23 / 12 / 2024

Van depremi konut güvenliğini yeniden gündeme getirdi!

Van depremi konut güvenliğini yeniden gündeme getirdi!

Bu satırları okuduğunuzda Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin beşinci gününe girilmiş olacak. Felaket gündüz gelmeseydi yaşanan tablo daha da ağır olabilirdi



Evet, görülüyor ki Devlet eskisine göre çok daha donanımlı, çabuk organize olabiliyor, siviller bir anda örgütlenip yardımları ulaştırabiliyor. İlk gün ansızın gelen "habersiz yakalanma" halinin eksiklikleri hızla gideriliyor.

Ancak, önemli olan felaket yaşandıktan sonra organize olabilmek değil, felaket olmadan önce en az sıyrıkla kurtulabilmenin tedbirlerini almak.

Bu deprem, bizlere yeniden, ülkemizin deprem kuşağında olduğunu hatırlattı. Dikkat ediyor musunuz, son yıllarda hayli sık aralıklarla hatırlıyoruz deprem kuşağında olduğumuzu. Van depremi binaların depreme ne denli dayanıksız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Erciş'de göl kenarına birkaç yıl önce yapılan lüks ama tuhaf görünümlü, 7 katlı otel bile yerle bir oldu.
Yapılacak şey belli. Öncelikle yıpranmış ve ömrünü tamamlamış olan bina stoklarının yenilenmesi, daha güvenli konutlarda ikamet edilebilmesi için deprem yönetmeliğine uygun, ama gerçekten uygun yapılmış konutlara ihtiyacımız var. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği(GYODER) Başkanı Işık Gökkaya gelecek 10 yılda 6 milyon konut ihtiyacı bulunduğunu, var olan konut stoğunun yüzde 45'inin de yıpranmış ve ömrünü tamamlamış konutlardan oluştuğunu belirtti.

Bu yıl itibarıyla  TOKİ  konut ihtiyacının 500 binini karşılamış durumda. Üç büyük ilin dışında da satışa çıkan konutlar için talep fazlası var. Ancak özellikle İstanbul'da da konut arzı fazlası dikkat çekiyor. Özel sektör konut üreticileri ise yaptıkları binalardaki satışlardan memnunlar. Uzun yıllardan beri çeşitli imar affı yasaları sonucunda, işin içinden çıkılamayan gecekondu mahalleleri önümüzdeki yıllarda kentsel dönüşüm ve değişim projeleri ile yenilenecek.

Bu arada bir bilgiyi de paylaşalım hemen. Nüfus artışına paralel olarak konut ihtiyacının önümüzdeki yıllarda devam edeceğini hesaba katan Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) geçtiğimiz 3 Ekim tarihinde iki ay sürecek "2011 Nüfus ve Konut Araştırması" yapmaya başladı. TÜİK'in bu araştırması nüfusun demografik, sosyal ve ekonomik nitelikleri ile bina ve konutlara ilişkin bilgileri il düzeyinde üretmek hedefi ile ilgili yürütülen bir çalışma. Bu araştırma son derece önemli çünkü önümüzdeki yıllardaki ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki plân ve programlara önemli katkılar sağlayacak.

 Aynur Şal/Kadıköy
Kiracı olarak, kira bedeli ev sahibi tarafından kasten alınmıyorsa ne yapmak gerekir
Ev sahibi gönderilen kirayı almaz ise, kiracı Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ederek kira ödeme yerinin tayin edilmesini ister. Sulh Hukuk Mahkemesi bir banka seçer ve her ay kiranın oraya yatırılmasına karar verir. Mahkemenin kararından sonra kira bedellerini bu bankaya yatıran kiracı temerrütten, yani bir tahliye nedeninden kurtulmuş olur. Kiracı bu işlemi yaptırmaz ve kiralayan haklı ihtarlar gönderirse tahliye söz konusu olur.

Yusuf Kırlıoğlu/İstanbul
İnşa halindeki bir bina kentsel dönüşüm çalışması içerisinde kalırsa ne olur
Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde; ifraz, tevhit, sınırlı ayni hak tesisi ve terkini, cins değişikliği ve yapı ruhsatı verilmesine ilişkin işlemler belediyenin izni ile yapılır. Bu yerlerde devam eden inşaatlardan projeye uygunluğu belediye tarafından kabul edilenler dışındaki diğer inşaatlar beş yıl süreyle durdurulur. Bu sürenin sonunda durdurma kararının devam edip etmeyeceğine belediye tarafından karar verilir. Toplam durdurma süresi on yılı geçemez.

Nüsa UĞUR/Sabah


Geri Dön