlık problemleri varmış duyduğuma göre... Kızım babasını birkaç kez aradı, konuştular, hepsi o kadar. Berkant şimdiki eşi ve çocuğuyla çok mutlu. Kendini onlara adamış. Bizim ne olduğumuz umurunda değil. Telefonlarımıza bile çıkmıyor, kızıyla hiç ilgilenmiyor. şimdiki karısı istemiyor çünkü... Benim ondan kendim için tek bir isteğim yok gerçi, sadece çocuğuma baksın. Hata yapmışım, onu tanıyamamışım. Hayatımı nasıl da mahvettim... Gençlik yıllarımı verdim, annemin koynundan çıkıp Berkant'ın koynuna girdim.
KIZIMIN KOCASI PSİKOPAT ÇIKTI
* Kızınız da sizin yanınızda şimdi değil mi?
- Resmi olarak hâlâ evli aslında ama kocası psikopat çıktı. Sürekli Fulya'mı dövüyordu. Çalışmıyordu, aç susuz yaşıyorlardı. Fulya bu zulme dayanamadı ve "Böyle de öleceğim, bari senin yanında sokaklarda öleyim anne" dedi. Çocuklarını alıp yanıma geldi, şimdi beraberiz. Eskiden tek başıma sokaklarda yaşıyordum, sonra kızım da bana katıldı. Ben, kızım Fulya, torunlarım Berkant ve Onur, nerede sığınacak yer bulursak orada kalıyorduk. Bazen parkta, bazen bir apartmanın bodrum katında, hiç fark etmiyordu. Halimiz içler acısıydı. ıstediğim tek şey, başımızı sokabileceğimiz sıcak bir yuvaydı. Kuru ekmek zeytin yiyelim, yeter ki dört duvar arasında yaşayalım istiyordum.
* Torunlarınız kaç yaşında?
- Onur 11 yaşında, Berkant ise 2.5... ınanın, kızım ve ben kendi halimize değil, o zavallıcıkların yürek dağlayan kaderlerine yanıp gözyaşı döküyoruz. Bunları yaşamayı hak etmediler çünkü. Geçen gün Onur "Anneanne, dün gece rüyamda bizi peynir-zeytin, ekmek yerken gördüm" dedi. Düşünsenize o yaştaki bir çocuk pasta veya çikolata görmüyor rüyasında, peynir-ekmek görüyor. Çünkü diğerlerinin tadını bilmiyor!
* Günün birinde bu hale düşebileceğiniz hiç aklınıza gelmiş miydi?
- 1990'a kadar çalıştım, her şey o zamanlar çok güzeldi. Derken ikinci evliliğimi yaptım. Eşim rahmetli olunca bir restoran açtım, ama battım. Çıkmak için ne kadar uğraştıysam da olmadı. 1994'te tekrar işe girdim, güneydoğuya gittim ve hayatım orada bitti!
SON EŞİM İŞKENCEYLE HER ŞEYİME EL KOYDU
* Ne oldu ki?
- Ne geldiyse başıma güzelliğimden geldi. Üçüncü eşim, beni oradan oraya götürüyordu. Beni gerçekten seviyor diyordum. Halbuki hepsi yalanmış. Paramın üzerine konmak için planlamış bütün bunları. ışkenceler yaparak malıma mülküme el koydu. Hücre gibi bir odada üç ay yaşattı. Vücudumun her yerinde sigara yanıkları var. Elektrik verdi, tırnaklarımı sökmeye kalktı. Tabii bu işkencelere dayanamadım ve istediği her şeyi kabul etmek zorunda kaldım. Tüm mal varlığıma el koydu. Hâlâ peşimde. Boşanma davası açtım, bir yandan o sürüyor. Diğer yandan adamın "Seni ve aileni bulduğum anda geberteceğim" tehditleri devam ediyor. Karakola şikayette bulundum. Ama kimse bir şey yapmıyor. Öldürüldüğüm zaman anlayacaklar herhalde.
* Size iş veren yok mu?
- Artık gazinolar kalmadı. Bayrağı da gençler devraldı. Ama teklif gelse yine çalışırım, şarkı söylerim. Sonuçta yıllar sesini yok etmiyor. Bu arada yapımcılar beni dizilerde de oynatabilirlerdi, hiç mi anneanne rolü yoktu... Dizide oynatmak için neredeyse sokaktan adam topluyorlar üstelik...
* Yani bugüne kadar kimseden destek görmediniz...
- Evet, hiçbir şekilde destek görmedim. Ben çalışmaktan yılmıyorum, çöp topladım, tuvaletlerde yattım, işportacılık yaptım. Çalışmanın ayıbı var mı?
* Haberiniz yayınlandıktan sonra size yardım eli uzatan oldu mu peki?
- Evet, dört sanatçı arkadaşım bana yardımcı oldu. ısimlerini veremem, ama hepsi de gündemdeki simalar. Onlara çok teşekkür ederim. Allah onlardan razı olsun. Sevilmek çok güzel, ben bu kadar sevildiğimi bilmiyordum.
* Geçmişe özlem vardır herhalde...
- Tabii ki o zamanları, o temiz insanları, gazino günlerimi çok özlüyorum.
SİMİTÇİLİK YAPMAK İÇİN BELEDİYEYE BAŞVURDUM
*Şu an geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
- Açıkçası çok zor durumdayım. Ekmek parasına muhtaç kaldığım oluyor. Bir ara saat satıyordum, krizden sonra o da durdu. Simitçilik yapmak için belediyeye başvurdum. "Size yakışmaz" dediler, simit sattırmadılar. Sonra "Sana bir stand verelim" dediler ama o standa koyacak şeyler almaya param yoktu. Bunun üzerine dernekteki kadınlar bana elişi getirdi, onları satmaya başladım.Ekmek paramızı çıkarmaya çalışıyorum sadece.
Hürriyet