Sektörel

Vatandaş, konut borcunu ödemek için yemeden içmeden kesildi

Türkiye'de son yıllarda banka kredisiyle ev ve araba alanların sayısı adeta patladı. Yüz binlerce aile, yüklü borçların altına girdi.

İnşaat ve otomotiv sektörünü hareketlendiren bu durum, gıda üreticilerini olumsuz etkilemeye başladı. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, vatandaşların konut ve araba taksitlerini ödemek için gıda harcamalarını kısmaya başladığını söyledi. Dün bir basın toplantısı düzenleyerek gıda sektörünün 2007 performansını değerlendiren Kopuz, Ramazan ayından sonra gıdada ciddi bir durgunluk gözlendiğini kaydetti. Vatandaşın temel gıda ürünleri haricinde mutfak masraflarını mümkün olduğu kadar kısma yoluna gittiğini belirten Dernek Başkanı Kopuz, "Vatandaş neden yemeden-içmeden kesildi? Çünkü konut kredisi, taşıt kredisi borcu var. Tasarrufa önce gıda ve içecekten başlıyor." dedi. Gıdadaki daralmanın ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Kopuz, ülke gündeminin derhal ekonomiye dönmesi gerektiğini bildirdi.

Küresel ısınma ve kuraklık sonucu tarımda verimin düşmesi sebebiyle hem Türkiye'de hem de dünya genelinde gıda fiyatları tırmanışa geçti. Özelikle buğday, yağlı tohumlar, et ve sütte fiyatlar bir yılda neredeyse yüzde 80 arttı. Bu konuya de değinen Şemsi Kopuz, gıdadaki fiyat artışlarının 2008 ve 2009'da da süreceği uyarısında bulundu. Fiyat artışlarının enflasyonu da körüklediğini aktardı. Küresel ısınma tehdidinin devam ettiğini hatırlatırken, "Bundan sonra su kaynaklarını daha verimli kullanmaya ve toprak reformuna ağırlık vermeliyiz. Tarımda dayanıklı kalemlerimizi seçip ona göre planlama yapmalıyız." ifadelerini kullandı.

Şemsi Kopuz, buğday fiyatlarındaki artışla ilgili olarak da "Buğdayın fiyatı yükselirken ekmekte ayarlama yapılması doğal; ancak bu artışın ekmek fiyatlarına bu denli yansımaması lazım." şeklinde konuştu. Öte yandan tarlada 50 kuruşu satılan domatesin sofraya gelene kadar 3,5 YTL'ye çıkmasını da eleştiren Federasyon Başkanı, "Sebze ve meyve komisyonculuğu yeniden düzenlenmelidir." diye konuştu.

TGDF'nin yayınladığı Gıda Envanteri'ne göre, geçen yıl gıda sanayiinde istihdam yüzde 27,5 düştü. 2006'da 881 bin kayıtlı içinin çalıştığı sektörde istihdam 2007'de 639 bine geriledi. Şemsi Kopuz, bunun tarım sektöründe görülen daralmadan kaynaklandığını anlattı. Bu arada Türkiye, geçen yıl büyük bölümü AB ülkelerine olmak üzere 5,2 milyar YTL'lik işlenmiş gıda ürünü ihraç etti. İşlenmemiş gıda maddeleri de dahil edildiğinde toplam gıda ihracatı 10,5 milyar doları buldu. Şemsi Kopuz'a göre doğru tarım politikalarının benimsenmesi halinde ihracat birkaç yıl içinde 20 milyar doları aşabilir. Türk gıda şirketlerinin küresel oyuncu olmaya başladığını ifade eden Kopuz, lüks çikolata devi Godiva'yı satın alan Ülker'i kastederek, "Artık Türk firmaları, dünyada adını duyuran satın almalar yapıyor. Bu konuda şirketlerimizin önü açık." değerlendirmesinde bulundu.

Şeker fabrikaları özelleştirilirse gıdada yabancı sermaye artar

Şemsi Kopuz basın toplantısında Türkiye'nin şekeri dünyada Japonya'dan sonra en pahalıya tüketen ikinci ülkesi olduğunu söyledi. Bunun hâlâ devletin zararına rağmen şeker üretmeye devam etmesinden kaynaklandığını dile getiren Kopuz, "Şeker fabrikaları özelleştirilirse Türkiye'de şeker fiyatları da normale döner. Yabancı sermayenin de bu fabrikalarla ciddi şekilde ilgileneceğini düşünüyorum." dedi. Kopuz, "Her şeker fabrikasının yanına bir de biyo-etonol işleme tesisi kurulabilir. Böylece hem tarım sektörü desteklenir, hem de temiz enerji elde edilebilir." diye konuştu.

RAKAMLARLA GIDA SEKTÖRÜ
İşlenmiş gıda ihracatı: 5,2 milyar dolar
İşlenmiş gıda ithalatı: 2,7 milyar dolar
Hane başı gıda harcaması: 304 YTL
Gıdada istihdam: 639 bin
Gıda firmalarının sayısı: 23 bin 276
Yabancı şirket sayısı: 61


NECİP ÇAKIR / ZAMAN